Sokak hayvanlarına bakmaya mecburuz
Sema Atalay, Kalamış'taki evinde iki, evinin bahçesinde ise 15 kediye bakıyor. Kedileri için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyen Atalay, herkesi sokak hayvanlarına duyarlı olmaya çağırıyor
BÜYÜK MUTLULUK KAYNAĞI
Evinde iki, sokakta 15 kediye baktığını öğrendiğimiz Atalay, hayvan sevgisinin çocukluğundan geldiğini söyleyerek başladı anlatmaya: "Kendimi bildim bileli bizim evimizde kedi vardı. Annem de babam da çok severdi. Sadece kedi değil bütün hayvanları seviyoruz. Ben tür ayrımı yapmadan bütün canlıları seviyorum aslında. Kuzuyu, arıyı, çekirgeyi de seviyorum. Bitkilere karşı bile duyarlıyım. Susuz kalmış bir çiçek görsem gidip sularım." Hayvan sevgisini hiç tatmamış olanların çok büyük eksiklik içinde olduğunu söyleyen Sema Atalay, evini kedilerle paylaşmanın büyük bir keyif olduğu görüşünde: "Onlar iyi ki var. Canım bir şeye sıkıldığı zaman kedilerimin yüzüne bakıp sıkıntımı unutuyorum. Evimde hep bir hareket var. Büyük mutluluk kaynağı bu kediler. Bütün stresinizi alıyor." Atalay'ın evinde beslediği kedilerinden Şeker, beyazla tekir karışık tombik bir kedi. Biraz da ürkek. Çünkü bir patisi demire sıkıştığı için kesilmiş. Bu olay onda bir travma yaratmış. Şimdi insanlardan kaçıyor. Mümtaz ise yine iri bir sarman. O da aslında komşularının kedisiymiş ama taşınırlarken onu bırakınca, Sema Hanım da onu evine almış. Şimdi bir de küçük bir misafiri var. Henüz iki ya da üç aylık olan Oya, cin gibi, kıpır kıpır bir yavru. Ya Atalay'ın kucağında ya da köşedeki yumuşak battaniyenin üzerinde yatıyor. Büyük kediler pek ortada dolanmazken, bu ufaklık hep baş köşede. Sonra bir ara dünya güzeli, uzun tüylü bir sarman geldi. O da minik, sevecen bir yavruydu. Onun ise sokakta yaşadığını ama arada sırada evlerine konuk olduğunu öğrendik Sema Hanım'dan. Zaten evdeki kediler çok özgür takılıyor. Canları isteyince gidiyor, isteyince geliyorlar. Dışarıya çıktıkları için veteriner kontrollerini sık sık yaptırdığını söylüyor Atalay. Evdeki ve sokaktaki kedilerinin hepsini kısırlaştırdığı ekleyen Sema Hanım, kısırlaştırmanın önemine dikkat çekiyor: "Keşke herkes sokağındaki hayvanları kısırlaştırsa. O zaman sayıları azalır. Hem insanlar rahatsız olmaz hem de hayvanlar sokaklarda ziyan olmaz. Sokakta dünyaya gelenlerin birçoğu daha bir yaşına gelemeden ya hastalanıyor ölüyor, ya araba eziyor. Aç, sakat kalıyorlar."
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler