Bir geceye bin sayfa
28 Şubat sürecinde tankların yürütülmesine bahane olan Kudüs Gecesi’nde sahnelenen tiyatronun ardından görevden alınan, tutuklanan ve sahte pasaportla 3 yıl ülke ülke dolaşmak zorunda kalan dönemin Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız: Bir gece için bin sayfalık iddianame hazırladılar
1994'te Refah Partisi'nden Sincan Belediye Başkanlığı'na aday gösterildim. Bir önceki seçimde yüzde 2,5'tu Sincan'daki oyumuz. Biz yüzde 27 ile Sincan'da Refah Partisi olarak seçimi kazandık.
Sincan'da o dönem çok sorun vardı... İlçe daha yeni metropol olmuştu. Ben 3 yıl görev yaptım Sincan'da... Bu 3 yıllık süre içerisinde altyapı ve üstyapı sorunlarının tamamını bitirdik. Hatta birkaç tanede anıt yaptık. Bunlardan bir tanesi de Fatih Mahallesi'ndeki Tuğra Anıtı'dır. Bunun yerinde orak ve çekiç figürlü bir anıt vardı. Biz mahallenin adı Fatih olduğu için söz vermiştik. Bu nedenle o anıtı kaldırarak çağ açmış, çağ açmış Sultan Fatih'in de adını taşıyan bir Tuğra Anıtı yaptık.
BİR SUÇ UNSURU YOKTU
İşte bu tür icraatlar yaparken 31 Ocak 1997'de bir Kudüs Gecesi düzenlemiştik. Biz bu geceyi daha önceki yıllarda da düzenlemiştik. O geceye kadar her şey güzeldi... O gün Ramazan Ayı'ydı... Bu Ramazan Ayı'nın 30 günü çeşitli etkinlikler olurdu. 31 Ocak'taki Kudüs Gecesi o programlardan bir tanesiydi. Davetli olduğumuz bir iftar programından sonra programa geldik. Salona girdiğimde bir olağanüstülük fark ettim. Bunun sebebi ise medyanın programa yoğun ilgi göstermesiydi. Bu ilgiyi çok anlayamadım. Bir organizasyon yapılmış anlaşılan. O günler hassas günlerdi... Programda konuşmacılar konuşmalarını yaptı ve daha sonra bir tiyatro oyunu düzenlendi Kudüs'le ilgili... Bu gecede hiçbir sorun yoktu... Tek sorun iktidarda Refah Partisi'nin olmasıydı.
O gecenin arkasından 1 Şubat'ta kimsenin gündeminde böyle bir gece yoktu. 2 Şubat'a geldik. Gazete ve televizyonlarda haberler verilmeye başlandı... 3 Şubat'ta bunları biraz daha harladılar... 3 Şubat gecesi 'kendimi zor tutuyorum' diyen generaller konuşmaya başladı. Neye uğradığımızı şaşırdık. Ancak yaptığımız işte bir suç unsuru yok... İnsanlık adına da kötü bir şey değil, ama sonuçlarına bakıyorsun Türkiye'nin bir numaralı gündemi... Neden yargılandık? Terör örgütüne yardım ve yataklıktan... 4 Şubat sabahı tankların yürümesini meşru kılacak dereceye neredeyse getirdiler konuyu...4 Şubat sabahı her şeye rağmen gündüz yürütmeye cesaret edememişler anlaşılan güneş daha doğmadan tankları korkarak yürütmüşler... Hal böyle olunca İçişleri Bakanı Meral Akşener soruşturmak için açığa alma yazısını gönderdi. Daha sonra terörle mücadele birimleri beni aramaya başladılar. Ben de hukuki bir yapmak için bir süre geri plana geçtim. İki gün içerisinde kaçtığıma yönelik haberler yapıldı. Kritiğimizi yaptıktan sonra DGM'ye gitmek için asansöre bindik... Tam asansörden çıkıyordum. Bir kadın beni gördü ve ürktü. O zaman benim gözlerim doldu. Medya öyle tanıtmış ki benden ürktü. Ben o anı hiç unutamam.
ULUCANLAR'DA 7 AY
Biz hangi maddeden yargılandığımızı bilmiyorduk. Bizi Ulucanlar Cezaevi'ne götürdüler. 9. Koğuş diye bir koğuşa... 9. Koğuş'un adını biz Kudüs Koğuşu olarak koyduk. Burada 7 ay kadar kaldık. Açık görüşümüz yoktu... Bize 'siz terörist olduğunuz için görüşemezsiniz' dediler. Hangi terör örgütü dediğimizde cevap verilmiyordu. Bir iddianame hazırlamışlar tam bin sayfa... Bir bakıyoruz ne kadar CHP teşkilatı varsa hepsi suç duyurusunda bulunmuş. Refah -Yol hükümeti bozuldu. Hemen duruşma oldu ve bizi serbest bıraktılar.
ÖNCE BULGARİSTAN SONRA ALMANYA
Biz tutuksuz yargılanmaya devam ettik. Mahkeme bana sonrasında 5 yıl hapis cezası verdi. Bu cezayı daha sonra Yargıtay onadı. Bunun arkasından da ben yurtdışına çıktım. Almanya'ya karayolu ile geçiyordum. Yurtdışına çıkış yasağım vardı. Ama ben bir şekilde Bulgaristan sınırından geçtim. İki farklı isimle pasaportum vardı. Bir ay kadar Bulgaristan'da kaldım. Sonra Romanya'ya geçerken orada gözaltına alındım. Çünkü sınırı geçtiğim pasaport sahteydi. Bir ay içeride kaldım. Savcı Türkiye'ye gönderilmemi söyledi. Hâkim de siyasi olduğum için 'iade etmiyoruz' dedi. Orada bir adres göstererek çıktım. Çıktıktan sonra Bulgaristan'da bir süre daha kaldım. Daha sonra da Almanya'ya geçtim. Almanya'da da yaklaşık 2 yıl kaldım.
RAHŞAN AFFI İLE GERİ DÖN DÜM
Türkiye'ye 2001 yılında döndüm. Rahşan Affı denilen Bülent Ecevit'in çıkardığı bir afla geri döndüm. Başvurularımızı yaptık ve daha sonra serbest kaldık. Şimdi benim bir şeye canım çok sıkılmış olsa Almanya'dan Türkiye'ye dönerken araba sürüşüm aklıma gelir ve o anki mutluluğumu gözümün önüne getiriyorum. Sıkıntılarımı öyle atlatıyorum. Çok zor yıllardı. Biranda çok şey değişti.
Cezaevinden çıktığımda görüştüm. Meclis'e gittim. Beni kucakladı ve, 'bunlar zalim' dedi. Daha sonra partinin kapatma davası ile ilgili bir iki müzakere oldu. Erbakan Hoca yiğitçe bir tavır sergilemiştir. Allah mekânını cennet eylesin.
EN SON HABERLER
- 1 FETÖ’cülerin sağlık dernekleri durmuyor
- 2 Hizmet aşkıyla dolu dolu iki yıl
- 3 Sağlık vatandaşın ayağında
- 4 Sosyal belediyecilikte ilkleri yaşattık
- 5 Mamak caddesi ışıl ışıl
- 6 Mamak’ta GES Atağı
- 7 Emektar stadyum yeni yüzüne kavuşacak
- 8 Mamak Belediyesi’nden engellilere özel hizmet
- 9 Mamak tarım üssü
- 10 Mamak yeşile büründü