Cumartesi 17.07.2010
Son Güncelleme: Cuma 16.07.2010

Bu uzun ve yorucu bir yol

Müzisyen Candan Erçetin... Yapımcılık ve dernek başkanlığı derken şimdi de Avea Açıkhava Konserleri 2010'da müzik direktörü olarak karşımıza çıktı

Ümit Ünal'ın yönettiği Gölgesizler filminin setinde Candan Erçetin'i görünce şaşırmıştım. Ama Erçetin'in, filmin yapımcısı olduğunu öğrenince şaşkınlığım geçti. Benzer bir şaşkınlığı geçen yıl Pera Müzesi'ndeki 'Mekteb-i Sultani'den Galatasaray Lisesi'ne Ressamlar 1868- 1968' başlıklı serginin açılışında yine yaşadım! Bu sefer de Erçetin, Galatasaraylılar Derneği Başkanı sıfatıyla karşımıza çıkmıştı. Tabii bu şaşkınlıkların sebebi Erçetin'in şarkıları ve müzisyen kimliğiyle hafızamıza çok güçlü bir şekilde kazınması. Ne de olsa insan onun sadece müzikle yatıp kalktığını düşünüyor. Yoksa yanlış anlaşılmasın lütfen! Ama bu tecrübeler ışığında artık Erçetin'den sürprizler beklemeye başlamadım desem yalan olur. Ki Erçetin de beklenen sürpriz için bizi çok bekletmedi. Bugün başlayan Avea Açıkhava Konserleri 2010'da Erçetin, müzik direktörü olarak karşımıza çıkıyor. Erçetin, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleşecek Bülent Ortaçgil, Neşet Ertaş, Gripin ve Hayko Cepkin'in konser vereceği etkinliğin sahne arkasındaki ismi. Bugün, yarın ve 20 Temmuz'da Açıkhava'da sevenleriyle buluşacak olan Erçetin, sonra sahneyi diğer sanatçılara teslim edip kendisi sahne arkasına geçecek. İstanbul'dan sonra da Avea Açıkhava Konserleri 2010 Anadolu kapsamında Altınoluk, Çeşme, Bodrum, Denizli, Antalya ve Bursa'da konser verecek. Bu yoğun iş ve konser trafiği arasında 'Candan Erçetin cephesinde neler oluyor?' diye meraklanıp kapısını çalalım istedik. Açıkçası pek de umutlu değildik çünkü uzun süredir söyleşi vermediğini biliyorduk. Ama Erçetin SABAH'ı kırmadı. Bu farklı kimliklerle bizi şaşırtmasının nedenlerini anlattı.
- Sürekli farklı kimliklerle karşımıza çıkar oldunuz. Şimdi de müzik direktörlüğü... Nasıl ortaya çıktı bu fikir ve sizin böyle bir görevi üstlenme motivasyonunuz nedir?
- Profesyonel müzik hayatına başlamadan önce uzun yıllar, yaratıcılığa dayalı sahne şovları ve özel performanslar düzenleyip bu tür programların genel organizasyonlarını yaptım. Bu sayede de şarkıcılığa adım attığım andan itibaren menajer bir kişinin ya da kuruluşun çatısı altında çalışmadım. 12 yıl önce kendi şirketimi kurup bu alanda birlikte yürüyeceğim gençler yetiştirdim. Yıllardır da aynı ekiple TV programları, albüm ve konser konseptleri gibi bize ait olan çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Hatta iki tane de uzun metraj sinema filminin (Gölgesizler, Kaptan Feza) prodüksiyonunu yaptık. Dolayısıyla ben zaten 15 yıldır gündüz mesai saatlerinde aralıksız çalışıyorum. Avea'dan açıkhava konserlerini bu yıl birlikte yapma teklifi geldiğinde, Dünya Müzik'in en tecrübeli çalışanı olarak bu görev bana düştü. 12 yıldır Harbiye Açıkhava sahnesinde, konserlerimden oluşan ekonominin yönetimine sahip olmadan birçok konser verdim. İlk kez de bu yıl genel konsepti ve sahneye konulacak müzik türleri hakkında söz sahibiyim.
TÜRK HALK MÜZİĞİ ŞARTTI
- Peki konser serisinin konseptini nasıl oluşturdunuz ve müzisyenlerin seçimi nasıl gerçekleşti?
- Bu yıl bir taraftan Dünya Kupası, bir taraftan İstanbul 2010 etkinlikleri, diğer taraftan Anadolu turnesi ve Ramazan ayı bizi fiziki olarak dar bir alana sıkıştırdı. Ama biz bu dar alanı mümkün olduğu kadar geniş bir yelpazede kullandık. Türkiye'nin genel kültür mozaiğine baktığımda, ki ben de bunu, içinde güçlü hissedenlerden biriyim, Türk Halk Müziği olmadan bir konser dizisi yapmak bana doğru gelmiyor. Bu bakımdan bir ses, saz ve söz üstadı Neşet Ertaş'ın konseri bu yılki genel konseptin ilk ortak kararı oldu. Yine genç kuşağın sözcülerinden olduğuna inandığımız Hayko Cepkin ve Gripin, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'ndaki ilk konserlerini bu yıl gerçekleştirecek. Yıllarını müziğe vermiş bir ustanın, Bülent Ortaçgil'in 40. yıl konserinin bu yıla denk gelmesi ve bunun bize nasip olması ise gerçekten büyük bir şans. Kısacası bu yıl müzikseverleri hem yaş grubu hem de kültür yelpazesi geniş bir konser dizisi bekliyor.
HERKES GİBİ YAŞIYORUM
- İnternet sitenizde beş yıldır sustuğunuzu ve artık bir şeyler söylemenin vakti olduğunu belirten bir yazı var. Tabii bu dinleyicilerinize yönelik bir mesaj, ama son yıllarda yine suskunsunuz, bu süre içerisinde neler birikti içinizde?
- Aslına bakarsan ben de herkes gibi yaşıyorum yani yaptığım meslek, hayatı başka biçimde yaşamama neden olmuyor. Her Türk vatandaşının yaşadığı birçok şeyden ben de etkileniyorum. Mevsimlerden, doğrulardan, yanlışlardan, kanunlardan, yakınımdaki hayatlardan onların iyi ve kötü günlerinden, bütün bunların ortasında kendi mutluluk ve acılarımdan kısacası her şeyden... Bu duyguların hepsi parça parça ruhuma yapışıyor ve bir süre sonra ağırlık yapmaya başlıyor, ne mutlu bana ki bu yükten kurtulmak için kendimi ifade edebileceğim bir sanatı meslek edinmişim. O ifadeyle anlatmaya çalıştığım da buydu. Diğer albümler hep iki yıl arayla çıkmıştı halbuki bu kez beş yıldır susuyordum ve ruhum çok ağırlaşmıştı, artık paylaşma zamanıydı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.