Ormanda bir otel, otelde bir restoran...
Şile yakınlarında, içinde 'fine dining' bir restoranı da bulunan Lavanda, kayın, meşe ve çam ormanları ortasında kurulmuş şık ve çağdaş bir otel. Restoranın mönüsünde yer alan karides carpaccio, lahos balığı ve kuzu boynu ise birer başyapıt gibi
İTALYA'DAN CANLI MAYA
Otelde bir de spa bölümü var. Burada meraklılarını mutlu edecek bütün hizmetler düşünülmüş. Tesis son derece sakin ve huzurlu. Güneş batımından önce kitabımı alıp, kaliteli hoparlörlerden gelen hafif klasik müzik eşliğinde, küçük bir gölet ve arkasında uzanan ormana karşı içkimi yudumladım. Bu kadarı bile yorgunluğumu silip atmama yetti. Kötü havalar için otelde ferah bir bar, son derece rahat koltuklar serpiştirilmiş bir 'oturma salonu' yer alıyor. Klasik otelleri çağrıştıracağı için özellikle lobi sözcüğünü kullanmadım. Barda çok sayıda malt viski, büyük bölümü XO kalitesinde konyaklar, ilk bakışta gözüme çarpanlar. Otele tam not verdikten sonra sıra akşam yemeğine geldi. Kar gibi keten örtüler, kolalı peçetelerin üzerlerine yerleştirilmiş birer sap lavanta ve şık servis takımlarıyla sofra, yemeklerin kalitesinin müjdecisiydi. Önce sofraya zarif tabaklar içinde, üzeri soğumasın diye dantelli örtü örtülmüş, ayarında kızartılmış ince beyaz ve esmer ekmek dilimleri getirildi. Garson ekmekleri şefin yaptığını söyledi. Bu kadar lezzetli ekmeklerin hangi unla yapıldığını merak ettim. Meğer şef canlı mayayı İtalya'dan taşımış, burada üretip, kullanıyormuş. Yemek listesi bu küçük butik otelde beklediğimden zengindi. Başlangıçlarda dokuz, salatalarda beş, İtalyan Semolina unundan ev yapımı makarna ve rizottolarda altı, ana yemeklerde altı çeşit saydım. Salatalar ve makarnalar küçük ve büyük porsiyon olmak üzere iki boyda ısmarlanabiliyordu. Az sonra şef masaya geldi. Listedeki yemekler hakkında bilgi verdi. Biz iki kişi Parmesan köpüğü ve üzerine havuç kıtırları serpiştirilmiş havuç çorbası (15 TL), yanında bıldırcın yumurtası, kayısı ve kızarmış Prosciutto ile sunulan taze kuşkonmaz (24 TL), beyaz hindiba, Frenk soğanı, kişniş ile birlikte harmanlanmış, lime suyunda marine edilmiş karides carpaccio (30 TL), Zonguldak kuzu kestaneli ve Mascarpone peynirli risotto (20 TL), tatlı köy loru ve ıspanak dolgulu ev yapımı tortellini (22 TL), közlenmiş biber sosunda, yanında pazı, üzerinde sarımsak cipsleri ile servis edilen lahos balığı (57 TL), düşük ısıda 10 saat pişirilmiş, tane hardallı patates, confit domates ve kuşkonmaz eşliğinde kuzu boynu (54 TL) ısmarladık. 135 çeşit şaraplık listeden şişe açtırmak yerine birer kadeh yerli şarap (her biri 15 TL) eşliğinde yemekleri büyük keyifle yedik. Özellikle karides carpaccio, lahos balığı ve kuzu boynu birer başyapıttı.
KAHVALTI DA GÖRKEMLİYDİ
Şef Emre Şen, İtalyan Lisesi'nin ardından MSA aşçılık ve pastacılık bölümlerini bitirmiş, Mikla'da ve İtalya'nın Alba bölgesindeki Michelin yıldızlı Şef Maurillio Garola'nın yanında birer yıl çalışmış. Henüz çok genç olmakla birlikte bir fine dining restoranını yönetme sorumluluğunun altından başarıyla kalktığını söyleyebilirim. Sabah kahvaltı soframız da son derece görkemliydi. Orman manzarasına karşı tavşan kanı çay eşliğinde Feryal Hanım'ın yaptığı birbirinden nefis reçeller, harika bal, peynir çeşitleri, şefin elinden çıkan ve köy fırınından getirilen iki çeşit ekmek, domates salatalık söğüş, iki çeşit salam ve bahçedeki kümeste yeni yumurtlamış tavukların altından alınan yumurtalar... Rahmetli Tuğrul da benimle birlikte olabilseydi, yıllar önce hayalini kurduğumuz, içinde fine dining restoranı bulunan şık, çağdaş, tüm ilkelliklerden arınmış bir dünya cennetinin artık bizim ülkemizde, İstanbul'un burnunun dibinde hizmet verdiğini görür, o da benim gibi gurur duyardı.
Beğendiklerim:
İstanbul'un burnunun dibinde bir çağdaş dünya cenneti. Tüm ayrıntılar düşünülmüş; yemekler en üst düzeyde, servis personeli dünyanın her yerinde çalışabilecek kalitede. Zahmetli olmakla birlikte, sadece yemek yemek için de buraya gidilebiliyor.
Beğenmediklerim:
Yıllardır özlemini duyduğum böyle bir tesis ve restoranda kusur aramak biraz tuhaf olur. Kimilerine buradaki içki ve yemek fiyatları yüksek gelebilir ama İstanbul'da burayla kıyaslanamayacak birçok restoranda fiyatlar daha pahalı.
Mutfak ***** Servis ***** Ambians *****
Lavanda Ulupelit Köyü, Seçkin Sk. No: 2, Şile Tel: (0216) 736 56 40
EN SON HABERLER
- 1 Körkütük değil sorunlu aşık!
- 2 Artık çocukların da kolesterolü yükseliyor: Sebebi obezite ve hareketsiz yaşam
- 3 Sağlıklı beslenirken öğün sayısı önemli
- 4 Fas’ı yeniden keşfetme vakti
- 5 Kayıttayız
- 6 Boğaziçi kıpırdıyor
- 7 Çizgili giyme sanatı
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Eş seçimindeki izlere dikkat
- 10 Su orucu, bilimsel değil