Giriş Tarihi: 10.4.2010

Aşırı et tüketimi iklimi bozuyor

Küresel ısınmaya neden olan etkenlerden biri de çiftlik hayvanları. Bir ineğin yıllık gaz salınımı, 4.5 arabanın meydana getirdiği gaz salınımına eşit

TÜRKİYE'NİN önde gelen hayvan hakları kuruluşlarından Yaşam Hakkına Saygı Derneği (YHS) ve dünyanın tek hayvan partisi olan Hollanda Hayvanlar Partisi işbirliğiyle, Et Gerçeği (Meat The Truth) adlı belgesel ülkemizde de gösterilecek. Bilinenin aksine küresel ısınmanın en büyük sebebinin endüstriyel et üretimi olduğunu anlatan belgeselin lansman gösterimi İstanbul'da yapılacak. Film Nicolaas G. Pierson Foundation tarafından hazırlanmış. YHS Kurucu Başkanı Özgün Öztürk, Hollanda Hayvanlar Partisi ve Nicolaas G. Pierson Foundation ile yaptıkları bu işbirliğinin kendilerini çok heyecanlandırdığını belirtiyor ve ekliyor: "Hepimiz bugüne kadar küresel ısınma için arabaları ve ampülleri suçladık. Ancak küresel ısınmanın en büyük sebebi et tüketimi. Yani çiftlik hayvanlarının çıkardığı metan gazı. Bir ineğin yıllık gaz salınımı, 4.5 arabanın meydana getirdiği ya da bir arabanın 70 bin km. kat ederek yaydığı gaz salınım miktarına eşit. İnanılmaz bir rakam." Özgün Öztürk haftada sadece bir gün et yenmemesi durumunda, bütün geleneksel ampüllerin düşük enerjili ampüllerle değiştirilmesiyle sağlanacak sera gazı salınımı düşüş miktarının iki katı kadar etki yaratacaktığını söylüyor ve ekliyor: "1 kg. kırmızı et üretebilmek için 100 bin litre su harcanıyor. Bu rakam bir insanın iki sene boyunca duş alırken harcadığı su miktarına eşit. Hollanda için yapılan istatistiklere göre, haftada üç etsiz gün ise yoldaki üç milyon arabanın kaldırılması ve kullanılmaması ile aynı tasarrufu sağlıyor. Dört etsiz gün, tüm ev halkının kullandığı elektriğe eşit. Altı etsiz gün, arabaların yok edilmesi ve hiç kullanılmaması ile aynı etkide. Hayvansal kaynaklı protein üretmek için kullanılan alan miktarı, bitkisel kaynaklı protein üretmek için kullanılan alanın yaklaşık 10 katı. Sözün özü: İklim problemlerinin çözümü aslında tabağımızda! Herkesi düşünmeye davet ediyoruz: Arabanız mı, bifteğiniz mi?"
KİMSE FARKINDA DEĞİL
Öztürk belgeselin, kimsenin farkında olmadığı çok önemli bir gerçeği bizlere öğretmesinin yanı sıra gözden kaçan ya da bilinçli kaçırılan bir gerçeğe parmak bastığını söylüyor ve ekliyor: "Belgesel çarpıcı noktalara parmak basıyor, Et Gerçeği belgeseline göre et tüketimi ve araba kullanımının iklim ve çevre üzerindeki zararları birbiri ile yaklaşık olarak aynı düzeydedir. Hükümetler çevreyi korumak adına kilometre sınırlamaları, düşük enerjili ampüllerin kullanımını teşvik etme gibi önlemleri düşünürken, et tüketimi gerçeğini tamamen göz ardı etmektedirler. Et tüketimindeki düşüş; ormanların yok edilmesi, su kıtlığı, adaletsiz yiyecek paylaşımı ile savaşımda olumlu sonuçlar yaratabilir. Et tüketiminin neden olduğu yüksek toplumsal maliyetler göz önünde bulundurulduğunda, et gerçeğinin hâlâ ihmal ediliyor olması anlaşılmaz bir şey." Filmin ortaya koyduğu çarpıcı bilgilere göre, hayvan besiciliği sektörü tarafından meydana getirilen sera gazı salınımının doğa üzerindeki etkisi ise henüz pek bilinmiyor. Tarım ve Çevre Merkezi'nin (CLM) hesaplamalarına göre; bir ineğin yıllık gaz salınımı 4.5 arabanın meydana getirdiği ya da bir arabanın 70 bin km kat ederek yaydığı gaz salınım miktarına eşit. Bu nedenle Nicolaas G.Pierson Vakfı ve Amsterdam'daki Free University işbirliği ile gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçları, et tüketimi ile sera gazları salınım miktarı arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyor. Bu araştırmanın sonuçları bugün Meat the Truth (Et Gerçeği) adlı belgeselde sunuluyor. İklim problemini verimli bir şekilde çözebilmek için, hayvansal kaynaklı protein tüketiminin azaltılması gerekliliği kaçınılmaz görünüyor. Daha başka bir açıdan bakarsak, iklim probleminin çözümünün, kendi yemek tabaklarımızın içinde olduğu düşünülebilir. Yani ne yediğimiz gerçekten önemli.
GÖSTERİMİ KAÇIRMAYIN
Et Gerçeği
adlı filmin Türkiye basın ve medya lansmanı, 14 Nisan 2010 tarihinde yapılacak. Hayvan korumacılar ile sadece STK'lara ve gönüllülere yönelik ikinci lansman ise 15 Nisan 2010 tarihinde 12:00'de Kadir Has Üniversitesi Ana Kampüsü Cibali Salonu'nda yapılacak. Belgeselin ilk Avrupa gösterimi, 19 Mayıs 2008 tarihinde Londra'nın ünlü Leicester Meydanı'nda Odeon West End sinemasında gerçekleştirildi. Galanın ünlü vejetaryen katılımcıları kırmızı halıda çevre dostluğunu vurgulamak için bir araya geldi. ABD prömiyeri ise 3 Ekim 2008 tarihinde Hollywood-LA Artivist Film Festivali'nde gerçekleştirildi. Dünyanın önde gelen hayvan hakları savunucularından Wayne Pacelle, Kim Swartz ve 10 milyon üyesi ile dünyanın en büyük hayvan koruma örgütü HSUS'in başkanı Megan Blake de konuklar arasındaydı. YHS Başkanı Özgün Öztürk projenin hazırlık aşamasını şöyle anlatıyor: "Hollanda Hayvanlar Partisi ve Nicolaas G. Pierson Foundation ile yaptığımız bu işbirliği Türkiye'nin farkında olmadığı çok önemli bir gerçeği duyurmamızı sağlayacak. YHS olarak filmin çevirisi, Türkçe dublaj ve altyazısını üstlendik. Çeviriyi Hayvanlar Partisi, Yaşam Hakkına Saygı Derneği ve Türkiye Hayvanları Koruma Derneği Üyesi Şehnaz Turan yaptı. Seslendirmeleri ise başta YHS Kurumsal Sesi Uğur Taşdemir olmak üzere Galip Erdal, Özden Ayyıldız, İlham Erdoğan, Burcu Güneştutar, Arzu Akın gibi ünlü seslendirmeciler gönüllü olarak yaptı. Seslendirme sanatçıları ve projeye destek veren Ares Stüdyolarına sonsuz teşekkür ediyoruz. Filmin Türkiye genelinde gösterimleri için dileyen kurumlara DVD gönderebiliyoruz. Bize www.etgercegi.com adresinden ulaşabilirler."
KISA... KISA.... KISA....
Notos, hayvan haklarını tartışıyor

