İkizlerin oyuncaklı tasarımları
Tek yumurta ikizleri Hande ve Duygu Gülşen'in markası 2wins, bol renk ve aksesuarlı tasarımlardan oluşuyor. Her şeyi; tasarımları da beraber yapan ikizler, yurtdışına açılıyor
HEM TARZLARI HEM DE GARDIROPLARI AYNI
Hande ve Duygu Gülşen'in moda 'farkındalıkları' birbirleriyle karışmamaları için seçilen kıyafetler sebebiyle daha çok küçükken başlamış. Barbie'lerine kıyafet dikerek modayı seven ikizler, hiç ayrılmamışlar. Aynı okullara gidip, aynı şeylere ilgi duymuş, aynı hobilere yönelmişler. Alışverişe çıktıklarında hâlâ aynı şeyleri beğeniyor, aynı şeyleri satın alıyorlar. Dolayısıyla tarzları da hep aynı kalmış, gardıropları da. 2wins de ikizlerin tarzını bire bir yansıtan bir marka zaten. Aksesuar, kilit unsur. Her parça onlarca aksesuarla tamamlanıyor. Eğlence ise genel tema. Bej bir elbise, fosforlu sarı biyelerle işleniyor. Veya buzdolabı magnetleri pekâlâ çanta süsü haline gelebiliyor. Olmayacak şeyleri bir arada 'olduran' ikizler, moda maceralarının henüz başındalar. Ama kat ettikleri yolun, modaya ilgi duyan diğer gençlere de ilham vereceğini umuyorum.
- Nasıl adım attınız moda tasarımcılığına?
- Üniversitede turizm okuduktan sonra LaSalle Academy'de eğitim aldık. Sonra çeşitli firmalarda staj yaptık. İşe mutfağından; depo temizleyerek başladık. Böylece hem kumaşları, tasarımı öğrendik hem de işleyişi gördük. Bir yıl sonra da kendi markamızı kurup, daha hiç müşterimiz yokken üretim yapmaya başladık.
- Müşteri yokken ciddi üretime girmek risk değil miydi?
- Riskti tabii. Ama tasarladığımız ürünleri kendimiz giyerek dikkat çekmeye başladık. Bir nevi kendi reklamımızı yaptık... Ve şansımıza mağaza sahipleri kıyafetlerimizi istemeye başladı. Sonra da ardı arkası kesilmedi zaten.
- 2wins'i nasıl bir marka olarak tanımlıyorsunuz?
- Genç, hareketli, renkli ve eğlenceli. Farklı bir tarzımız var. Ana temamız, aksesuarla kumaşı buluşturmak. Mutlaka aksesuar kullanıyor, aksesuarları farklı kumaşlarla birleştiriyoruz. Komik malzemeler de kullanıyoruz. Müşterilerimiz de aksesuara çok alıştı. Kimsenin kolye, küpe takmasına gerek kalmadan, her şeyi bir kıyafette birleştiriyoruz. 2wins giyenlerin aksesuar kullanmasına gerek kalmıyor zaten.
ÖNCE AKSESUAR, SONRA KIYAFET
- Tasarım süreci nasıl oluyor?
- İlk başta kumaşı seçiyoruz. Daha sonra da modeli ortaya çıkarmadan aksesuarlara karar veriyoruz. Kıyafetleri aksesuar üzerinden yaratıyoruz. Pembeyle kırmızı gibi zıt renkleri de bir araya getiriyoruz. Ama ne kadar muzip şeyler yapsak da uyuma önem veriyoruz.
- Ne tür malzemeler kullanıyorsunuz?
- Aksesuarlarda her şeyi kullanabiliyoruz. Fiyonklar, tüller, boncuklar, zincirler, rengarenk düğmeler... Tasarıma hep hınzırca yaklaşıyoruz. Buzdolabı magnetlerinden çanta yapmışlığımız bile var. Bizim için her şey bir aksesuar. Aradıklarımızı bulmakta sorun da yaşamıyoruz. Türkiye bu konuda küçük bir Çin gibi.
