Hangi erkekler için?

ESMER uzun boylu, yeşil gözlü, çok hoş bir pazarlama müdürü... Kumral ama dikkat çekici, karakteristik bir yüzü olan, takılarıyla estetik anlayışının güzelliğini gözler önüne seren bir reklamcı... Ufak tefek, aslında pek kimsenin dikkatini çekmek istemezmiş gibi görünen, kendi halinde bir devlet memuru... Ve son olarak, kapalı bir çevrede yaşayan, tesettürlü, son derece akıllı, özgüveni yüksek bir kadın daha... Bu kadınların ortak özellikleri, evli ve çocuklu olmalarına rağmen, hayatlarına bir başka aşkı, yasak bir sevgiliyi sığdırmış olmaları... Kadınlar ile erkekler farklı hamurdan yapılmıştır. Durup dururken aldatmazlar. Erkekler bazen sırf güzel bir vücut için, gençlik için, heyecan ve adrenalin için aldatabiliyorlar. Ama kadınlarda bu oran çok düşük, çünkü kadını etkileyen şeyler çok farklı. Onlar da çapkınlık yapar ama sırf görüntü için değil, erkekten aldığı ilgi için, duymak istediği sözcükler için, ya da bazen sırf sevişmenin sonunda birlikte sarılıp uyuyabileceği sıcak bir beden için... Ama bunlar kısa vadeli kaçamaklar. İçinde duygu olmayan, adına ilişki denemeyecek yatak arkadaşlıkları. Oysa evli ve yasak aşk yaşayan kadınları görseniz, onları asla tahmin edemezsiniz. Hatta belki onları anlayamayabilirsiniz. Dışarıdan bakıldığında harika bir evlilikleri olabilir. Kocaları olması gerektiği gibi bir kocadır. Uzaktan bakıldığında mutlu oldukları farz edilir. Cıvıl cıvıl çocukları vardır. Her şey güzel gidiyordur. Ailecek görüştükleri arkadaşları vardır. Dış kabuk harikadır... Siz bir de içlerini görmeye çalışın... Çoğunluğu duygusal olarak aç bırakılmıştır aslında. Dişilik özellikleri artık saygı görmüyordur. Yıllarca ağır şekilde eleştirilmişlerdir. Çok fazla sırt yaslanmıştır onlara. Evliliğin maddi ve manevi yükünü hep onlar kaldırmışlardır. Yanıbaşlarındaki erkeğin çeşitli kaba kuvvet gösterilerine rağmen, aslında içten ne kadar zayıf ve düşüncesiz olduğunu keşfetmişlerdir. Onlar özveriyle annelik yaparken, babalığın da çocuklar için çok önemli olduğunu kabul ettirememişlerdir bir türlü... Giyinip süslendiklerinde görünmez olmuşlardır artık. Yaptıkları güzel şeyler için asla takdir, övgü almazken, en ufak hataları yüzlerine vurulmuştur. İşkolik bir adamla yaşıyorlardır. Mutluluğu sadece iş başarısında ya da dışarıdaki kadınlarla küçük oynaşmalarda bulan, ailesi ve çocukları ile vakit geçirirken fazla konuşmayan, ailesi ile geçirdiği zamanı görev olarak yerine getirdiği paçalarından akan bir adamla geziyorlardır. Gözü dışarıda olan çapkın erkekler ile evli kalan kadınları hep kınarlar. Eğer sen de dişi olsaydın, süslü olsaydın, cilve yapsaydın, bakımlı olsaydın, kocana vakit ayırsaydın, vs... Bir erkek için bazen mükemmel bir karısı olması bile çapkınlığını durdurmaya yetmiyor. Yapacağı varsa yapıyor. Onun içgüdüsü farklı. Görsel bir yaratık ve fıstık gibi bir bedenden hoşlanabiliyor. Ama kadın öyle değil... O sevilmek, tam olarak doymak, duygusal olarak da değer verilmek, erkeğiyle bütünleşmek istiyor. Ve eğer bunları kocasında bulamazsa hemen gözünü dışarıya dikmiyor. Önce konuşmaya başlıyor. Ne yazık ki, erkeklerin çoğu için konuşmak çok zor... Ya kaçıyor, ya anlamazdan geliyor, ya da karısına hak vermeden doğrudan savunmaya geçiyor. Ve kadın bir daha konuşmayı deniyor. Sözlü olarak kocasını uyarıyor. Ama adam, karısının gerçekte kendini dışarıya açabileceğini hâlâ düşünmüyor. Zaten kadınlardan gelen uyarı sinyallerini gerçekten algılayıp doğru yorumlayabilen erkek sayısı da az... Yorumlayan da pek fazla ciddiye almıyor. Ve sonunda olan oluyor. Kadın âşık olabiliyor. Kadın aynı anda iki kişiye âşık olabileceğini bile düşünebiliyor. Ve bu hisleri yaşarken, kendisini suçlu hissetmiyor çünkü elinden gelen her şeyi yapmış oluyor. "Ben başka bir erkeğin tenine dokunacak bir kadın değildim. Ama dokundum ve çok hoşuma gitti..." Biz de Türk toplumu olarak biraz yetiştirdiğimiz erkeklerin nasıl düzelebileceğine bakmalıyız artık. Kadının nasıl dişi olacağı zaten malum ve kadınlar bunun için çok çalışıyorlar... Ama hangi erkekler için?..