Cumartesi 23.05.2009
Son Güncelleme: Cuma 22.05.2009

Afrika'nın göbeğinde 'ankara' modası

Hayır, bizim milletvekillerinin giyim kuşamından etkilendikleri falan yok. Batı Afrika ülkelerine, özellikle de Nijerya'ya özgü bir yerel kumaş olan ankara yaz sezonunda ünlü modacılara da ilham kaynağı oldu

Ankara deyince aklınıza ne geliyor? Başkent? Meclis? Bakanlıklar? 'Her bahtı karanın görmek istediği' bir şehir? Peki, ankara modası ne menem bir şeydir o zaman? Şehre hâkim olan siyasi gündemin de etkisiyle alabildiğine formal... Koyu renkler, takım elbiseler, devlet dairelerinin katı giyim kurallarıyla şekillenen sıkıcı giysiler? Ama işte gelin görün ki, bambaşka bir 'ankara modası' daha varmış. Rengârenk, cıvıl cıvıl; görenin bile içini kıpır kıpır yapan bir moda... Ünlü Japon modacı Junya Watanabe'nin ilkbahar-yaz koleksiyonuyla dünyanın da dikkatini çeken 'ankara', Nijerya'ya özgü bir kumaşın ismi aynı zamanda. Halk arasında çok yaygın bir kumaş türü olan ankara, daha çok düğün, cenaze gibi törenlerde ve doğum günü, parti gibi kutlamalarda giyiliyor. Çok ekonomik olduğu için yıllar yılı Nijeryalı fakirlerle özdeşleştirilen ankara, Afrikalı tasarımcılar tarafından keşfedildiğinden beri kıtanın özellikle batısında hayli gözde. Nijerya yüksek sosyetesi partilerinin, resmi törenlerin, 'kırmızı halı' etkinliklerinin aranan materyali haline gelmiş 'ankara'. Nasıl ki yıllar yılı hor görülen, Ortadoğu kültürüyle özdeşleştirilen poşular tasarımcı desteğiyle moda oldu; ankara kumaşı da Cranberry, Aimas, MoMo, Lunar, Tiffany Amber ve Frank Osodi gibi modacılar sayesinde değer kazanmış. Şifon ve organzayla karıştırılarak yapılan tasarımlar ankarayı 'Batı Afrika'nın jean'i haline getirmiş.

