Son Dakika: Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, TRT Haber'de ekonomideki gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Albayrak'ın; Koronavirüs salgınının ekonomiye etkisi, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, Merkez Bankası'nın faiz hamleleri ve salgına karşı alınan ve alınacak tedbirler konularında önemli mesajlar vermesi bekleniyor.
Bakan Albayrak'ın açıklamalarından satırbaşları:
Dünya tarihinin en önemli süreçlerinden birini yaşıyoruz. Biz 2 yıldır çok büyük yapısal dönüşümlerden geçtik. Bu süreçten dünyada hemen her ülke etkilenecek. Biz ise bu süreçten minimal bir şekilde etkilencek şekilde çok önemli paketler hazırladık.
KRİZDEN DOLAYI TÜRKİYE EKONOMİSİ DARALACAK DİYENLER...
Bu süreç de geçtiğinde dünyaya kıyasla Türkiye, pozitif ayrışan bir ülke olacak. Yılın geri kalan iki çeyreğinde Türkiye yine pozitif ayrışacak. Kriz ortaya çıktığı için büyüme beklentileri güncellenebilir ama krizden dolayı Türkiye daralacak diyenler görecekler ki biz bu süreçten pozitif ayrışarak çıkacağız.
Haziran ayı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de normalleşmenin başlayacağı bir dönem olacak.
"TÜRKİYE SAĞLIK SİSTEMİ AÇISINDAN DA ÇOK GÜÇLÜ BİR DURUMDA"
Türkiye ekonomik olarak çok güçlü bir durumda. Biz sağlık sistemi olarak da çok güçlüyüz bu salgın döneminde vatandaşlarımızdan hiç para talep etmedik, yaptığımız tüm testleri ücretsiz gerçekleştirdik, Avrupa bu konuda kötü bir sınav verdi. Biz ekonomik olarak bu salgın sürecinde sağlık sistemiyle beraber düşününce güçlü bir sosyal devlet örneği ortaya koyduk. Biz Türkiye olarak bu süreçten güçlü bir şekilde çıkacak nadir ülkelerden biri olacağız.
İÇ PİYASAYI NORMALLEŞTİRECEK PAKETLERİMİZ OLACAK
Bundan sonraki süreçte, normalleşme sürecinde iktisadi faaliyetin devamı, iç talebin normalleşmesi, sosyal ihtiyaç destek paketleri olacak.
Türkiye siyasi ve ekonomik olarak bir bağımsızlık mücadelesi veriyor. Türkiye'de artık son 2 yıldır daha farklı bir sürece girdik. Milli ekonomi politikasında önemli adımlar attık.
Son bir yılda Türkiye'de kimse döviz borçlanmıyor.
Biz burada olduğumuz sürece bu ülkenin anahtarı bu milletin elinde alacak. Bu ülkenin başında bu lider olduğu sürece... Türkiye ekonomide demek ki ilk defa bu kadar doğru işler yapıyor.
Türkiye üretim odaklı yeni bir ekonomik modele geçiyor.
Ne faiz, ne borsa ne de kur raydan çıktı.
"BU SÜREÇ DE GEÇECEK"
Kovid-19 salgınının, yeni ekonomi politikaları noktasında il ziyaretlerinin yapıldığı ve değişim sürecinin başladığı döneme denk geldiğine işaret eden Albayrak, bu süreçte, iş dünyasından, esnafa, KOBİ'lere ve tüketicilere kadar tüm kesimleri kapsayan önemli bir paket açıkladıklarını anımsattı.
Albayrak, vergi ertelemelerinden, likidite ihtiyaçlarının karşılanmasına ve işsizliğin yasaklanmasından, kısa çalışma ödeneğiyle işverenin desteklenmesine kadar attıkları adımlara dikkati çekerken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hakikaten, 260 milyar lirayı geçen ve çarpan etkisiyle 600 milyara yakın, 260 milyar lira etkisiyle gayri safi mili hasılanın yüzde 5'i, çarpan etkisiyle bakınca gayri safi milli hasılanın yüzde 10-11'i oranında olan önemli bir paket. Hazirandan itibaren normalleşmenin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de başlayacağı süreç. Haziran ve temmuzla birlikte ihracatta, ticarette, turizmde, iç piyasa ve iç tüketim noktasında hareketlenmenin yavaş yavaş başlayacağı döneme giriyoruz. Bununla ilgili tüm paydaşlarla yoğun iletişim kurup, taleplerin yoğun şekilde değerlendiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin hızlı reaksiyon gösterme refleksinin de avantajıyla çok hızlı şeklide sahada normalleşme sürecinin ekonomik adımlarını, hazırladığımız adımları adım adım atarak bu süreci dinamik şekilde yürüteceğiz. Bu süreç de geçecek."