Türkiye'nin önemli edebiyat dergilerinden Notos 21. sayısındaki "Hayvan Hakları" kapak konusuyla ilk kez edebiyatın dışına çıkıyor. Hayvanların kötü davranışlara maruz kaldığı ve hayvan katliamlarının yapıldığı bir dünyada yaşadığımız gerçeğinden yola çıkan Notos, hayvan hakları savunuculuğunun niteliğini yükseltmeyi ve bu mücadeleye katkıda bulunmayı amaçlıyor. Yalnızca ABD'de, yiyecek olarak tüketmek amacıyla yılda 10 milyar hayvan öldürülüyor. Fokların yüzde 42'sinin derisi canlı canlı yüzülüyor. Mezbahalarda endüstriyel katliam yaşanıyor. Dergide Hayvan Hakları Federasyonu Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, Yedikule Hayvan Barınağı gönüllülerinden Tolga Öztorun ve Ömer Madra ile yapılan söyleşilerin yanı sıra, veteriner hekim İsmet Çolakel, Cem Dizdar ve Steven Best'in yazıları yer alıyor. Faruk Duman, A. Ömer Türkeş ve Umut Y. Karaoğlu'nun yazıları da konuya edebiyat ekseninden bakıyor. Topluluk halinde yaşayan böcekler, karıncalar konusunda uzman Bert Hölldobler; Alice Walker'ın et yemeyi niçin bıraktığına ilişkin söyleşisi de dergide yer alan konulardan bazıları. Bilgi için tel: (0212) 243 49 07

İki aylık panda kardeşler
10 günlükken beş kardeş annesiz kaldılar ve çok büyük özenle evde biberonla büyütüldüler. Tuvalet alışkanlıkları var. İç ve dış parazit tedavileri yapıldı. Tek istekleri sıcak ve sevgi dolu bir yuva. Bilgi için tel: (0555) 986 97 30
Sevgi dolu doberman
Küçükçekmece'de sokakta bulunan erkek dobermana İstanbul'da yuva aranıyor. Bir - iki yaşlarında, sevgi dolu ve uslu bir köpek o. Koruma ve bekçilik yapamaz, çünkü saldırgan değil. Bilgi için tel: (0533) 698 17 73
Tam bir aile köpeği
Gaziosmanpaşa'da trafik kazası geçiren, ameliyat olup iyileşen kurt kırması kıza İstanbul'da yuva aranıyor. Sekiz aylık, sevecen ve tam bir aile kopeği. Bilgi için tel: (0532) 214 65 05

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.