Hem özel hem hesaplı tasarımlar
Nebahat Çehre ve Saadet Işıl Aksoy'un gala kıyafetlerinin yanı sıra ipek ağırlıklı koleksiyonlarıyla tanınan Özlem Ahıakın: "Dört yıldır bu işi yapıyorum. İyiye doğru gidiyorum ama herkesin 'tasarımcı' kesildiği bir dönemde kendime 'tasarımcı' demek istemiyorum"
- Modaya nasıl adım attınız?
- Aslında ailemde tekstille uğraşan yok. Babam inşaat mühendisi, annem de öğretmen. Yalnız annem eskiden çok kıyafet yaparmış. Hatta defile bile düzenlemiş. Ben de La Salle'de iki yıl moda tasarımı, üzerine de moda ticareti okudum. Mezun olduktan sonra iki yıl boyunca bir çocuk markasında çalıştım.
YURTDIŞINA ÖZEL DİKİM YOLLUYOR
- Çocuk koleksiyonuyla modaya adım atmanın getirileri var mı?
- Çocuk oldukça kısıtlayıcı bir alan. Kalıp ve beden olarak da zor. Zevkliydi tabii ama sanırım artısı, fonksiyonun önemini iyice anlamam oldu. Çocuklar rahat etsin, düşmesin diye dikkat ettiğimiz detay mantığını bugün de farklı şekillerde kullanıyorum. Kıyafetin kullanışının en az estetik kadar önemli olduğunu iyi biliyorum.
- Halen atölye ve showroom olarak da kullandığınız butik, daha önce bir vintage mağazası gibiydi.
- Evet. 2007'de açıtım İkon'u. Başlarda vintage ürün de satıyordum. Ama benim tasarımlarıma olan ilgi arttıkça, vintage ürünleri tamamen kaldırdım.
- Modaseverlerle ilk buluşmanız, Galatamoda'da oldu sanırım. Bu tür etkinliklerin genç tasarımcılar için faydalı olduğunu düşünüyor musunuz?
- Evet, çok faydalı oluyor. Bir kere müşterilerle tanışıyorsunuz. Benim tanınmam da Akaretler'de Galatamoda ile olmuştu. Galatamoda'nın felsefesi daha hesaplı tasarımların modaseverlerle buluşması olsa da, ben farklı bir yöntem uyguluyorum. Çünkü oraya gelen herkes beni tanımıyor. Yanlış tanınmamak, markamı doğru tanıtıp konumlandırmak için de, hesaplı özel ürünler yerine kendi koleksiyonumu sunuyorum. Neticede bütçesi uygun olan insan, bir şeyi beğeniyorsa para vermekten çekinmiyor. Yeni sezonumu sınıyorum, 'Alan alsın,' diye düşünüyorum.
- Galatamoda'nın ardından isminizin duyulması ise dizilerle oldu...
- Evet. Özellikle Aşk-ı Memnu ve Samanyolu dizilerinde kıyafetlerim çok kullanıldı. Aşk-ı Memnu'da Nebahat Çehre'nin çok sayıda kıyafetini yaptım. Yayınlanan her bölümün ardından telefonlar alıyorduk. Dizi iki yıl sürdüğü için insanlar artık kıyafetlerimi tanımaya da başlamıştı. Nebahat Çehre'ye halen gündelik hayatı için tasarımlar yapıyorum. Bir de Saadet Işıl Aksoy, tasarımlarımı sık tercih ediyor.
- Özlem Ahıakın markasını nasıl tarif edersiniz?
- Kişiselleştirmeyi seven, tarzını oturtmuş, ne istediğini çok iyi bilen, sırf trendler ve birkaç kişide gördü diye alışveriş yapmayan kadınların markası. Kıyafetleri birkaç kez değil, yıllarca kullanmayı becerebilen, kalabalık ve göz yoran şıklıktan kaçınan, şıklığı ince detaylarla vurgulamayı seven ve bilen kadınların markası. Daha çok 20 yaş ve üzerine hitap ediyorum. Turist müşterilerim de çok. Her yıl gelip sekizer 10'ar parça alıp giden sadık müşterilerim var. Özel dikim yapıp yurtdışına yolladığım da çok oluyor.
- Modaya ve moda tasarımına yaklaşımınız nasıl peki?
- En önemlisi, giyilebilir olması. Askıda da beğenilsin ama giyildiğinde de çok güzel duran kıyafetler yapmaya çalışıyorum. Kumaşı, dikişi ve kalıbı en önemli unsurları. Ayrıca zamansız tasarımlar olmalı; birkaç sezon değil, yıllarca giyilebilmeli. Bunlar doğru olmadığı zaman tasarım çok iyi olsa da kendini ifade edemez. Artık birçok şey yapılıyor. O yüzden doğru bir sivrilme noktası bulup ona yoğunlaşmak ve farklılaşıp aradan sıyrılmak gerekiyor.
EN SON HABERLER
- 1 Eş seçimindeki izlere dikkat
- 2 Su orucu, bilimsel değil
- 3 Tüm dünyada anneler yorgun
- 4 Spor insan ruhunu terbiye eder
- 5 Urla’da yelkenler fora
- 6 20 koleksiyonluk iddialı iş birliği
- 7 Saçları süsleme vakti
- 8 Bonsai sanatı hobisiydi mesleği oldu
- 9 52. İstanbul Müzik Festivali başlıyor
- 10 Yavuz Bingöl halk ozanı olan annesi 'Şahsenem Bacı'yı anlattı: Yanlış giden kariyerime şekil verdi...