Türk markası

Son yıllarda Türkiye'nin en hızlı gelişme gösterdiği alanlardan biri tasarım, şüphesiz. Türk tasarımcılar birçok uluslararası başarıya imza atıyor. Türkiye'de pek de tanınmayan öyle markalar var ki, onların ürünleri yurtdışında birer prestij sembolü olarak büyük ilgi görüyor. İşte onlardan biri olan ilio, 16 yıllık tasarım deneyimine Demirden Design'ın yarattığı bir marka. Demirden Design, sektörlerinde lider yerli ve yabancı müşterileriyle tasarımın farklı alanlarında çalışıyor. Bunlar arasında, sergileme tasarımı, mağaza, kurumsal kimlik, grafik tasarım ve ürün tasarımı yer alıyor. Firma 2008 yılından beri süregelen ilio markasının yanı sıra, yurtdışında üç önemli markaya masaüstü, banyo ve aydınlatma konularında tasarımlar yapıyor. Demirden Design'ın kurucusu tasarımcı Demir Obuz, iF Gold ödülünü iki kez alan ilio'yla ilgili sorularımızı yanıtladı.
- Dünya çapında birçok ödülü olan ilio'nun iki de iF Gold ödülü var. Bu beklediğiniz bir şey miydi?
- Hannover'a iF ödül töreni için gittiğimizde, bizim değil de, geçmişi 50 seneyi bulan iF organizasyonunun bir Türk markasının altın ödülü almasını hiç beklemediğini anladık. Törende sahneye davet edildiğimizde, 'Bir Türk firmasını bu sahnede görmeye alışık değiliz, ilio bu başarıyı nasıl gerçekleştirdi?' sorusuyla karşılaştık. Oysa biz tasarımımız üzerine sohbet etmeyi planlıyorduk. Aynı yıl içerisinde bir kez daha, bu sefer kurumsal iletişim tasarımı kategorisinde aldığımız iF Gold ödülüyle bu başarı ikinci kez tekrarlandı.
- Bu ödüllü tasarımlarınızı ve bunların ortaya çıkış sürecini anlatabilir misiniz?
- Ürün tasarımında iF Gold kazanan ürünümüz 'twig' isimli tabure. Klasik bir tabureden ayrılan yönleriyle twig aslında kendi kategorisini yaratan bir mobilya. Bir ayağının alışılmışın dışında, dal şeklinde yükselmesiyle farklı fonksiyonlara kavuşurken, yeni bir estetik de tanımlıyor. Kolaylıkla taşıyabildiğiniz, şapkanızı asabildiğiniz, üzerine çıktığınızda denge için kullandığınız bu yalın form, birkaç tabure bir araya geldiğindeyse stilize sazlık dokusunu oluşturuyor. Bu özellikleriyle ilio'nun mottosu 'the story within' yani 'içerisinde hikâyeleri olan' olarak tanımladığımız, çok katmanlı, yenilikçi tasarım stratejimizin bir örneği. Kurumsal İletişim kategorisinde kazandığımız iF Gold ödülü ise markamız ilio'nun görsel iletişim stratejisine verildi.
- Markanızın bilinirliği yurtdışında Türkiye'dekinden daha fazla. Yola çıkarken hedefiniz bu yönde miydi?
- ilio markasının stratejisini lokal bir marka olarak değil, uluslararası bir tasarım markası yaratmak üzere kurduk ve bütün marka kurumsalı, ürün ve pazarlama stratejileri bunun üzerine geliştirildi. Dünyaya ilk duyurulması da 100 % Design London fuarında, 2008 Eylül'ünde yaptık. Daha sonra 2009 yılı içerisinde Paris, Frankfurt, Milano'da birçok sergide ve fuarda işlerimiz sergilendi. ilio'nun tüm koleksiyonu 2009 ve 2010 yıllarında Frankfurt Ambiente fuarında yer alan Trend Area'larda dünya tasarım trendlerini belirleyen markalar arasında yer aldı. Birçok girilmesi zor kapıdan ilio ilk senesinden itibaren girdi. Dünyanın çok önemli tasarım mağazalarında, müze mağazalarında yerini aldı.
- Dünya basınının önemli yayınlarında da yer aldınız, değil mi?
- Wallpaper, Elle, icon, Maison Francaise gibi dergilerde ürünler ve ilio'nun tasarım serüvenine yer verildi. ilio ürünleri iki sene içerisinde dünyada 15 ülkede satışa çıktı. Bu sayının 2011 başında 20 ülkeye çıkacağını tahmin ediyoruz. ilio enerjisinin çoğunluğunu yurtdışına harcıyor olmakla birlikte, 2010 yılı itibarıyla yurtiçinde de değerini bulacağı mağazalarda yer almaya başladı. Bunların başında Avrupa yakasında Ortaköy'de Mozaik, İstanbul Modern Müzesi içerisinde yer alan Müze Mağazası, İKSV binası içerisindeki İKSV Tasarım Mağazası, Etiler Akmerkez'de Beymen Home ve Prestige, Nişantaşı'nda Luxuria, Anadolu yakasında ise Selamiçeşme'de Nordist gibi mağazalarda rastlamak mümkün.
Dünyada 15 ülkede satışa çıktı
- Türkiye'de son yıllarda tasarım kelimesi herkesin dilinde. Sizce bu iyi bir şey mi? Bir objeye tasarım ürünü diyebilmek için hangi özellikleri taşıması gerekir?
- Bizim ülkemizde her şey çok geç gelip jet hızıyla hazmedilir ve sonra bu konuda herkes uzman olur. Umarım tasarım da böyle popüler bir kültür olup çıkmaz, gerçek değerini ve anlamını yitirmez. Tasarım bir ucu sanata değen, akılsal çalışmalardan oluşan büyük sorumluluktur. Dünyaya getirdiğiniz ve insanlara sunduğunuz şeyin baştan savma olması, eninde sonunda o toplumu da baştan savma yapar. Bize göre tasarım değeri taşıması için, anlamıduygusu, fonksiyonu olması, insana ve çevreye uyumuyla bütünlük içermesi gerekir. Bu üçünden biri eksikse, eksik kalır.
Türk tasarımcılar atağa geçti
- Türkiye tasarımda dünyanın neresinde?
- Türk tasarımcıları, geçtiğimiz 2-3 yıl içerisinde ciddi bir atak yaparak, dünya tasarım gündeminde yer edindi. Bugün yurtdışından, tasarım odaklı ve devlet destekli sivil toplum kuruluşlarından, Türk tasarım ofislerine hem davetler geliyor, hem de tanımak, anlamak için ziyaretler düzenliyorlar. Bu ziyaretlerde bizim ofisimize de yoğun ilgi var. Özellikle tasarım stratejimizi ve hızlı ilerleyişimizi kavramaya çalışıyorlar. Bunun yanı sıra sanayimizin bir bölümünün, tasarım kavramı üzerinde yoğun olarak durmasına rağmen, iyi tasarıma ulaşma, kullanma ve tasarımı firma yönetiminde strateji unsuru olarak kullanma konusunda pratiğimiz henüz doyurucu duruma gelmedi.
- Tasarımdaki son trendler neler?
- Son iki sene içerisinde uluslararası pazara sürülen yeni ürün sayısında ciddi bir düşüş var. Global krizle birlikte her kesim, kararlarında artık daha seçici. Dünya kaynaklarının verimli ve yerinde kullanılmasını gözeten geniş bir alıcı kitlesi var ve geçici bir estetik için eskisi gibi bonkör değiller. Bugünün trendi her zamankinden daha rafine, estetik, daha özgün ve daha akılcı tasarım.