Cumartesi 11.09.2010

Tuzla'da balık ekmek

Uzun yıllar yarış tekneleri yapan Harun Ülmen'in anısını yaşatmak için adının verildiği Harun's Paradise butik otel ve restoranı, sizi nostaljik bir yolculuğa çağırıyor. Bakir bir koyda, kıyıya çekilmiş tekneler arasında balık sezonunun tadını çıkarmak isteyenler, gitmeden önce telefonla aramalı

Çocukluk ve delikanlılık dönemimi İstanbul'un altın çağında geçirdim. Marmara'nın her yerinden denize girebildiğim, kayalarından midye topladığım, her balığa çıkışımızda birkaç aileyi doyuracak kadar balıkla geri döndüğümüz yıllardı bu. Daha sonraları, bugün marina yüzünden denizden kopan Kalamış Yelken Kulübü'nde yelken sporuyla tanıştım. Yelken sporu yaptığım dönemde kıyı boyunca Pendik ve Tuzla'ya kadar uzanmaktan çok hoşlanırdım. Marmara'nın en güzel kesimi buralardı. Hele bugün önce doldurulup karaya bağlanan, ardından da askeri bölge kapsamına alınan bir Pavli Adası vardı ki, o zamanlar üzerindeki küçücük evle, hayallerimin Robinson Adası'ndan farksızdı.
EFSANE YELKENCİ HARUN ÜLMEN
Bugün Tuzla tümüyle tersane, deri fabrikaları ve diğer sanayi tesisleriyle kaplı. Artık içimden buralara gitmek gelmiyor. Ne var ki geçtiğimiz günlerde Naviga dergisini karıştırırken, Tuzla'da Harun's Paradise adlı butik otel ve restoran hakkında bir yazı gözüme çarptı. Birden gençlik yıllarımda adı anılan efsane yelkenci, daha sonra kurduğu küçük tersanede ithalleriyle boy ölçüşebilen yarış tekneleri yapan Harun Ülmen'i hatırladım. Acaba 'Harun'un cenneti', onun eski atölyesi olabilir miydi? Geçen akşam telefonla restoranın tarifini alıp bir arkadaşımla yola koyuldum. Yeri çok kolaydı; Tuzla'yı tanıyanların iyi bildikleri Mercan restoranın hemen yanıydı. Gel gelelim Mercan'a ulaştık, ama Harun's Paradise'ı bir türlü bulamadık. Bir otopark görevlisinin, "Hemen şuradaki demir kapı," diye işaret etmesine rağmen gösterdiği yerdeki kapı kilitliydi ve geldiğimizi belli edeceğimiz bir zil de yoktu. Çaresiz, tekrar telefon ettik. "Hemen gelip açıyoruz," yanıtını aldıktan sonra önce ışıklar yandı, ardından bahçe kapısı açıldı. Kıyıya çekilmiş tekneler, tekne parçaları ve son derece sade, hatta sıvası bile olmayan küçük evlerin arasından deniz kıyısına yürüdük. Burada bizi geniş bir bahçeye yerleştirilmiş masalar ve önünde uzanan olağanüstü güzellikle Manastır Koyu karşıladı. Hiç beklemediğim kadar bakir, rustik bir yerdi burası; kendimi tekrar delikanlılık yıllarımın Tuzlası'nda hissettim. Ancak burası Harun Ülmen'ın atölyesi değildi. Harun Usta'ya hayran Rıfat Edin ve ailesinin yıllarca yazlık evleri olarak kullanılmıştı. Şimdi de anısını yaşatmak için onun adı verilmişti. Yemek listesi geldiğinde, buradaki yemeklerin de, geçen kışın en orijinal restoranı, Tepebaşı'ndaki LilBitz'i işleten Maksut Aşkar ve ekibi tarafından hazırlandığını gördüm. LilBitz'de her yemek normal bir porsiyonun üçte biri kadar servis ediliyor, tabak fiyatları da bir porsiyonun üçte biri kadar hesaplanıyordu. Burada porsiyonlar normal miktardaydı. Deniz ürünleri ağırlıktaydı. Başlangıçlar diyebileceğimiz bölümde 'Çıtır karidesler ve çili sos', 'Balık-patates ve tartar sos', 'Balık köfteleri ve tahinli sos', 'Levrek ceviche ve salatalık salsa' dikkatimi çekti. Mantarlı, armut ve somonlu, soğuk etli gibi değişik malzemelerle hazırlanmış pizzalar da mönüde yer alıyordu.
ÇOBAN SALATALI LEVREK
Ana yemeklerin sayısı da fazla değildi. Hepsi, 'Balık ekmek: Levrek, soğan ve chutney', 'Moules marinieres', 'Çim çim karidesli linguine', 'Fırında levrek ve chorizo', 'Baconburger'den ibaretti. Listedeki tek tatlı, kâğıt helvalı dondurmaydı. Biz tahin soslu balık köftesi ve 'salatalık yatağında levrek ceviche' getirttik. Cızbız köfte gibi yapılmış balık köftesinin yanına tahinli sos çok yakışmıştı. Limon ve çeşitli otlarla marine edilmiş levrek fileto da ince kıyılmış bir tür çoban salatası üzerinde getirildi. Bu da nefisti. Ana yemeklerden balık ekmek ve çim çim karidesli linguine dikkatimizi çekti. Balık ekmek, tek bir dilim kıtır kıtır kızartılmış ekmeğin üzerinde sunulan kocaman bir parça fileto levrekten oluşuyordu. Üzerinde soğan ve bir tür baharatlı meyve marmeladı, chutney yer alıyordu. Çatal bıçakla değil de elle yenilebilmesi için kâğıt bir külahta sunuldu. Keşke bütün balık ekmek satanlar bu yemeği tatsalar, en basit yemeğin bile küçük dokunuşlarla bir başyapıta dönüşebileceğini görebilirlerdi. Minik karideslerle yapılmış makarna da olağanüstüydü. Restoranda Doluca'nın yerli şarapları ve oldukça zengin yabancı şarap seçenekleri sunuluyor. Ancak buranın asıl özelliği birbirinden özgün ve nefis kokteylleri. Zira Maksut Aşkar, aynı zamanda Türkiye'nin en iyi barmenlerinden. Biz de içki yerine onun iki kokteylini tercih ettik. Yemeğin üzerine de keyif kahvelerimizi yudumladık, iki kişi 120 TL hesap ödeyip ayrıldık.
KASIMDA HAFTA SONU AÇIK
Burayı yaz sonunda keşfettiğime hayıflanıyorum. Çünkü ancak ekim ayı sonuna kadar açık kalacakmış. Ama kışın hafta sonları da yemek servisi yapılacağını öğrenince teselli buldum. Kış bastırmadan buraya bir hafta sonu sabah kahvaltısında geleceğim. Bütün bir günümü bu huzur dolu ortamda geçirip, akşam yemeğinden sonra döneceğim. Unutmadan belirteyim; Harun's Paradise, pazartesi ve salı günleri kapalı. Buraya gelirken her ihtimale karşı restoranın telefon numarasını yanınıza alın. Siz de benim gibi kapıyı kilitli bulursanız, ancak telefon ederek açtırabilirsiniz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.