PORTEKİZLİLERİN İCADI

Ankara isminin nedenine gelince... Bazı kaynaklarda, kumaşın eskiden 'Hollanda balmumu' olarak bilindiği yazıyor. Türkler ucuz versiyonunu yapmaya başladığından beri de adına ankara denir olmuş. Telefonla ulaştığım Nijeryalı yetkililer ise bunun doğru olmadığını söylüyor ve ankara isminin hikâyesini şöyle anlatıyorlar: "Sömürge dönemi sırasında Nijerya, bir İngiliz kolonisiydi. O zamanlarda kumaşları da Portekizli tüccarlardan satın alırdık. Portekizliler İngilizce bilmediği için bu kumaşlara ankara demişler. O gün bugündür de böyle bilinir. Türkiye'nin başkentiyle hiçir ilgisi yok yani." Bu mumlama baskıların eskiden çok ucuz olduğunu anlatan yetkililer, bugünlerde kaliteleri ve taleple beraber fiyatlarının da yükseldiğini söylüyor. Özellikle aile toplantılarında ve kutlamalarda tercih edilen ankaranın aynı desende giyilmesi de önemli bir gelenekmiş: "Mesela bir parti vereceksiniz. Giymek istediğiniz ankara desenini kendiniz seçersiniz. Davetlileriniz de aynı desenden farklı tasarımlar yaptırır. Son zamanlarda insanlar kendi fotoğraflarını da ankara üzerine bastırmaya başladı. Özellikle cenaze törenlerinde, ölen kişinin fotoğrafının bulunduğu kıyafetler giderek daha çok tercih ediliyor."
NEMİ ÇABUK EMİYOR, HIZLI KURUYOR
Ankara, binlerce renk ve desen çeşidiyle bol seçenek sunuyor. Son zamanlarda ipek, saten gibi kumaşların üzerine de baskılar yapılıyor ama ankaranın aslı, yüzde 100 pamuk. Çok sıkı dokunmasına ve kuvvetli bir kumaş olmasına rağmen yumuşak ve ince hissi yüzünden seviliyor. Nemi çabuk emdiği, aynı zamanda da hızlı kuruduğu için Afrika'nın kızgın güneşine ve iklimine çok uygun. 'Fashionista'lar, ucuz versiyonlarını bir kullanımdan sonra atmayı tercih ediyor. Tasarımlarında çoğunlukla ankara kullanan Nijeryalı ünlü modacı Frank Osodi, kumaşla yapılabilecek çok şey olduğunu anlatıyor: "Farklı renk ve desen seçenekleri sayesinde işe veya davetlere giyebilir, isterseniz günlük hayatta da kullanabilirsiniz. Küçük motifli baskılar, işe giderken de giyilebilir. Çok karakterli bir kumaş olduğu için tek başına da kullanılabilir. Doğru kullanıldığında zarafetinizi çok güzel ortaya çıkarır."
PARAYI BEYAZ ADAM KAZANACAK
Ankarayı bugünlerde ünlü modacı Junya Watanabe dışındaki tasarımcılar da keşfediyor. New York'ta son günlerde en çok konuşulan mağaza, Suno. Tasarımcı Max Osterweis'in 10 yıllık Batı Afrika seyahatleri ve Afrika kumaşları keşfinin ürünü olan marka, son günlerin en trendy noktalarından. Nijeryalılar şimdilerde ankarayı bizim poşuyu, bugünlerde de 'harem pants' olarak moda dünyasını sallayan yılların şalvarını tartıştığımız gibi tartışıyor. Diyorlar ki; "Kendimize ait değerleri kabullenmek, önemsemek için neden hep 'beyaz adam'ın onayından geçmesinı bekliyoruz? Bizden ilham alıyorlar ve kaymağını yemek de yine onlara düşecek!" Hiç de haksız sayılmazlar!
AFRİKA TEMASINDAN ETKİLENMEYEN YOK
Trendlerin kokusunu erken almakta Rei Kawakubo ve ünlü butiği Dover Street Market'ın üzerine yoktur. Bu nedenle geçen yıl Londra mağazasında sergilenen boncuklu, devasa takıları gördüğümde biraz işkillenmiştim. American Apparel'ın Afrika esintileri taşıyan taytları ilgimi daha da artırmıştı. Ama modanın yeni rotası esasen, Kenya asıllı Barack Obama'nın ABD başkanlığına seçildiği gün belirlendi. Etnik temalar, bu ilkbaharyaz sezonunun en baskın trendi olacaktı; oldu da. Her tasarımcının koleksiyonunda ve neredeyse her mağazada etnik detaylara rastlamak mümkün. Junya Watanabe'nin ankara kumaşlarıyla yarattığı, kocaman kafa üstü aranjmanlarla podyuma sürdüğü tasarımlar kadar olmasa bile, herkes öyle ya da böyle nasibini almış 'kara kıta'dan. Alexander McQueen, soyu tehlikede olan vahşi hayvanlarla katkıda bulunmuş trende. Hayvan baskılarının (leopar, zebra, zürafa vs.) bu ani dönüşünün en önemli nedenlerinden biri, Afrika teması zaten. Kocaman ahşap bilezikler, yılan derileri, boncuklarla süslü aksesuarlar, desenler, renkler... Louis Vuitton'un bütün koleksiyonu 'Afrika' diye bağırıyor bu sezon. Dries Van Noten ve Bernhard Willhelm, ayakkabılarını bu temayla süsleyenlerden. Dior'un bütün aksesuarlarında kabile izleri var. Podyuma çıkan modellerin saçlarının da aşağı kalır yanı yok. Celine hem desende kullanmış, hem de boncuklardan şaşmamış. Jil Sander, Isabel Marant, Tsumani Cisato, Marios Schwab ilk aklıma gelenler. Mavi Jeans, Boss Orange, Diesel ve Koton'da da rahatlıkla soluyabiliyorsunuz Afrika havasını.
GELECEK SEZONA SARKIYOR
Diğer yandan Afrika deyince 'beyaz adam'ın düşünmeden edemediği 'safari' teması da baskın bu sezon. Somalili model Ubah Hassan'lı reklam kampanyasından hatırlayacağınız Ralph Lauren, ipi göğüsleyenlerden. Yalnız uyarayım; Afrika etnik teması, sadece bu yaza özgü bir trend değil. Modacıların yıllardır dönüp dolaşıp ilham aldığı kıta Suzy Menkes'in deyimiyle 'ilk kez bu kadar hakkı verilerek, kültürüne saygı gösterilerek tanımlanıyor'. Ancak, etkileri gelecek yıla da sarkıyor. Damir Doma erkek koleksiyonunda, çöl fırtınasına yakalanın bedevilerden esinlenmiş resmen. Jimmy Choo, Guess, Jeremy Scott ve M.A.C'in önümüzdeki haftalarda çıkaracağı Colour Craft koleksiyonuna da Afrika esintileri hakim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.