Kahve bahane tespihler şahane

Tespih merakınız varsa Ankara Ulus Denizciler dolmuş durağının hemen çaprazında, itfaiye meydanına giren sokağın dibindeki ilk binada. Dik merdiveni çıktıktan sonra karşınızda sizi yaklaşık bir 25-30 tespihçi karşılar. Tespihinize imame, kapama, boncuk vs. gibi yedek parça alabilirsiniz. Herkesle pazarlık yapabilirsiniz. Burası diğer kahvehanelerden çok farklı. Burada kâğıt, okey, tavla oynanmıyor. Tespih hastalığı olanlar buraya mutlaka uğramalı. Yaş ortalamaları 50'nin üstündeki bu uğraşın tutkunları, sabah saatlerinden itibaren masalarda tespihlerini büyük bir özenle teşhir etmeye başlıyor. Farklı renk, şekil ve değerde tespihle donatılan mekânda her bütçeye uygun ürün var. 10 yıldır tespihçilik yapan 70 yaşındaki Sebahattin Tekin, Türkiye'nin dört bir yanından gelenlerin gösterdiği ilgiden memnun kaldıklarını ifade etti. Tekin, "Bu kahvehanede herkes tespih satıyor. Oturan da, çay içen de, tespih satan da var. Tespih bizim kültürümüz. Her ilden gelen müşterilerimiz var. Onların gösterdiği ilgiden çok memnun ve mutluyuz. Kehribar satıyorum. Ateş kehribarı, sıtma kehribar... Osmanlı tespihleri deriz çünkü daha kıymetli daha değerli tespihlerimizdir. Hem doğal hem orijinaldir. Damla kehribarlar da hiçbir katkı maddesi yoktur. Bu masada en az 500 çeşit tespih var. 100 liraya da, 500 liraya da, 10 bin dolara da tespih var" dedi.
30 yıldan fazla tespihçilik yaptığını söyleyen 70 yaşındaki Metin Kayaoğlu, hobi olarak başladı, aşka dönüştü. Kayaoğlu, "30 yıldır bu kahvehanedeyim. Zaman içerisinde bazı işlerimizin iyi gitmeyişi bizi bu işe yöneltti. Telefon kartı, jeton satıyordum. Cep harçlığı oluyor. Şimdi gümüş püskül, Erzurum Oltu taşı, kuka gümüş ağırlıkta tespihlerim var. Her gün buradayım. 10 liradan başlıyor 75-80 liraya kadar gidiyor. Oltu ve kukalar 150-200 TL. Bazı müşteriler elimde bir şey olsun, oyalasın beni, stresimi atıyım diye almak istiyorlar. Bazı müşteriler ise gerçekten bu işin hastası. Hobi olarak başladım ama bende vazgeçilmeyen bir aşk haline geldi. Ustası oldum" ifadelerini kullandı.
Kahvehanede çay servisi yapan 45 yaşındaki Aydın Durak, "2 yıldır burada çalışıyorum. Geçmişini de biliyorum. Patronlarımızın babaları zamanında böyle bir şeye öncülük etmiş. Oğulları da devam ettirdi. Her gün açık... Hafta sonu 50-60, hafta içi 20-25 masa oluyor. Adana'dan, Mardin'den, Urfa'dan gelen tüccarlarımız var. 7'den 70 e herkes gelir. İşçisinden profesörüne, müdüründen doktoruna, komiserine kadar..." görüşünü dile getirdi.
Tespih merakı vardı, askerliği bıraktı, 20 yıldır tespihçilik yapıyor. 47 yaşındaki Osman Dere, "7 yıla yakın kahvedeyim. 1998 yılına kadar askeriyedeydim. 98 yılında ayrıldım. Tespih merakım vardı. Koleksiyonla başladım. Bir heves tutku haline geldi. Yapmasını, dizmesini öğrendik derken bir bakmışım tespihçi olmuşum. Bende kehribar, yeni malzeme, eski malzeme bulunuyor. Türkiye genelinde tespih son 5 yılda çok büyük bir patlama yaptı. Rağbet var. Ama çok fazla da üretim var. Çin dâhil birkaç tane uzak doğu ülkesi tespih yapıp Türkiye'ye getiriyorlar. Ama bizim ustalarımızın yaptığı tespihlerin yerini tutmuyor. Yapılan ürünler usta işçilikle oluyor. Her kesimden müşterim var. Bürokrattan, emniyetten ve askeriyeden müşterilerim var. Keçiören Belediye Başkanımız Turgut Altınok'a tespih sattım" dedi.