Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye Bankalar Birliği Genel Kurulu'na katıldı. Bakan Elvan önümüzdeki dönemin temel belirleyicilerinin Covid-19 salgınının seyri ve aşılamaya ilişkin gelişmelerin olduğunu belirterek, "Şu anda en önemli önceliğimiz fiyat istikrarının sağlanması" diye konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan: En temel önceliğimiz fiyat istikrarının sağlanması
Bakan Elvan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Emtia ve enerji fiyatları yükseliş eğiliminde, jeopolitik riskler artıyor. Küresel tedarik zincirleri yeniden şekilleniyor, bununla birlikte bazı sektörlerde arz kısıtlarının olduğunu görüyoruz.
"AŞILAMA VE SALGININ SEYRİ TEMEL BELİRLEYİCİLER"
Önümüzdeki dönemin temel belirleyicileri, salgının seyri ve aşılamaya ilişkin gelişmeler olacak. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz dönemde; hem pandemiyi iyi yöneten hem de salgın sonrası sürece en iyi şekilde hazır olan ülkeler, rakiplerine üstünlük sağlayacaktır.
İşte biz de ekonomi yönetimi olarak, bir taraftan tüm çabamızla pandemiyle mücadele ediyor, diğer taraftan da yeni döneme en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyoruz.
Salgının başından bugüne kadar Merkezi Yönetim Bütçesinden 79 milyar liralık bir harcama yaptık.Yıl sonunda bu tutarın 109 milyar liraya ulaşmasını öngörüyoruz. Desteklerimiz sadece bütçe imkanlarıyla da sınırlı kalmadı. İşgücümüzü kaybetmemek adına İşsizlik Sigortası Fonu devreye girdi.
"İŞGÜCÜ PİYASALARINI CANLANDIRACAK ADIMLARI HIZLA HAYATA GEÇİRECEĞİZ"
Kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, nakdi ücret desteği ve normalleşme desteği mekanizmalarıyla 9 buçuk milyon vatandaşımıza 55 milyar liralık bir destek sunduk. İşgücü piyasasına sunduğumuz bu desteklerin de katkısıyla, toplam istihdam 2020 Haziran'ına göre 1 buçuk milyon kişi artarak 28 milyona çıktı. Bu gelişmeyi müsbet görmekle beraber, elbette yeterli bulmuyoruz. Reform Programımızda yer aldığı gibi; kadın ve genç istihdamı başta olmak üzere, işgücü piyasalarını canlandıracak adımları hızla hayata geçireceğiz.
Merkezi yönetim bütçesi, işsizlik sigortası fonu ve sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı destek fonunu bir bütün olarak düşünürsek; bugüne kadar bu üç kalemden toplam 136 milyar lira harcadık. Yıl sonuna kadar bu tutar yaklaşık 183 milyar liraya, yani milli gelirin yüzde 3,2'sine ulaşmış olacak.
"PANDEMİ NEDENİYLE HER TÜRLÜ HARCAMAYI YAPMAKTA KARARLIYIZ"
Bu yıl bütçe açığı hedefimizi, yüzde 4,3'ten yüzde 3,5'e revize ettik. Pandemi nedeniyle gerekli olabilecek her türlü harcamayı yapmakta kararlıyız. Odaklı, seçici ve geçici nitelikteki desteklerle vatandaşımızın yanında olacağız, kimsenin bundan en ufak bir şüphesi olmasın. Elbette bunu yaparken de, orta vadeli bütçe hedeflerimizden sapmayacağız.
Salgın döneminde kamu maliyesinin yanı sıra, bankacılık sektörümüz de önemli sorumluluklar ve görevler üstlendi. Kredi kanalları sürekli açık tutuldu, sektörel bazda özel paketler uygulandı. Yapılandırmalar yoluyla reel sektöre ve hanehalklarına kolaylıklar sağlandı.
Borç/teminat oranı iyileştirilip, esneklikler getirildi. Açıklanan kredi paketleriyle 315 milyar liralık, yani milli gelirin yüzde 6'sına ulaşan bir destek sağlandı.
"EN TEMEL ÖNCELİĞİMİZ FİYAT İSTİKRARI"
Şu an en temel önceliklerimiz; fiyat istikrarının sağlanması, cari açığın kontrol altında tutulması ve işgücü piyasalarının canlanması.
Büyüme cephesine baktığımızda, yılın ilk çeyreğine ilişkin göstergeler finansal koşullardaki sıkılaşmaya ve piyasa oynaklıklarına rağmen yüzde 6 civarında bir büyümeye işaret ediyor.
Büyümenin kompozisyonunu incelediğimizde ise; iç ve dış talebin daha dengeli olduğu, sürdürülebilir ve kaliteli büyüme hedefimizle uyumlu bir büyüme patikası görüyoruz.
Öngörülerimiz bu eğilimin devam edeceği ve büyümeye dış talebin güçlü katkı vereceği yönünde. Yılın ilk dört ayına ilişkin ihracat verileri, tüm zamanların en yüksek yıllık ihracat rakamına ulaştığımıza işaret ediyor. Sermaye malı üretimi ve ithalatı verileri de, makine teçhizat yatırımlarında devam eden büyüme eğilimini gösteriyor.
Enflasyonla mücadelede, bütüncül bir bakış açımız var. Uyguladığımız maliye politikalarıyla, para politikasını desteklemeye devam edeceğiz. Elbette kredi gelişimini de yakından izliyoruz. İhtiyaç olması durumunda, finansal sektörde makro ihtiyati tedbirleri almaktan çekinmeyeceğiz.
Hanehalkının geçtiğimiz sene hız kazanan dolarizasyon eğiliminin yılbaşından itibaren bir miktar gevşediğini gözlemliyoruz. Tabii burada geçmiş eğilimlerin kırılması biraz zaman alıyor.
"ORTA VE UZUN VADELİ HEDEFLERİMİZDEN ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ"
Enflasyonla mücadele politikalarımız, Türk Lirası cinsinden tasarruf yapmayı teşvik edecek ve dolarizasyonu tersine çevirme konusunda elimizi oldukça güçlendirecektir. Ekonomi yönetimi olarak politikalarımızı; güçlü, sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme patikasının sağlanması yönünde şekillendiriyoruz.Katıldığım her toplantıda sürekli altını çizdiğim bir husus var. Kısa vadeli kazanımlar uğruna, orta ve uzun vadeli hedeflerimizden asla geri adım atmayacağız.
Mart ayında açıkladığımız reform paketi de önümüzdeki dönemin temel çıpası olacak.