Giriş Tarihi: 14.8.2010

Keşke herkes Müjde Ar gibi olabilse

Gençlerin, dergi ve gazete yazılarının yanı sıra sanal âlemde de takipçisi olduğu, yeni nesil mizahçılardan biri Kaan Sezgin. Kendisiyle yeni çıkan kitabı Oh Yes! vesilesiyle buluşup, hayatın komik ve trajik sahalarında gezindik

Kaan Sezgin nam-ı diğer Sezyum'la, milenyuma sıfır km kala, memlekette internetle birlikte bir şeyler ufaktan değişmeye başladığında tanıştık sayılır. Zamanın az sayıdaki internet portallarından ixir'de, chivi.com'da gördük işlerini. Şimdi Twitter'da bir dolu takipçisi var. Sezyum.com'un seveni çok... Radikal Cumartesi ve Penguen'de de yazıyor. Kaan Sezyum'un uzun yıllar yazar olarak reklam sektörüne de hizmet etmişliği var. Aynı zamanda davul çalar, DJ'lik yapar... Çok iş yapar Kaan Sezyum'un son işi de, 2007-2008 yılları Penguen yazılarından ve photoshop çalışmalarından derlediği kitabı Oh Yes!. Yepyeni yayınevi Can Gençlik'ten çıkan Oh Yes! sayesinde dönemin magazin figürleri yeniden hatırlanıyor; Helin Avşar ve tuvalet macerası, Hande Ataizi ve tuvalet macerası, Esra Erol ve sapıkçana yaşlı amca, Pınar Aylin ve atlı klibi, Nihat Doğan ve Seda Sayan çifti... Bülent Ersoy, Müjde Ar, Serdar Ortaç, Nejat İşler photoshop'larıyla pek hicivli Oh Yes! hayırlı olsun hepimize demeye, Sezyum'un Moda'daki evindeyiz.
- Kitabınız çıktı, heyecanlı mısınız?
- Bir arada bulunması güzelmiş yazıların. Demin tuvalette baktım, insanlar okur mu okumaz mı diye de; okuyabilirler. Uykusuz dergisi ilk çıktığında 'Penguen'de insan eksildi, kim yazsın?' derken akıllarına gelmişim ben. Öyle düştüm bu yola, yoksa hiç aklımda yoktu. Esas bu kitap vesilesiyle sırf photoshop olan bir kitap düşünmeye başladım. Kartpostal gibi bir şey, insanlar yırtıp bir yerlere yapıştırsınlar...
- Kılıçdaroğlu, Arınç'ı Penguen ve Leman gibi mizah dergilerine havale etti. Uykusuz'u saymadı diye Uykusuz biraz bozulmuş galiba. Bu haftaki kapakları sitemkârdı biraz.
- Bozulmalarına gerek yoktu ama Uykusuz'un tavrı da güzel. Ben de yazacaktım ama yazmayı unuttum. Kılıçdaroğlu da cahil, bilmiyor. Adamlar daha iktidara gelmeden Facebook'u kapatmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu da maalesef patates çıktı. Referandumla ilgili sağda solda konuşuyor. Bakıyorum çok kötü, hiçbir farkı yok. Çoğu insan için umut vadeden birinin, sığ ve seviyesiz bir üslup kullanması hiç hoş değil. Tek iyi tarafı üslubu ve kibarlığıydı, o da olmayınca... CHP için üzülüyorum, Baykal daha mı iyiydi yoksa?
- 'Dünyayı gezen Barış Manço'dan dünyayı gezen Acun'a' kuşağındansınız siz de. Acaba bu geçişin etkisi var mıdır yazılarınızda?
