Hazal ATEŞ: En büyük servet!

Medeniyet, bir toplumun düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade ediyor… "Etkin ve kaliteli" sağlık sistemi de nitelikli toplumun olmazsa olmazı. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, "Herkesin, kendisi ve ailesinin sağlığı, iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır" der… En büyük servetimiz de "sağlık"! Bu serveti emanet ettiğimiz doktorlar bu yüzden kutsal bir iş yapıyor. Öğrenimi, sürekli güncellenmesi gereken bilgi akışı ile yaşam boyu eğitimi de zorunlu kılıyor. Bilgi ve sabrı bir ömür yoğurmak gerekiyor. Yaşatmayı, acıları azaltmayı esas alan bu hizmet büyük fedakârlıklar istiyor.

***

Sınıf ve gelir seviyesine bakılmadan her hastanın eşit tedavi edilmesi de insan hakkı… Sağlık hizmetine hızlı erişim hayati önem taşıyor. Burada da hekimler, hastane yöneticileri, hastalar arasındaki verimli iletişim devreye giriyor. Hastaneleri güçlü kılan ciddi komplikasyon hastalarında uzman kadroya sahip olmak.

***

Yıl 1970'ler… Çocukluğumda evimiz Malatya'dan gelen hastaların pansiyonu, misafirhanesi gibiydi. Anadolu'da şimdiki gibi büyük hastaneler yoktu. Ağır hastalar direkt Ankara'ya gönderilirdi. Rahmetli babam ve annem yıllarca Yüksek İhtisas, İbn-i Sina, Ulus Dışkapı, Gazi, Numune, Hacettepe de dâhil bütün hastanelere hasta taşıdı. Kimisi iyileşti, kimisi büyük acıyla uğurlandı memlekete. O yıllarda hastaneler kokar, yemekleri yenmez, odalarda böcekler kol gezerdi. Hal böyle olunca annem evden yemek götürürdü hastalara. O günden bugüne çok şey değişti; Hem hastaneler, hem de doktorlar… Geçen hafta kuzenim Hacettepe Üniversite Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kritik bir ameliyat geçirdi. Kafatasından üç tümör alındı. Yaklaşık on saat süren zorlu bir ameliyat. Ameliyatı Prof. Dr. Mustafa Servet İnci ve ekibi gerçekleştirdi. Ana Bilim Dalı Başkanı olan bir hoca sabah 07.00 işbaşı yapıyor ve çıkış saati de belli değil… Bununla da bitmiyor. Cumartesi ve Pazar günü bile hastaların yanı başında. İnsanları yaşatmak için verilen bu kutsal çaba karşısında ne denir ki! Servet Hoca, zor gülen ama gözleriyle seven insanlardan… Onlarca muayene, ameliyat üstüne bir de hasta ziyaretlerini düşününce hak veriyor insan tebessümün geç gelmesine. İşte o yüzden ülke olarak en büyük servetimiz Servet Bey gibi doktorlarımız. Onların sayısı çoğaldıkça daha fazla beden hayat bulacak. (Not: Hacettepe Üniversitesi Rektörü Haluk Özen Bey'e de teşekkür etmek istiyorum. Hem hastamızla ilgilendiği hem de böylesine başarılı, insan sevgisiyle dolu bir ekibe sahip olduğu için)