DVD ekranı

The Last Station / Aşkın Son Mevsimi (Tiglon)
Film: **** Ekstralar: ** IMDB notu: 7
Büyük yazar ve filozof Leo Tolstoy'un son günleri. Çarlık Rusyası çökme sancıları içinde. Yazarın 'bir lokma bir hırka' idealiyle kurduğu 'komün'de faaliyet sürüyor ama mirasını acaba kim üstlenecek? Eşi Kontes Sofya (gene müthiş bir Helen Mirren) ve yazarın sadık dostu Çertkov arasındaki çekişme büyüktür. Bunları genç 'mürit' Valentin Bulgakov'un tanıklığı üzerinden izliyoruz. Christopher Plummer da Tolstoy rolünde sınırlarını zorluyor
Centurion / Son Savaşçı (Tiglon)
Film: *** Ekstralar: * IMDB notu: 6.4
MS. 117 yılı. Roma İmparatorluğu güney, doğu ve batıya doğru çığ gibi büyümekte. Ama İngiltere adasının kuzeyinde problem var. Şimdiki İskoç topraklarında yaşayan Pict'ler, Roma askerlerine kök söktürmekte. Gerilla savaşında, vur-kaçta çok ustalar. General Virilus ve efsanevi 9. Lejyon'un başında saldırıya geçer ama kendisi hariç tüm lejyon katledilir. Burada görev, Pict'lere esir düşmüş subay Quintus Dias'a düşecektir. Bol kan, dövüş, belli dozlarda aşk ve ihtiras... Benzerlerini aratmayan bir savaş filmi.
The American / Centilmen (D Home)
Film: *** Ekstralar: Yok IMDB notu: 6.7
Sinema alemine çarpıcı Depeche Mode ve U2 videoları ile dalan Hollandalı Anton Corbjin, biraz sessizlikle geçiştirilen Control ardından, Clooney'li bu psikolojik gerilimle hayli iddialı. İşinin ehli bir tetikçinin gözlerden uzak bir İtalyan dağ köyüne çekilmesi, orada 'son bir sipariş' alması, yeni sevgilisi ve karışan işler... Corbijn'in görsel dili çok sağlam, konuşma yerine sessizlikler üzerinden yürüyor. Son beş dakikaya kadar gayet sürükleyici, ama finalde bir hayalkırıklığı da var.
Michelangelo Antonioni Koleksiyonu (D Home) L'Avventura / La Notte / L'Eclisse / Il Deserto Rosso
Film: (*****) (*****) (*****) (*****) Ekstralar: Yok
Sinemaseverler için muazzam değerli bir kutu bu. Gelmiş geçmiş ve gelecek en önemli yönetmenlerden birini sanatının zirvesine taşıyan, ve 'triloji' oluşturan üç başyapıt bir arada. İnsanın yalnızlığı, iletişimsizlik, derin var oluşsal boşluk. Bunlara, yine 60'lara damgasını vuran Kızıl Çöl de eklenmiş. Antonioni'yi anlamadan sinema anlaşılmaz. Bunlar arasında favorim, müthiş bir finale sahip olan L'Eclisse tabii ki.