Giriş Tarihi: 1.08.2009

Muhtaç hayvanlara kapı açık

Yedikule Hayvan Barınağı'nın gönüllüsü Tolga Öztorun'un evi de bir hayvan barınağından farksız. Yaşlı köpekler, terk edilenler... Bakıma muhtaç bu hayvanlar, onun evinde huzur buldu

Onların çok geniş bir ailesi var. Genç hayvansever çift Tolga ve Aslı Öztorun'un evleri gitgide daha da kalabalıklaşıyor. İki yaşlı köpek, iki engelli kedi ve evin önündeki kedi kulübelerinde baktıkları 10 kadar kedileri var. Dört tane su kaplumbağasını da es geçmemek gerek. Evin en kıdemlisi, 11 yaşında bir cocker olan Yağmur, Yedikule Hayvan Barınağı'ndan beş sene önce gelmiş. Eski sahibi "Doğum yapacağım," diyerek, beş yaşına kadar öpe koklaya baktığı hayat arkadaşını bir gün barınağa bırakmış. İBB Hasdal Barınağı'na atılmış yaşlı bir kurt köpeği olan Dost ise tahminen 13-14 yaşlarında. Gençliğinde çok güzel bir kurt köpeği imiş, ancak yaşlanınca vicdansız sahipleri tarafından bir çöp gibi atılmış. Bir gözü yok. Kulakları duymuyor ve romatizmal sorunları var. Uzun yürüyüşler yapamayacak kadar güçsüz. Evin kedilerinden biri olan Hayat Hanım'ın maalesef iki arka bacağı yok. Bir trafik kazası sonucu kesilmek zorunda kalmış. "Eğer biz almasaydık belki de ötanazi ile öldürülecekti," diyen Tolga Öztorun, Hayat Hanım'ı şöyle anlatıyor: "Üç katlı bir evde oturduğumuz için sorun olur sanıyorduk ancak diğerlerinden hiç farkı yok. Merdivenleri inip çıkıyor, top oynuyor, bazen Yağmur'u bile kovalıyor. Üç aylık bir nekahat süresinin sonunda iki ayağı ile bizim eve alıştı. Hayat dolu olduğu için ismi Hayat." Edrettin ise evin şöhretlisi... Üç yaşında iki defa evden atılmış bir İran kedisi olan Edrettin'in, terk edilmenin verdiği travmayı atlatmakta çok güçlük çektiğini söylüyor Tolga Öztorun: "Hormon sorunları nedeni ile sürekli ilaç kullanmak zorunda."
UYUMAYA GELİRLER
Öztorun çiftinin sahiplendiği diğer kediler de ya taşınan komşular tarafından ya da diğer sebepler ile evlerinden atılmış kediler. Evin bahçesindeki özel kedi kulübelerinde yaşıyorlar. "Onlar bizim değil, özgür kediler. Yemek yerler ve uyumaya gelirler. Hastalanmadıkları veya kar yağmadığı sürece site içinde yaşıyorlar. Bizim ev onlar için revir," diyor Tolga Öztorun. Evlerinin hayvanlar için adeta 'ikinci bahar huzur evi' gibi olduğu görüşünde Tolga Bey. Bu travma geçirmiş hayvanlarda en zor iyileşen şeyin de psikolojik sorunlar olduğunu belirtiyor: "Dönüp baktıklarında siz olmadan hayatlarını sürdüremeyeceklerini bilmeniz size bu gücü veriyor. Biz mutlu ve büyük bir aileyiz. Eşim ile ortaklaşa bakıyoruz. O da benim gibi onlarla yaşamayı çok seviyor. Bazen biraz kızdığı da olmuyor değil."
TERK ETMEK ÇOK ACIMASIZCA
32 yaşında olan ve bir kongre acentasında genel koordinatör olarak çalışan Tolga Öztorun, yardıma muhtaç sokak hayvanları için uzun süredir elinden geleni yapıyor. Beş senedir Yedikule Hayvan Barınağı için gönüllü çalışıyor. Elinin değdiği her hayvandan sorumlu olduğuna inanıyor. "İnsanlar pet shop'tan aldıkları bakımlı süs köpeklerini bile terk ederken, siz birçoğu sakat ve kör olan bu hayvanlara bakmakta güçlük yaşamıyor musunuz?" diye sorduğumuz Öztorun, çok zorlansa da muhtaç hayvanlara sırtını dönmeye niyeti olmadığını söylüyor: "Sağlık problemi yaşayan hayvanlara bakmak hem zor hem masraflı. Ancak biz onlara sırtımızı dönersek varoluş amacımızı şaşmış oluruz. Yardım edebildiğim her hayvana yardım etmek benim yaşam felsefem. Pek tabii hepsine yetişmek imkânsız, ancak herkes elinin ulaşabildiğine yaşama şansı verse ne bizler zorlanırız ne de onlar evsiz kalırlar. Onlarla çok mutluyuz. Ona söz vererek aldığınız bir canlıyı terk etmek bir insanın yapacağı en kötü davranıştır. Asla affedemeyeceğim bir şeydir. Terk edilenin yerine kendinizi koymanız, yaptığınız davranışın ne kadar aciz ve acı verici olduğunu anlamanız için yetecek de artacaktır." Öztorun çiftinin evlerinde gün çok erken başlıyor. Tolga Bey, sabah erkenden kalkıp işe gitmeden önce köpeklerle ilgileniyor. Sabah gezmeleri, yemekleri ve tuvalet ihtiyaçlarını gideriyor. Eşi Aslı Hanım ise kedilerden sorumlu. İşten eve geldiklerinde de hemen köpekleri gezmeye çıkardığını söylüyor Tolga Bey: "Bizi öyle sevgi ile karşılıyorlar ki bazen onları sevmekten yoruluyoruz. Gezmenin ardından yemek saati ve eğer ilaç alanlar var ise ilaçlarını veriyoruz. Sonra bizle birlikte televizyon izliyorlar. Kimi eşimle kimi de benimle TV izlemeyi seviyor. Eğer yeni ve hasta bir dostumuz yok ise her şey son derece sakin geçiyor."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.