Yöneticilikten aşçılığa

Pek çok işadamının hayalinde bir gün işi gücü bir kenara bırakıp restoran açmak vardır derler. Bunun birçok örneğini zaten gördük. Tolga Eryoldaş ise bu fikri bir adım daha öteye götürenlerden. İstanbul'da bir insan kaynakları şirketi bulunan ve ardından Londra'da da bir şube açan Eryoldaş, ani bir fikir değişikliliği ile aşçı olmaya karar vermiş. Yönetici konumundayken de Mutfak Sanatları Akademisi'ne kaydolup öğrenci olmuş. Akademiden başarılıyla mezun olan Eryoldaş şu an Londra'da, dünyanın en iyi şeflerinden biri olan Jamie Oliver'ın yanında staj yapıyor.
ANNESİNİ KAYBEDİNCE HAYATI DEĞİŞTİ
Aslında bundan üç yıl öncesine kadar Eryoldaş'ın mutfakla yakından uzaktan bir ilgisi yokmuş. Evde yemekler annesinden sorulurmuş. Hatta annesi gazetelerde günlük yemek tarifleri yazarmış. Ama üç yıl önce kansere yakalanmış. Babası da annesinin son doğum gününde hediye olarak, o güne kadar yazdığı yemek tariflerini kitap haline getirmiş. El yazısıyla yazdığı kâğıtları bilgisayara geçirmiş ve bir matbaada bastırtmış. Ardından da bu kitabı tüm aile bireylerine hediye etmiş. Eryoldaş: "O gün tüm aile bireyleri için sarsıcı ama özellikle benim için bambaşka anlamların fark edildiği özel bir gündü. O güne kadar annem için pek bir şey yapmadığımı fark ettim," diyor. Belki annesiyle arasında bir bağ kurmak için kitaptaki tarifleri tek tek denemeye karar vermiş. Ve yaptığı yemekleri önce yakın dostlarına, ardından aldığı övgüler sonrasında da pek çok kişiye sunmaya başlamış. Herkesten aldığı yanıt aynıymış: "Bu yeteneğini profesyonelliğe dönüştürmelisin."
KENDİ SIRLARINI YARATMIŞ
Eryoldaş, kısa süre içinde kendi tariflerini de geliştirmeye başarmış. Annesinin yemek sırlarını hep uygulamış ama kendi özel sırlarını da yaratmış. Neredeyse her akşam yemek pişirip birilerini eve davet etmeye başlamış ve sonunda o da dostlarına hak vermiş, "Bir kursa yazılma zamanı geldi," demiş. Maslak'taki Mutfak Sanatları Akademisi'nde (MSA) aşçılık kursuna yazılmış. İşi ile kursu arasında mekik dokumaya başlamış. Önlüğü, aşçı şapkası ile iş çıkışlarında MSA'nın yolunu tutmuş. Kendinden yaşça küçük öğrencilerle birlikte mutfağa girmiş, domates kesmiş, soğan doğramış. Kendi tariflerini geliştirmiş ve sonunda MSA'yı başarıyla bitirmiş. Kurs sonrasında yapacağı staj içinse kendine zor bir hedef seçmiş: Dünyaca ünlü İngiliz şef Jamie Oliver'ın yanında stay yapmak. Aslında Jamie Oliver'ın web sitesinde stajyer kabul etmedikleri yazıyor. Şans eseri Tolga Eryoldaş bu yazıyı gözünden kaçırmış: "Belki o yazıyı okusaydım hiç şansımı denemezdim," diyor. "Neden Jamie Oliver?" diye soruyorum, Oliver'a olan hayranlığını anlatmaya başlıyor: "Yemek pişirmeye ilgi duyduğumda televizyonda yemekle ilgili programları seyretmeye başladım. Türkiye'de popüler isimler yemek hazırlıyor ve konuklarına sunuyorlardı. Adları yemek programıydı ama yemekle ilgili pek eğitici tarafları yoktu. Aynı zamanda Naked Chef, Ministry of Food gibi programlar yapan Jamie Oliver'ı keşfettim. Diğerlerinden farklıydı. Sadece yemek pişirmiyor, aynı zamanda eğlendiriyor ve eğlendirirken de topluma bir şeyler öğretmeye çalışıyordu. Restoranı olmasına rağmen, 'Gidin evinizde sağlıklı yemekler pişirin,' diyordu."
