Hayalim dünya kupası

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümünden mezun olan FIFA kokartlı hakemimiz 34 yaşındaki Halil Umut Meler, SABAH Ankara'nın ev röportajlarına konuk oldu. Pandemi sürecini anlatan Meler, üniversiteye gitmeden önce 6 yıl amatör futbol oynadı. 18 yaşında hakem olarak görev yapmaya başlayan Meler, okul bittikten sonra İzmir'e döndü ve İzmir'de hakemliğine devam etti. Ardından 2013 senesinde ulusal kategoriye yükseldi. 23 Temmuz 2015 tarihinde Süper Lig Hakem kadrosuna terfi etti. 2017 yılbaşı itibari ile FIFA kokartlı hakem oldu.
Süreci nasıl geçiriyorsunuz? Ve nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evde oğlumla bol bol oyunlar oynayarak, kitap okuyarak ve film izleyerek bu süreci kaliteli bir şekilde geçirmeye çalışıyorum. UEFA ve MHK tarafından her hafta gönderilen video test ve kural sınavlarını evde yapıyorum.
Evde antrenman yapıyor musunuz?
Atletik performans birimi tarafından gönderilen kuvvet antremanlarını evde yapıyorum. 1 haftadan beri sosyal mesafeyi koruyarak kimsenin olmadığı alanlarda gönderilen koşu antrenmanlarını yapıyorum.
Ailenizle hiç bu kadar çok vakit geçirmiş miydiniz?
Oğlumun doğumunda bulanamadığımı da düşünürsek daha önce hiç bu kadar vakit geçirmeye fırsat bulamamıştık.
Yemek yapıyor musunuz? Mutfağa girdiniz mi?
Eşim mutfak işlerinde başarılı olduğu için bana çok fazla fırsat kalmıyor ama et ve ızgara tarzı yemekleri yapmak için mutfağa giriyorum.
Her şey bittiğinde ilk ne yapmayı planlıyorsunuz?
Uzun zamandır göremediğim aile büyüklerimi ziyaret etmek istiyorum.
Avrupa'da maç yönetmek ile Türkiye'de maç yönetmenin farkı?
Teknik olarak aslında çok fark yok. Sahaya çıktığımda aynı işi yapıyorum. Ancak; her toplumun, kültürün futbola bakış açısı farklı olabiliyor. Bu da oynanan futbola yansıyor. Farklılık bundan kaynaklanıyor olabilir.
Hakemlerden idolünüz var mı?
Hakemlerden tek bir idol vermem doğru olmaz. Hakemliğe başladığımdan bu yana sürekli maç ve hakem izleyorum. Her hakemin olumlu yanlarını almaya çalışıyorum.
FIFA'da nereye kadar gitmek istiyorsunuz?
Her hakemin olduğu gibi benim de hayalim Dünya Kupası'nda görev almak. Bunu gerçekleştirebilmek için de sürekli ve çok yoğun bir çaba gösteriyorum.
Kendinizi nerede görüyorsunuz?
Henüz kariyerinin başında olan, hedeflerine ulaşmak için sabırla ve sürekli çalışan biri olarak görüyorum.
Hangi aşamada maç yönetmek zor, amatörde mi Süper Lig'de mi?
Her aşamanın kendini geliştirme imkânı ve heyecanı olduğu için kendine has zorlukları vardır.
Hakemlerin her zaman hangi takımı tuttuğu yönünde spekülasyonlar yapılıyor. Hakemler zan altında bırakılıyor. Bu psikolojiyle nasıl baş ediyorsunuz?
Çok fazla üstünde düşündüğüm bir konu olmadığı için benim üstümde öyle bir baskı oluşturmuyor ve bu psikolojiyle baş etmek zorunda kalmıyorum.
Avrupa'da maç yönetirken meslektaşlarınızla yaptığınız sohbetlerde onların en çok dert yandığı konu nedir?
Her ülkenin futbol ortamı ve atmosferi aynı olmadığından hakemlikle ilgili sorunlar da farklılıklar gösteriyor.
Unutamadığınız maç?
Bu sezon Cüneyt Hocamla gittiğimiz Tottenham-Leipzig Şampiyonlar Ligi maçı benim için unutulmaz heyecandı.
Cüneyt Çakır'ın Avrupa'da bu kadar başarılı olmasını neye bağlıyorsunuz?
Neredeyse tüm maçları izleyerek hakemliğin teknik tarafını oluşturan analiz sürecini çok iyi yapar. Bu yöntem ve istikrarı ile hepimiz için çok önemli bir rol model. Başarısının da bu çalışmasından geldiğini düşünüyorum.
OĞLUNUZUN HAKEM OLMASINI İSTER MİYDİNİZ?
ŞU anda öyle bir isteğim yok. Önceliklerini ve tercihlerini kendisinin belirlemesinin daha doğru olacağını düşünüyorum.