- Bilmiyorum ki. Acun'un durumu çok acayip, ilk çıktığında spor muhabiriydi. Hatta Dünya Kupası'nda 'Fransa'dan bildiriyorum,' dedi, orada değilmiş... Ve şu anda Türkiye'nin en çok para kazanan televizyon insanı... Acun'a karşı değilim, isteyen izlesin. Ben de ara sıra izliyorum. Beyazıt Öztürk'ün olup olmaması hayata bakışımızı değiştirmiyor. Zaten biz onun güzel ve doğru şeyler yapmadığını görüyoruz. Beyazıt'la Acun arasında hiçbir fark yok.
- Beyaz 'Ailemizin mizahçısı' diye mi sevmiyorsunuz?
- Beyaz'daki mantık hatası şu, bir kere ailemizin mizahçısı diye bir şey olamaz ki. Çocukla baba aynı şeye gülüyorsa ya ikisinden biri gerizekâlı ya ikisi de aptal. Bunu çok iyi yapan yapıyor, Simpsons gibi detaylı, katmanlı okumaları olan bir şey üretmedikçe çok zor çocukla babayı aynı anda güldürmek.
- Tayyip Erdoğan photoshop'ları başınıza iş açmıyor mu?
- Kötü bir şey yaptığımı düşünmüyorum aslında. Hakaret yok. Tayyip Erdoğan'ın özelinde bir derdim yok benim. O sonuçta başbakan. Tayyip Erdoğan günümüz Türkiyesi'nde çok önemli bir ikon. Avrupa'da da o hale geldi... Sadece çok fazla gördüğümüz bir grafik başbakan. Ben onu şekillendiriyorum. Çok gülmüyor mesela başbakan. Güldüğü zaman haber oluyor.
- Okan Bayülgen'e de çok bulaşıyorsunuz...
- Seviyorum kendisini birebir de, artık bıraksın. Moralim bozuluyor onu öyle görünce, birilerinin gelmesi gerekiyor onun yerine artık. Bana 'Sen çok açgözlü değil misin? Bir sürü şey yapıyorsun,' demişti. Aynı soruyu ona sormak lazım. Ben para kazanmak, o daha çok para kazanmak için yapıyor. Ben bunları yaparken eğleniyorum da, iş olarak görmemeye çalışıyorum. Komik bir şey yapmak için de yapmıyorum. Zaten komik olduklarını düşünmüyorum. Ben başkalarına gülmekten hoşlanıyorum. Farklı bir bakış açısı sonuçta. Galip Tekin de komik değildi. Önemli olan bakış açısı kazandırmak. Şimdi Umut Sarıkaya var. O da bir bakış açısı.
- Radyo programı yapıyorsunuz, köşe yazıyorsunuz. Televizyon projesi de var mıdır?
- Serdar Kuzuloğlu'yla bir şeyler yapacağız. Popüler kültür olacak yine. Yazdık hatta. Bu hafta toplantısı var. Eğlenceli olacağı kesin. Öyle bir ihtiyaç var; Alkışlarla Yaşıyorum, Zaytung gibi güzel siteler var internette. Onun gibi bir şey olacak. Sadece, mecrası televizyon olsun istiyoruz. İnternette takılan insanları da biraz ekrana çekmek istiyoruz. Televizyon seyredenlerin de daha iyilerini hak ettiğini düşünüyoruz.
SAİT FAİK DER YA, YAZMASAM ÇILDIRACAKTIM DİYE...
- 3 Mart'ta, karınızın ölümünden sonra yazdığınız yazı çok etkiledi insanları. Ben de mizah yazılarından öte bambaşka bir şeyler yazabilirsiniz diye düşünmüştüm. Bir roman mesela?
- İnsanlar niye beğeniyorlar çünkü daha çok anlayabilecekleri şeyler olduğu için. Kendilerine yakın hissediyorlar. Twitter'da neler retweet edilmiş baktığında, genelde aforizma gibi laflar. O da bir yöntem ama ben genelde tercih etmiyorum. O zaman öyle bir zamandı, sadece onu yazabiliyordum ve yazdım. Herhangi bir amaçla yazmadım. Yoksa, ben de Sait Faik gibi şeyler yazmayı planlıyorum.
