Pazartesi 11.02.2019

Yağmur’un 14 yıllık “kimlik” mücadelesi

Henüz 7 aylık bebekken annesi tarafından terk edilen Yağmur ile babası İsa Yıldırım, bir yandan harabe durumdaki tek odalı evlerinde yoksullukla mücadele ederken, diğer taraftan 9 yıldır adalete "baba-kız" olduklarını kanıtlamaya çalışıyor. Kızına doğduğunda eşiyle sadece imam nikahlı olduğu için soyadını veremeyen ve ona yıllardır hem annelik hem babalık yapan İsa Yıldırım'ın tek isteği, kızının "kimliksiz" olması sebebiyle büyük zorluklarla başladığı ama başarılarla doldurduğu eğitim yaşamını hayırseverlerin desteğiyle iyi şartlarda tamamlayabilmesi. Altındağ'ın arka sokaklarında, harabe durumdaki evlerinde çoğu zaman bir lokma ekmeğe muhtaç durumda olan ancak birbirlerini bir an olsun yalnız bırakmayan baba-kız, filmlere konu olacak hukuk ve yoksulluk mücadelelerini anlattı. Asıl mesleği garsonluk olan ama sağlık sorunları sebebiyle uzun süredir çalışamayan 48 yaşındaki İsa Yıldırım, imam nikahlı eşinin 2004'te dünyaya gelen kızları Yağmur'u ve kendisini terk ettiğini, ondan yıllarca haber alamadıklarını aktardı.
MUMLA CEZVEDE MAMA ISITTIM
"Kızım 7 aylıkken bir akşam işten eve geldim ama kimse yoktu. Bebeğim kanepede kendi başına yatıyordu. Mama yapmayı, altını bezlemeyi bilmem, el kadardı ama sonra hepsini öğrendim." diyen Yıldırım, eşi evi terk ettiğinde kızını bırakacak kimse bulamadığı için bir süre işten ayrılmak zorunda kaldığını ifade etti. Yıldırım, yaşadıkları yokluğu, "Isınmak için evde yatak odası takımlarını kırıp yakıyordum. Kızımı bağrıma sokup yatıyordum. Tüp alacak paramız yoktu. Bir mumla cezvede mamasını ısıttığımı biliyorum. Bunlar söylenmeyecek şeyler ama çaresizim. Hayvan bile gittiği her yere yavrusunu ağzında taşıyarak gider. İnsanlığı yokmuş. Sonrasında bir bakıcı buldum, tekrar iş buldum. Günlük 20 liraya garsonluk yapıyordum, 15 lirasını bakıcıya ödüyordum. Allah ondan razı olsun çok da güzel baktı kızıma" sözleriyle anlattı. İş bulamadığını vurgulayan Yıldırım, "Kızımla bir elmanın iki yarısı gibiyiz, ayrılmaz bir ikili olduk. Bana 'ver birine' dediler. Veremedim, o benim canım. Baktım, büyüttüm, yeri geldi yemedim yedirdim, giymedim giydirdim. Çabaladım ama buraya kadar, buradan sonrasında artık kilitlendim" diye konuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.