Cumartesi 31.07.2010
Son Güncelleme: Cuma 30.07.2010

Cinsiyetsiz koleksiyon

Floransa'da düzenlenen erkek moda fuarı Pitti Uomo'da ilk erkek koleksiyonunu sergileyen tasarımcı Serdar Uzuntaş, kadın fuarlarına da aynı koleksiyonla katılacak. Uzuntaş'ın markası 'birbirinin yerine geçebilme' fikrine dayanıyor

Maskülen giyim akımı son birkaç yılda iyiden iyiye oturdu. Boyfriend jeanleriyle başlayan trend önce ceketleri, gömlekleri ve şortları, ardından da aksesuarları etkisi altına aldı. Erkek arkadaşın dolabından aşırılmış gibi görünen parçalar, Oxford ayakkabılar ve loafer'larla devam ediyor. Annie Hall gibi kravat takmadık belki hiçbirimiz ama maskülen giyim akımının bir süre daha devam edeceği şüphesiz. Erkek giyimindeki kadın detayları da hızla artıyor. Kadın ve erkek giyimi arasındaki çizgi belirsizleşiyor, cinsiyetlerarası geçiş artıyor. Çıkışını Pitti Uomo'dan yapan Serdar Uzuntaş'ın ilk koleksiyonu da bu fikirle hazırlanmış. Floransa'da düzenlenen Pitti Uomo, dünyanın en saygın erkek moda fuarı. Pitti'ye düzenli katılan tek Türk markası, Tween. Hatırlarsanız Ümit Benan Şahin de bu fuarla tanınmış, Pitti'nin düzenlediği Who's on Next? yarışmasını kazanarak moda dünyasının dikkatini çekmişti. Ümit Benan'ın, Milano Moda Haftası'na geçmesi üzerine bu yıl fuardaki tek Türk tasarımcı Serdar Uzuntaş oldu.
KARİYERİNE SATIŞ DANIŞMANI OLARAK BAŞLADI
Uzuntaş'ın hikâyesi hem ilginç hem de ilham verici. İzmir doğumlu Uzuntaş'ın modayla tanışması, satış danışmanı olarak çalıştığı Vakkorama'da oluyor. Daha sonra İstanbul'daki mağazalarında yöneticilik de yapıyor. Stiliyle hem müşterilerin hem de o zamanlardaki popüler kültür figürlerinin dikkatini çekiyor. İnternette 'Serdar Uzuntaş' diye bir araştırma yaparsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Çünkü ismi karşınıza moda tasarımcısı değil, Hakan Peker'in albümlerinde söz yazarı ve besteci olarak çıkacak. Müzik Eseri Sahipleri Grubu (MSG) üyesi. Zamanında Hakan Peker, Serdar Ortaç ve Petek Dinçöz'e styling de yapmış. Ama anladığım kadarıyla o günleri çok fazla hatırlamak istemiyor, konuyu derhal altı yıl boyunca tasarımcı olarak çalıştığı ihracat firmasına ve Bolonya-İstanbul arası mekik dokuduğu günlere getiriyor. Oradan da Londra'da tasarım eğitimi aldığı Central Saint Martin's'e ve markası Serdar Uzuntaş London'a...
ERKEK DEDİĞİN, ERKEK GİBİ GİYİNMELİ
Uzuntaş'ın Pitti Uomo'da sunduğu ilk koleksiyonu Harvey Nichols Hong Kong başta olmak üzere, hem yabancı alıcıların hem de basının ilgisini çekti. Nedeni ise, zamanın ruhunu yakalayan konu: 'Cinsiyetlerarası geçiş'. Çünkü Uzuntaş'ın erkek koleksiyonu aynı zamanda kadın koleksiyonu da. Kıyafetleri, aynı koleksiyonla yarın bir kadın fuarına da katılabileceği şekilde tasarlamış. Her bir parça hem kadın hem de erkek giysisi olarak kullanılabiliyor. Pantolon, şort, ceket, trençkot ve gömleklerde değişen yalnızca bedenler ve nadiren de kalıplar. Koleksiyonu üniseks olarak nitelendirmek mümkün aslında. Ama Uzuntaş bu tanımdan hoşlanmıyor. Onun yerine 'interchangeable' yani 'yerine kullanılabilir' demeyi tercih ediyor: "Erkeklerin üniseks terimine sıcak bakacağını düşünmüyorum. Hem erkek dediğin, erkek gibi giyinmeli. Casual ve spor giyimde kadın daha çok erkek gibi giyiniyor." Bu haberi yazdığım sırada Uzuntaş'ı keşfedenin yalnızca ben olmadığını da öğrendim. Tasarmıcının koleksiyonu önümüzdeki yaz sezonunda Beymen Blender'da satışa sunulacak.