SWAP TARTIŞMALARI
Swap kelime anlamı olarak takas demek olsa da, ülkeler arasında olması farklı tanımlara çıkıyor.
Özellikle 13 Ağustos macerasının olduğu süreç, bugüne kadar geldi. Önemli konu şu: Dünyada hiçbir ülke finansal güvenlikten bahsediyorsa, piyasasını manipülatif süreçleri kontrolsüz bırakmaz.
Manipülatif girişimlere karşı dünyanın her yerinde tedbirler alınır. Swap anlamında birçok ülke ile görüşüyoruz.
Swap yapmak isteyenler İstanbul'un borsasında daha avantajlı şekilde yapsınlar. Türkiye ilk defa ekonomik güvenliği için tedbirler alıyor.
TÜRKİYE BÜTÜN BUNLARI KENDİ İÇ GÜCÜ İLE ALT ETTİ
Terör konusu, sağlık konusu, mülteci konusu. Dünyanın son dönemde karşı karşıya kaldığı 3 büyük sorun. Şu süreçte Türkiye bütün bunları kendi iç gücü ile alt etti.
ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI
5 senede 8 seçim olmuş, insanlar seçim yorgunu olmuş. Türkiye'de seçim 2023'te yapılacak. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi Türkiye'de seçim 2023'te yapılacak.
SADIK ALBAYRAK'IN OĞLU, ERDOĞAN'IN DAMADI OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM
Benim bu hayatta onur duyduğum iki unvan var. Birincisi Sadık Albayrak'ın oğlu olmak, ikincisi Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı olmak. Birincisi ömrü hayatını davası uğruna vakfetmiş, mücadele namına evlatlarını her türlü fedakarlık yaparak yetiştirmiş. İkincisi Türk İslam tarihinin en önemli liderlerinden bir tanesinin damadı olmak bir şeref. Birilerinin ilişkisi siyasettir. Siyasi bir ilişkim yok. Benimkisi gönül ve dava ilişkisi.
Bugün çok sevdiğini iddia edenler yarın menfaati uyuşmayınca giderler. Bizimki ölümüne. Dava noktasında ölümüne bir ilişki. Böyle bir ilişkide damat olmak benim için gurur duyulacak bir husus. Birilerinin küçümsemek için söyledikleri benim için gurur.
BEN Mİ SOSYETEYİM 7 SÜLALESİ DEVLETTEN GEÇİNEN Mİ?
Berat Albayrak kim? Berat Albayrak, 1942'de Trabzon'un bir köyünde doğmuş, 1960'larda üniversite okumak için İstanbul'a gelmiş kıt kanaat geçinmiş, yıllarca kirada oturmuş, maddi imkanları olmamış, 12 Eylül'de davası ve şuuru için kitap yazdığı için hapis yatmış, yüzlerce yıl hapisle yargılanmış bir insanın oğlu. Ve o evlatlarını, 2 oğlunu okutmak için kütüphanesindeki Osmanlıca eserleri satmak zorunda kalan bir babanın oğlu olarak, 2 oğlu da kimseye hiç kimseye bir kuruş müdahane etmeden devletin en iyi okullarını kazanarak okumuş. Kendi imkanlarıyla iki oğlunu da yetiştirmiş köyden çıkıp gelen bir adamın oğlu olarak ben sosyete olacağım, 7 sülalesi, dedesi, abası, amcası bütün akrabai tâlukatı bakanlıklardan vekilliklere kadar devletin tüm imkanlarını kullanacak, ben devletten bir kuruş olmadım. Burs bile almadan okudum ben. Siyasetin çukur seviyesi diyoruz ya, ben o çukur seviyeye inmeyi zul addediyorum.
"10 YIL DAHA ONLARIN BORCUNU ÖDEYECEĞİZ"
Şimdi ben IMF'nin hazinecisi diyorum. Hazine müsteşarlığı dönemde 2000 yılında yüzde 12 faizden 30 yıl vadeli dolarla kredi almış bir yapıdan bahsediyoruz. Hala onun faizlerini ödüyoruz. 10 senemiz daha var. 2030'a kadar ödenecek. Milyarlarca borçlanmış bir yapıdan, Hazine müsteşarlığı yapmış bir kişiden bahsediyoruz. Kim tefeci! Benim bakanlığım döneminde, dünya ekonomik krizinin çıktığı bu yıl hazine olarak yüzde 2'lerden borçlandık. Yüzde 12'den dolar ile 2000'de borçlandılar. Yüzde 50'lerden 55, 60'lardan TL borçlanmaları var. Biz bu yıl yüzde 8'lerden. Mayıs ortalaması yüzde 8,5'lardan. Kim paraları nereye vermiş? Biz hala sizin borçlarınızı ödüyoruz.
.