- Bunu ciddi mi söylüyorsunuz?
- Ciddiyim. Keşke yazabilsem Sait Faik gibi.
- 'Hayat ve Anlamı' başlıklı yazınızda 'Arkadaşlar iyidir neyse ki onlar var,' diyordunuz. Tek başına baş edemeyeceği şeylerde insana çok yardımı oluyor değil mi arkadaşlar?
- Oluyor tabii. Kötü zamanımda hep onlarla beraber kaldım. Arkadaşlar iyidir yani...
- Böyle üzücü bir olaydan sonra üretmeye devam etmeniz de aslında çok güçlü bir insan olduğunuzu gösteriyor bence. Bir sürü insan bırakabilir kendini...
- Bilmem ki, bir fikrim yok o konuda. Zaten yapıyorsun ne olursa olsun. Sait Faik'in lafı var ya, 'Yazmasam çıldıracaktım' diye, bir şeyleri yapman gerekiyor.
Yemekteyiz: Yasal uyuşturucu
- Yazılarınızı okuyan, Twitter'da sizi takip eden insan; 'Bu adam bütün gün zap yapıp, internet sitelerinde geziniyor' gibi bir hisse kapılabilir. Öyleyseniz eğer, yormuyor mu bu aşırı doz?
- Esasında ben de fazla takip etmiyorum da, arkadaşlar haber veriyor arada. Gece telefon geliyor; 'Aç bak Emrah'ın babasının Emrah olduğu film başladı' diye. Mail geliyor, mesaj geliyor... Eğlenceli. O kadar da kötü olmuyor. Yemekteyiz'i hep beraber oturup arkadaşlarla izliyoruz. Yasal bir uyuşturucu olduğunu düşünüyorum o programın.
- Yemekteyiz'i izlerken çoğu zaman insanın asabı bozuluyor...
- Balta çıkarttı adam geçenlerde Yemekteyiz'de. Evcilik Oyunu'nda da insanlığını sorguluyorsun. Biraz tiksiniyorsun insan olmaktan. Düşününce fark ediyorsun ki, oradan çıkan insanlar da kısa sürede ünlü olmak istiyor. Öyle bir şey de yok.
Türk toplumu her şeyi kabul eder
Müjde Ar'ın da hoş bir photoshop'u var kitapta 'Müjdem Var' ismiyle. Nasıl buluyorsunuz kendisini?
- Keşke herkes Müjde Ar olabilse. Hem kafası açık, hem komik, hem kendisiyle her türlü dalga geçebiliyor. Bazen 'Programına katıldı, Müjde Ar'ı bile utandırdı' gibi şeyler yazılıyor gazetelerde. Ne demek o? Müjde Ar çok ahlaksız bir insan mı? O kadını nasıl öyle değerlendirebilirsin? O, senin terbiyesizliğin!
- Nasıl bir ahlak yargımız var toplum olarak sizce?
- Bir sürü şeyden kaçıyoruz. Eşcinsel demiyoruz da, sempatik sanatçı diyoruz. Oysa sen onu dersen herkes kabullenmeye hazır. Türk toplumu her şeyi kabul eder. Afyon diye il var bizde, öyle bir kültürden geliyoruz.
Twitter hakkında ne düşünüyor?
- Türkiye'de Twitter'ın gidişatına ne diyorsunuz?
- Çok takip edilenlere baktığında, ki bu da bir ilk dalga bence, yazdıklarının yüzde kaçı özgün içerik, yüzde kaçı ona buna laf yetiştirme? Host'larının yüzde 80'i özgün içerik olanlar takip edilmeye başlanıyor ve ben artık o insanların ünlü olacağını düşünüyorum. Çoğu insan fark etti ki, Ahmet Hakan kadar yazan güzel insanlar da var. O kötü yazıyor diye değil, isim olarak söylüyorum. Yeni yeni insanlar çıkacak ve düzgün üretim varsa, iş paraya da dönüşebiliyor o noktada.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.