15 Temmuz'u çok önceden planladılar

FETÖ'nün Almanya yapılanması içerisinde 7,5 yıl bulunan eski esnaf imamı Aydın Aslantaş, çarpıcı açıklamalarını sürdürdü. Aslantaş, eli kanlı terör örgütünün, 15 Temmuz kalkışmasını çok önceden planladıklarını ve darbeye ilişkin mesajların örgüt toplantılarında verildiğini söyledi.
DÖNEMEYECEKLERİNİ BİLİYORLARDI
Aslantaş söyle konuştu: "11 Mayıs 2013 tarihinde saat 23:45'te sohbete Kanada'dan katılan Kemal S. adlı Samsun Bafralı bir imam, 'Arkadaşlar önümüzdeki 3,5 yıl memlekette büyük bir buhran, büyük sıkıntılar olacak. Akabinde darbe dahi olabilecek. Eylül ve kasımdan sonra memleket şahlanışa geçecek ve 2025'te biz Japonya'yı sollayacağız' dedi. Ben simdi bu cümleyi darbeyi yıllar evvel planladılar diye okuyorum. 2015 yılı temmuz ayında, yani darbeden tam bir yıl önce Almanya genelindeki FETÖ'cüler toplu halde Türkiye'ye gitti. Çoğu sanırım 2016'dan sonra bir daha gidemeyeceğini kestirmisti."
HÂLÂ İKNA ETMEYE ÇALIŞIYORLAR
17-25 Aralık sürecinde örgütten birçok kişinin koptuğunu dile getiren Aslantaş, "Bize kopmamamız için 'Siz sağlam olanlardansınız. Kopanları bırakın. Onlar kayış atanlar' dediler ve kopuş olmaması için her hafta sohbetlerde 15-20 dakika islediler" dedi. Örgütten kopma olmaması için haftada bir olan aramaların her gün gerçekleştiğini ifade eden Aslantaş, "Ben kopmadan evvel her hafta esnaf toplantısında hükümet kötülenir, kopanların yanlış yaptığı ve hüsrana uğrayacakları söylenirdi. Sonra esnaf her gün aranmaya basladı. Kopanlardan bazıları da hala aranıp ikna edilmeye çalışılıyor" diye konuştu.
TEK AMAÇ ERDOĞAN'I DEVİRMEK
Örgütün tek amacının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek olduğunu dile getiren Aslantas, 2015 seçimleri öncesinde gerçeklesen toplantılarda sıkça 'dördüncü parti' vurgusu yapıldığını su sözlerle anlattı: "2015'ten sonra yapılan toplantıların en az 45 dakikası hükümeti kötülemekle geçerdi. 'Uzun Adam'ın yıkılabilmesi için ne yapılabilir?' diye konuşulurdu. 2015'in ocak ayındaki bir esnaf toplantısında konu 2015 seçimlerinde dördüncü partinin meclise girmesiydi. 'Dördüncü parti meclise girmezse imanınızdan, Müslümanlığınızdan şüphe edilir. Ahirette Allah Resulünün sefaatinden ümidinizi kesin' dendi. 'Dördüncü parti olarak HDP'yi mi kastediyorsunuz?' sorusuna 'Siz anlayacağınızı anladınız' diye cevap verildi.
16 Haziran seçimlerinde HDP meclise girince uçtuk. Ramazan ayında 'Allah rızasına muvaffak olduk' diye çok coşkulu kermes yaptık. Tek amaç Recep Tayyip Erdoğan'ın yıkılmasıydı. Gittiğimiz her yerde AK Parti'ye oy vermeyin propagandası yaptık. Ben cenazede bile bu yönde yakınlarıma telkinde bulundum."
BOĞAZ'DAKİ JESTLE AVUÇLARINA ALDILAR
"2011 yılında dönemin Mainz Emniyet Müdürü'nü İstanbul'a geziye götürdüler. Müdürün yanında esi, kızı ve damadı da vardı. Boğaz'da tur attırırlarken tekneyi bir yerde durdurmuşlar. İçeriden üç kız ellerinde pastalarla çıkmış. 'Sizin bugün evlilik yıldönümünüz. Kutlu olsun' demiş. Bu ana şahit olan emniyet müdürü, '30 küsur senedir evliyim. Hiç kimse benim evlilik yıldönümümde böyle bir ortamda kutlama yapmadı. Aklımın ucundan geçmezdi' deyip duygulanmış. Eşi gözyaşlarına boğulmuş. Bunlar, bu tür yöntemlerle Almanya'da işlerine yarayacak kişileri avuçlarının içine aldılar. Belediye başkanına da aynı jest yapıldı."
ALMAN POLİSİNDEN KORUMA TEKLİFİ
Örgütten ayrıldıktan sonra Alman polisinin kendisini koruma altına almayı teklif ettiğini dile getiren Aslantaş sunları söyledi: "Tarih 31 Mart 2017'ydi. Saat 11:00 sıralarında galeride otururken iki kisi geldi. Sivil polis olduklarını söylediler. 'Biz sizi koruma altına almaya geldik. MIT tarafından aranıyorsunuz. Mainz'dan arananlar arasında 180 kisi var ve siz bu isimlerin tepesindesiniz' dediler. Polislere, 'Olamaz. Darbe girişiminden sonra 31 Temmuz'da eniştemin cenazesine gittim. Ardından kurban bayramında da Türkiye'ye gittiğimi söyledim. Gümrükte sorun yaşamadığımı ifade ettim. Şaşırdılar. O gidişlerimde bildiklerimi gerekli mercilere anlatmıştım. Onlara dönüp, 'Ya yalan söylüyorsunuz ya da size yanlış bilgi verilmiş' dedim. Şaşırdılar, pasaportu çıkartıp gösterince hiçbir sey demeden kalktılar. Polisler giderken arkalarından seslendim. Onları yeniden oturttum. 'Sizi buraya gönderen cemaatle ilgili bilgi verebilirim' dedim. Söz verdiler, aradan aylar geçti hala cevap vermediler. Bu FETÖ'cüler kravatlı terörist."