- Moda sektörüyle nasıl tanıştınız?
- Yaklaşık 10 yıl önce, Vakkorama'da. Ama hiçbir zaman satış elemanı diyemedim kendime. Daha çok bir danışman gibiydim. İnsanların ihtiyaçlarını belirlemeyi, tarzlarını yenilemeyi, yeni stiller sunup kabul ettirmeyi seviyordum. Daha sonra bir süre yöneticilik yaptım V2K'da. Bu sırada bir ihracat firması onlara koleksiyon hazırlamamı istedi. 2002'de başladım tasarıma ve altı yıl boyunca İstanbul-Bolonya arasında yaşadım.
- Tasarım yapmaya başladığınızda henüz bir moda eğitiminiz yoktu o zaman?
- Evet. 2006'da Londra'ya gittim ve Central Saint Martins'de tasarım dersleri aldım. Londra'ya yerleşmemde okulun çok etkisi oldu.
- Araştırdığım kadarıyla müzik geçmişiniz de var. Şarkıcılara styling desteği vermekle kalmamış, şarkılar da yapmışsınız.
- Evet. Birkaç şarkı yaptım, müziği çok seviyorum. Styling'e gelecek olursak, Vakkorama'da çalıştığım zamanlarda Hakan Peker'e, Serdar Ortaç'a, Petek Dinçöz'e ve Lübnanlı bir şarkıcıya styling yaptım. Ama çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim.
- Markanız Londra çıkışlı, kumaşlarınız ise İtalya'dan...
- Aslında Milano'da da bir ofisim var ve İstanbul'da da açmayı planlıyorum. Ama kumaşların ne yazık ki sadece yüzde 10'unu Türkiye'den alabildim. Çünkü 'Yeni tasarımcıyım,' dediğinizde İtalya'da size çok yardım ediyorlar. Türkiye'de ise öyle değil.
KADIN İÇİN KUMAŞA, ERKEK İÇİN RENGE DİKKAT ETTİM
- Pitti Uomo'ya nasıl katıldınız?
- Galiba şansım yaver gitti. Geçen yıl fuarı gezince kesinlikle erkek yapmaya karar verdim. Ancak aynı zamanda kadın koleksiyonu da olsun istedim. Başvurdum ama emin de olamıyordum. Bu noktaya kadar İtalyan modasını iyi bilen kişilerden danışmanlık almıştım. Onların da yönlendirmesiyle kendimi doğru ifade ettim. Portfolyomu ve çizimlerini gönderdim. Bir hafta sonra da arayıp, kabul edildiğimi söylediler. Çok sevindim. Bir hayaldi benim için ve gerçekleşti.
- Kadın ve erkek için tek bir koleksiyon hazırlama fikri nasıl doğdu?
- Bana sorarsanız güzel bir kıyafet, güzel bir kıyafettir. İyi bir pantolon, iyi bir pantolondur; kadın veya erkek giymiş, fark etmez. Güzel bir ternçkot herkesin üzerinde iyi durur. O yüzden de bence ürünün kimin üzerinde olduğu değil, kendisi önemlidir. Bunu göstermek için böyle bir koleksiyon hazırladım. Çünkü özellikle giyimde, cinsiyet özgürlüğü diye bir akım var ve ben de bunun öncülerinden olabilirim.
- Bir kıyafeti hem kadın hem de erkek giyecek şekilde tasarlarken dikkat ettiğiniz neler oldu peki?
- Özellikle likraya dikkat ettim. Kumaş esnemiyorsa erkek için o kadar sorun değil ama kadın mutlu olmuyor. Hafif esnek yaptım ki her iki cins de mutlu olsun. Tişörtlerin dekoltelerini, erkekleri düşünerek çok geniş tutmadım. Düğmeleri yerleştirirken saçların takılmayacağı şekilde konumlandırdım. Renklere de dikkat ettim. Her iki cinsiyete de hitap edecek renkleri kullandım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.