Cumartesi 06.11.2010
Son Güncelleme: Cumartesi 06.11.2010

En çok kırmızı acı biber yemeği özlüyoruz

Dünyada şişman operacıların istenmediğini söyleyen Üç Tenor'un üyeleri, sesleri kadar bedenlerini de eğitmek için çaba harcıyor. Ama yine de en büyük hobileri mutfak!

Her gün saatlerce nefes ve ses egzersizleri yapıyorlar. Büyük temsillerde başrollerde oynuyorlar. "Halkın binde 5'inin izlediği operayı daha izlenir hale getirmek için ne yapabiliriz?" diye kafa patlatıyorlar. Geçtiğimiz yıl TRT'de yaptığım programda, akustiği olmayan bir ortamda, onlara TRT'nin bahçesinde şarkı söylettiğimde sadece ekibimiz değil, seslerini duyup, yan evlerden camlara, balkonlara çıkan insanlar da büyük tezahürat almıştı. Üç Tenor'un sesi çok etkileyici. Bir de onları mutfakta görseniz, sesleri ocaktaki tencereleri yerinden sarsacak kadar güçlü. Yemekle aralarının iyi olduğunu öğrendiğim Üçlüyü mutfağa soktum. Tüm marifetlerini sergilediler. Mutfakta Üç Tenor nelere yol açar? (Başımıza gelenleri sabah.com.tr'den, movie röp. olarak izleyebilirsiniz.)

- Üç Tenor olarak bu işi uzun zamandır sürdürüyorsunuz. Sizi bir arada tutan en önemli etken nedir? - Aykut Çınar:
Ses kalınlığımızın birbirine çok benzemesi (gülüyor). Üçümüz de lirik tenorlarız. Üçümüz de yakışıklıyız tabii.
- Kadınlardan çok mu ilgi görüyorsunuz? - Şenol Talınlı: Valla şöyle diyeyim, konserlerimizin ardından maillerimize kadınlardan çok sayıda arkadaşlık teklifi geliyor.
- Bildiğim kadarıyla üçünüz de evlisiniz. Eşleriniz ne diyor bu yoğun ilgiye? -
Ş.T: Benimki opera sanatçısı zaten, o da aynı meslekten... Ayhan Bey'in eşi de eski operacı.
- A.Ç: Benim eşim çevre mühendisi. Evdeki ses provalarımda çevreye verdiğim rahatsızlıktan dolayı biraz tedirgin. Ama sanatsever bir kişiliktir. O yüzden bir sorunumuz yok. Sanat için her şeyi yapıyoruz.
- Ayhan Uştuk: Operada aynı rolleri oynuyoruz. Birbirimizin yedeğiyiz.. Mesela Tosca operasındayız bu yıl. - Ş.T: Birlikte olma sebebimiz tamamen duygusal (gülüyor). Üçümüz de Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde çalışıyoruz. Önce tek bir konser için bir araya geldik. Sonra büyük ilgi olunca arkası geldi. Olaylar kendiliğinden bu noktaya geldi, ama şimdi çok memnunuz. Birlikte verdiğimiz konserlere hayatında hiç opera izlememiş insanlar geldi ve 'Fena değilmiş,' diye ilgi duyarak ayrıldılar.
- Devlet memurusunuz aslında değil mi? - A. Ç: Üçümüz de Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde solist sanatçısıyız.
- Kaç yıldır? - A.Ç: Benim 21 yıl oldu.
- Aykut Uştuk: Benim 15 yıl oldu.
- Ş.T: Benim dokuz yıl oldu.
- İçinizden biri hastalansa mesela?
- Ş.T: Hastalanmıyor. - A.U: Hastalananı dövüyoruz.
- A.Ç: Hasta hasta çıktığımız konserler de oluyor. Bu işin en büyük zorluğu nedir biliyor musunuz? Küçük bir soğukalgınlığı, bizim için bir felakete dönüşebilir.
- A.Ç: Her konsere bir büyük çanta ilaçla giderim. Faranjit, grip ilaçlarından, vitaminlerden böbrekler gitti bizim. En ufak bir hastalığınız performansınızı düşürüyor. Konser öncesi de çok önemli. Kızınızı parkta oynamaya götüremezsiniz. Eşiniz, 'Akşam yemeğe gidelim,' dese, gidemezsinizs. Ben konserden birkaç gün önce çok sinirli olur ve yalnız kalmak isterim.
- Dünyadaki alışık olduğumuz ünlü tenorlar hep şişman... Siz son derece sportif ve incesiniz...
- Ş.T:
Dünyadaki sahne performanslarına bir bakarsanız, şu anda şişman tenorları sahneye çıkartmıyorlar. Çok çok iyi olan sopranolar var mesela, şişman oldukları için iyi bir rolde oynayamıyorlar. Eskisi gibi değil. '20 kilo verin, ondan sonra çıkın,' deniyor.
- Türkiye'de durum nasıl? - A.U: Türkiye'de öyle bir şey yok, ama tabii ki zayıf olmaları istenen bir durum. Opera sanatında artık fiziki görsellik, ses kadar önem kazanmaya başladı.
- Ş.T: Eskiden ses güzelliği daha önemliydi.
- A.U: Şimdiki opera rejisörleri, yaptıkları rejileri film gibi düşünüyor. Dolayısıyla bir kadın, erkeğe aşk şarkısı söylediğinde, eğer bu kişi 150 kiloysa, kimse bu aşka inanmıyor artık. Dolayısıyla erkeklerin daha yakışıklı olması gerekiyor. Mesela Madame Butterfly operasında, Butterfly, 'Ben 15 yaşındayım,' der. Ama onu oynayan 45 yaşında ise buna kimse inanmıyor artık. Günümüzde Metropolitan gibi çok büyük opera merkezlerinde Japon sopranolar çok genç yaşta seçilip eğitiliyor Madame Butterfly için. İdeale yaklaşabilmek için.

SALON SORUNU ARTIK ÇOK CİDDİ
- Neden böyle bir eser, yaz sıcağında sahneye konuyor?
- Ş.T:
Hiç öyle bakılmıyor. 'İki saat dayanacaksın,' diyorlar. Sırf sıcaklık meselesi değil ki, biz her yerde şarkı söylüyoruz. Gittiğimiz birçok yerde akustik şartlar da uygun olmuyor. Hatırlıyorsanız, TRT'de yaptığınız programda bahçede söylemiştik.
- Evet. Harika bir performanstı. Çevredeki evlerde oturanlar balkonlara çıkıp izlemişlerdi. Sonra da sizi epey bir alkışlamışlardı. - A.Ç: Gerçek bir opera binasında şarkı söylemek istiyoruz artık! Bu büyük bir sorun. Artık konuşulması lazım. Yani Türkiye Cumhuriyeti başkentinin bir opera binası yok. Var olan, Atatürk'ün emriyle sergi sarayının geçici olarak opera temsilleri yapılsın diye talimat verdiği bina. O da geçici. 62 yıldır orada geçici olarak duruyoruz biz. Umarım AKM'nin başına da aynı şey gelmez. Sanatçılara 'Bir iki sene siz Süreyya'da idare edin, biz size güzel bir yer kazandıracağız,' dediler, hâlâ hiçbir şey yok ortada. Salon sorunu, çok ciddi bir sorun.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.