15 yaşında bile olsa korkmayan formayı alır

TFF 1. Lig ekibi Keçiörengücü kulübünün çiçeği burnunda teknik direktörü İlker Püren, SABAH Ankara'ya konuştu. Başkent ekibi, Serkan Özbalta yönetiminde TFF 2. Lig'den bir üst yükselmiş, 2019-20 sezonunda ise ligi 8. sırada bitirmişti. Geçtiğimiz hafta Serkan Özbalta'nın yerine İlker Püren ile 3 yıllığına anlaştı. 37 yaşındaki genç teknik adam Püren, genç oyunculara önem verdiğinin altını çizerek, "Benim için sahaya çıkan isimlerin hiçbir önemi yok. Ben sisteme önem veriyorum. Sahada yapılacaklar belli. Öncesinde zaten çok çalışacağız. Bu profile kim uyarsa, 15 yaşında da olsa korkmadan orayı hak ediyorsa oynayacak" diye konuştu.
Bizde aynı kadroyla iki sezon çıkan takım yok!
"BAŞKANLA konuştuğumda tek konu kesinlikle takımı koruyalım oldu. Kaçını koruyalım? Yüzde 100'ünü koruyalım. Türkiye'de en büyük problem 2 sene üst üste bir takımın aynı kadroyla lige başlayamaması. Her sene yeniden dizayn. Amacımız takımı korumak. Sözleşmesi biten 1-2 tane oyuncumuz var. Onların yerine de yine bu kulübün yapısına uygun idealleri olan aç, hevesli, istekli oyuncu grubunu dahil edeceğiz."
'Futbolcuyken hangimiz şans verilmedi diye yakınmadık ki'
GENÇ oyunculara önem verdiğini söyleyen 37 yaşındaki İlker Püren, "Benim için sahaya çıkan isimlerin hiçbir önemi yok. Ben sisteme önem veriyorum. Sahada yapılacaklar belli. Bu profile kim uyarsa 15 yaşında da olsa oraya hak ediyorsa oynayacak. Çünkü hangimiz futbolcu olma hayalleri peşinde koşarken şans verilmediğinden gem vurduk. O yüzden biz bunları yaşadıysak bizden sonraki gelen nesillere bunu yaşatmamamız lazım. Gerçekten hak ediyorsa o formayı hiç korkmadan cesaretle verebilmemiz lazım. En büyük avantajım Keçiörengücü'nün sadece yarışmacı kulüp olmayıp gençleri yetiştirme isteği de olması" dedi.
Keçiörengücü'nün yeni oyun tarzını da anlattı
"BEN yıllardır bu iş için ciddi emekler vermiş ilerisi için kendine büyük hedefler koymuş biriyim. Ancak hırs ve ihtirasla değil de çalışma arzusuyla ve iyi niyetle başladım. Nasip niyete vurgun, çabaya da âşıktır denir ya. Orayı demek ki es geçmiyoruz ki, bugün herkesin arzuladığı, çalışmak istediği bir kulüpte çalışma ortamının başındayız. Yapı itibariyle sakin görünen ancak içinde fırtınalar kopan bir insanım. Bu fırtınayı dışarı hissettirmememin sebebi dışarıda bir fırtına yaratmak, içeride ise sakin kalmak. Eğer ben sakin kalabilirsem dışarıda o fırtınayı çıkarabilirim. Bu ruhsal yapıyı oyunculara yansıtıp, agresif önde basan, topu kaptırdığı zaman çabuk kazanan, eğer rakip o baskıdan çıktıysa topun gerisine tekrar geçip tekrar o mücadeleyi sürdüren hızlı bir oyun düşünüyorum."
Kamp 3 etaptan oluşacak
"ANA iskeleti belli olan bir takımız. Ana iskeleti koruduktan sonra yeni sezonla alakalı bir takım şeyleri oturtmakta zorluk çekmeyeceğiz. 35-40 günlük bir zaman dilimi bizim için yeterli. Pandemiden dolayı takvimler değiştiği için mecburen böyle bir planlama yapmak zorunda kaldık. Yarın başlıyoruz. Önce Ankara'da bir 13 günlük çalışma sürecimiz olacak. Daha sonra 12 günlük bir Bolu etabı olacak. Orada 3 ya da 4 hazırlık maçı oynamayı düşünüyorum. İki tanesi alt lig takımlarıyla, ismi fark etmez ama ciddi bir müsabaka ortamı istiyorum. Daha sonrasında tekrar Ankara'ya dönüp artık

öz verdim, elimden geleni yapacağım
"BIZ burada iki hedefi baz alacağız. Birincisi Türk futboluna hizmet ve genç oyuncuların gelişimi. Gençlerin üst liglere, yarışmacı liglere entegrasyonu olacak. Bu entegrasyon için de elimden geleni yapacağıma söz veriyorum. İkincisi bu hedeflerle beraber yarışmacı kimliğimizi ortaya koyup daha öncesinde yakalanmış başarıların üstüne çıkıp playoff ve daha üstü neden olmasın diyeceğiz. Her zaman yapamasak da bu bizim için üzüntü verici olmayacak. Bunun dışında önemli hedeflerimiz de var. Bu hedeflerimizi bir standart hale getirip artık kendi ayakları üzerinde duran bir kulüp yapısını koruduktan sonra artık üst lig hedefleri de koymakta sakınca yok."
YABANCI OYUNCULAR FAYDALI OLUYOR
"Yabancı sayısı ister arttırılsın ister düşürülsün kendi standartlarımızı ve eğitim modellerimizi değiştirmediğimiz sürece Türk gençliğine bir katkısı olacağını düşünmüyorum. Bence yabancı oyuncular, Türk oyuncuların gelişimlerinin katkı sağamakta."