Çarşamba 04.07.2012 20:53
Son Güncelleme: Cuma 09.12.2016 16:22

Din Hürriyetine indirilmiş darbe

KÖLN Eyalet Mahkemesi’nin, sünnet ilgili aldığı yasaklama kararına tepki gösteren 13 Türk sivil toplum kuruluşunun temsilcisi, ortak bir basın açıklaması yaptı ve kararı din hürriyetine indirilmiş darbe olarak yorumladı. Dorint Hotel’de gerçekleşen basın toplantısında açıklamayı İslamrat Başkanı Ali Kızılkaya yaptı ve “Bu karar, inanç hürriyeti ve binlerce yıllık dini geleneği kabulden uzak, ayrımcılığı körükler mahiyettedir” dedi.\n\n“BAŞKA YASAĞA BENZEMEZ”\n\nKARARIN bütün Müslümanlar tarafından şaşkınlıkla karşılandığını belirtilen açıklamada, “Bu yasak, ne başörtüsü, ne de minare yasağına benzer. Bin yıllardan beri bir İbrahimi gelenek olan “sünnet”, erkeğin Müslüman toplumlarda vazgeçilmez bir kimliğidir ve erkek bu kimliğiyle toplum içinde kabul görür. Sünnet, yerine göre dini vecibe, yerine göre de kültürün vazgeçilmez bir öğesidir” denildi.\n\n“YOLU BULUNUR”\n\nMAHKEME kararlarıyla dini ritüelin yasaklanmış olmasına rağmen, erkek çocuk sahibi her ailenin bir yolunu bulup çocuğunu sünnet ettireceğine dikkat çekildi ve “Korkumuz odur ki, dolaylı yollardan, kontrolsüz olarak ve ehil olmayan kişiler tarafından sünnet yapılırsa, asıl o zaman insan sağlığı için tehlike teşkil edebilir. Bu yasağı getiren hakimlerin, meseleyi bu yönüyle de düşünerek karar verdiklerinden şüpheliyiz” açıklaması yapıldı.\n\n \n\nBasın Açıklaması\n\n \n\nDin Hürriyetine İndirilmiş Darbe \n\n \n\nKöln Eyalet Mahkemesi’nin, 5 Mayıs 2012 tarihinde, erkek çocukların dini sebeplerden dolayı sünnet edilmelerini suç sayan kararı, 26 Haziran 2012 tarihinde duyulmasından sonar, dindarlık derecesinden bağımsız olarak, bütün müslümanlar tarafından şakınlıkla karşılandı.\n\n \n\nAdam yaralanmasına vurgu yapılarak, erkek çocuğun sünnet edilmesini kanuna aykırı bulanlar, yüzyıllardan beri devamedegelen uygulamada sağlığı tehdit eden bir durumun ortaya çıkmadığından habersiz oldukları anlaşılmaktadır. Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bile, HIV riskine ve cinsel hastalıklara karşı erkeklerin sünnet olmalarını tavsiye etmektedir.\n\n \n\nBu karar, inanç hürriyeti ve binlerce yıllık dini geleneği kabulden uzak, ayrımcılığı körükler mahiyettedir ve inanç eksenli yeni bir kültürel kimlik tartışmasına da zemin hazırlamıştır.\n\n \n\nBu yasak, ne başörtüsü, ne de minare yasağına benzer. Bin yıllardan beri bir İbrahimi gelenek olan “sünnet”, erkeğin müslüman toplumlarda vazgeçilmez bir kimliğidir ve erkek bu kimliğiyle toplum içinde kabul görür. Sünnet, yerine göre dini vecibe, yerine göre de kültürün vazgeçilmez bir ögesidir. Konuya nereden bakılırsa bakılsın; mahkeme kararlarıyla bu dini ritüel yasaklanmış olsa da, erkek çocuk sahibi her aile bir yolunu bulup çocuğunu sünnet ettirecektir.\n\n \n\nKorkumuz odur ki, dolaylı yollardan, kontrolsüz olarak ve ehil olmayan kişiler tarafından yapılan sünnet, asıl o zaman insan sağlığı için tehlike teşkil edebilir. Bu yasağı getiren hakimlerin, meseleyi bu yönüyle de düşünerek karar verdiklerinden şüpheliyiz.\n\n \n\nBu mahkeme kararı, 50 yıldan beri erkek çocuklarını sünnet ettiren milyonlarca müslümanın yaşadığı Almanya gerçeğini yansıtmamaktadır. Bu karar, sadece din özgürlüğüne indirilen bir darbe olarak kalmamış, aynı zamanda müslüman azınlığın uyum sürecini de bir adım geriye itmiştir. En tabii dini inancının yaşatılmasına bile mahkeme kararlarıyla yasaklar getirilen müslüman azınlık, “Bu toplumda bana da yer var mı?” diye sorgulamaya başlayacaktır.\n\n \n\nİnsan sağlığına bütün ibadetlerde öncelikli bir yer veren İslam, sünnet ritüeline de aynı kritelerden dolayı icazet verir ve teşvik eder. Her ne kadar şimdilik Almanya’nın tamamını kapsamayan bir mahkeme kararı olsa da, bunun emsal teşkil etmesinden endişeliyiz. Nitekim bu kararın hemen ardından, gazete haberlerine göre, Berlin’deki Yahudi Hastanesi (Jüdisches Krankenhaus) sünnet etme işlemini durdurmuştur. Bundan sonra da hiçbir doktor mevcut mahkeme yasağı ortadan kalkmadığı müddetçe erkek çocuk sünneti yapmaya cesaret edemeyecektir.\n\n \n\nKöln Eyalet Mahkemesi’nin sözkonusu kararı, duyulduğu günden beri İslam ülkelerindeki medyada da, Almanya’daki müslüman göçmenlere karşı ayrımcılık olarak verilmektedir. Bu ülkenin Müslümanları olarak biz, Almanya’nın böylesi menfi haberlerle gündeme gelmesinden üzüntü duyuyor ve dini bir ritüel olan sünnet’in çarpıtılarak, “kültürler çatışması”nda malzeme olarak kullanılmasından da endişe ediyoruz.\n\n \n\nBu basın açıklamasının altına imza atan kuruluşlar olarak bir an önce, din hürriyetine müdahele ve çocuk üzerindeki ebeveynlik haklarını devlet eliyle gasp eden bu yanlış kararı ortadan kaldırmak için, Federal Almanya Parlemantosu’nu göreve çağırıyoruz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.