- Gece kıyafetleriniz de var. Bu muziplikten onlar da nasibini alıyor mu?
- Hayır. Gece kıyafetlerinde sevimli aksesuarlardan uzak duruyoruz. Yine genç ama daha klasik oluyorlar. Taş işleme, Swarosvki ve lazer kesim gibi detayları tercih ediyoruz.
- Eğlenceli detayların esin kaynakları ne peki?
- Gözle gördüğümüz, elle dokunduğumuz her şey. Her çiçek, her böcek, her renk bize ilham veriyor. Kullanmadığımız hayvan figürü kalmadı. Boyama kitaplarındaki resimlerden bile etkileniyoruz.
- Trendleri takip ediyor musunuz?
- Bol bol seyahat edip, yurtdışında modanın hangi yönde seyrettiğine bakıyoruz. O şekilde takip ediyoruz tabii
. - Kimler giyiyor kıyafetlerinizi?
- 13 yaşındaki kız çocuğu da, 50 yaşındaki kadın da 2wins satın alıyor. Seksi tasarımlar yapmıyoruz. Çünkü biz de öyle giynmekten hoşlanmıyoruz. Çok dar kalıplarımız, kesimlerimiz yok. En çok 17-18 yaş arasındakiler tercih ediyor bizi. Bir de tabii, içindeki çocuğu yaşatmak isteyen kadınlar.
- Bu kadar oyuncaklı kıyafetlerin bakımı nasıl oluyor?
- İnci gibi hassas aksesuarlar kullandığımız için kuru temizlemeyi tavsiye etmiyoruz. Elde, şampuanla yıkamak en doğrusu. İçlerine mutlaka yıkama talimatı ekliyoruz. O yüzden de önceden test edip, yıkanabilen aksesuarları tercih ediyoruz.
İŞ BÖLÜMÜ YAPMAYI SEVMİYORUZ
- Beraber nasıl çalışıyorsunuz? İş bölümü mü yapıyorsunuz?
- İş bölümü yapmayı sevmiyoruz. Beraber hareket ediyoruz. Kumaş seçimi, alımı, aksesuarlara karar vermeyi hep iki kardeş yapıyoruz. Yıkama talimatını bile beraber yazıyoruz. Zaten iş gibi görmüyoruz; kumaş almaya giderken alışverişe çıkıyor gibi hissediyoruz.
- İşbölümü yapmamanın avantajı ne sizin için?
- Birimizin fark etmediğini, diğerimiz fark ediyor. Birimiz kumaşı seçerken diğerimiz garniye karar veriyor. Biri boncuk bakarken diğeri zinciri buluyor.
- Tasarımları da mı beraber yapıyorsunuz?
- Evet. Çok da zevkli oluyor. İki farklı göz; birinin görmediğini diğeri görüyor. Bazen fikir ayrılığı da çıkıyor tabii. 'Elbisenin omzu şöyle olsun' 'Hayır öyle olmasın, böyle olsun' diye. Öyle durumlarda eğer anlaşmaya varamazsak, iki modeli de tasarlayıp satışa çıkarıyoruz. Sonra da hangisinin daha çok satıldığına bakıp 'Gördün mü, benim dediğim oldu!' diyoruz birbirimize. Ama genelde ortaklaşa şeyler çıkarıyoruz.
EN SON HABERLER
- 1 Annelerin paylaşımları erkek çocuklarını yaralıyor
- 2 Tiroit ilacının etkisini azaltan 12 kritik hata
- 3 Satranç Gaziantep’te Türkçe konuştu
- 4 Herkese iyi davranırken kendini unutma
- 5 Ehram modern tasarımlarla can buluyor
- 6 İstanbul’u koşarak daha iyi tanıdım
- 7 Bu trendler 2025’te kalıyor
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Minik omuzlardaki dijital yük
- 10 Ara sıra değil her zaman yumurta