JAMIE İKİNCİ ŞANSI SUNUYOR
Eryoldaş, en çok da Jamie Oliver'ın 'Fifteen' projesinden etkilenmiş: "Jamie'nin 'Fifteen' (15) projesini okudum ve ben de böyle olmak istediğime karar verdim. 'Fifteen' projesi Jamie'nin ikinci şans arayanlara açtığı bir kapı. Tecavüz, adam öldürme gibi ağır suçlardan hapse girmiş kişilere tanıdığı ikinci şans. Onları topluma kazandırma projesi. Hapisten çıkan 15 kişiyi topluyor, onları eğitiyor ve sadece onların çalıştığı bir restoran açıyor. Bir nevi sosyal sorumluluk projesi. Bu adamın hayata bakış açısı, insanlara yaklaşımı beni gerçekten çok etkiledi," diyor.
STAJA NASIL KABUL EDİLDİ?
Aslında staja nasıl kabul edildiği konusunda Eryoldaş'ın da net bir fikri yok. "Staj için herhangi bir pozisyon olmamasına rağmen ben hikâyemi anlatan bir e-posta attım. Ertesi gün mülakat yapmak istediklerini söyleyen bir yanıt geldi. İnanamadım. E-postayı gönderen başaşçı cebini de yazmıştı. Tarih kararlaştırmak için aramamı söylüyordu. Sanırım benim İngiltere'de olduğumu sandı. 'Hâlâ kursum devam ediyor. Onlardan izin almam lazım,' deyince güldü. 'O halde sana şimdi birkaç soru sorayım,' dedi. Ben teknik bilgimi sınayacak sandım ama o bana Jamie'nin felsefesini sordu. Jamie hakkında neredeyse her detayı biliyordum. Sanırım o da şaşırdı ve bana 'Okulundan izin alınca haber ver, görüşelim,' dedi. İlk sınavı geçmiştim. Yüz yüze görüşmemizin ardından da bana bir kontrat uzattı. Evet, kabul edilmiştim," diye anlatıyor.
'JAMIE' ADINI DUYAN İŞ TEKLİF EDİYOR
Eryoldaş, MSA'dan mezun olduktan sonra bir haftalık tatil yapıp Londra'ya uçtu. Şu anda Jamie'nin yanında staj yapıyor. Üstelik her hafta farklı departmanlarda çalışıyor. Henüz Jamie Oliver'la karşılaşmamış. "Çok yoğun çalışıyor. Ona rastlamak çok güç. İşin önemli bir kısmını Jamie'nin ortağı 61 yaşında bir İtalyan olan Gennaro yönetiyor. Ama herkes Jamie'ye hayran. Onun adını duyan herkes iç geçiriyor. Staj yaptığımı öğrenen restoranlar da bana hemen iş teklifinde bulunuyor. Hatta bir teklifi kabul ettim bile. Staj dışında orada çalışıyorum," diyor.
ÜÇ AYDA BİR YILLIK BİLGİ
Eryoldaş'ın bundan sonraki hayali de kendi restoranını açmak. Jamie'nin yanında çok şey öğrendiğini söylüyor. "Burada üç ay kalırsanız bir yıllık bilgi edinirsiniz," diyor. Türkiye'de şefin masasının da olacağı ve kendisinin mutfağa geçeceği çok özel bir restoran açmak istiyor. "İstanbul'a gelip de arkadaşlarımın yaşadığı sıkıntıları görünce ne kadar doğru bir karar verdiğimi tekrar anladım," diyor. Kısacası Eryoldaş'ın anne tarifleriyle başladığı yemek pişirme macerası, bugün dünyanın en iyi şeflerinden birinin yanında devam ediyor.