Kardeşim kadar ahlaklı erkek yok

Bir sabah vakti Ortaköy, Housecafe... Sıcak poğaça ve kahve kokusu birbirine karışmış. İki kardeş, kol kola içeri giriyor. Abla neşeli, içi içine sığmıyor, hatta şakıyor. Kardeşi daha sessiz, temkinli. Fakat bir gülümsemesi var ki, Kıvanç Tatlıtuğ'unki yanında pek hafif kalır. Soner, sohbete ısındıkça yeşil gözlerini koca koca açıyor. İki kardeş birbirine ne kadar benziyor... Heyecanlandıklarında fark ettim ki, boyunları kızarıyor. İkisi de bugünlerde çok çalışıyor. Abla kolları sıvamış, ocak ayında ulusal bir kanalda yayınlanacak ilk dizisi için heyecanlı. Bütün parasını bu diziye koymuş. Bütün riskleri, bu dizi için almış, herkesi güldürmeye hazırlanıyor. +18 adını verdiği sitcom'a yapımcı olarak imzasını atmaya hazırlanıyor. Bugüne kadar güzelliği, birlikte olduğu erkekler ve ekran önündeki başarısıyla dikkat çeken Seray Sever, şimdi ekran arkasında kendini anlatmak istiyor. Bir de planları arasında âşık olup, çocuk doğurmak var. Soner kendini iyice dayılığa hazırlamış. "Bugüne kadar ablama layık bir erkek çıksaydı, çoktan evlenip çocuk yapmıştı,'' diye hayıflanmakta... (Movie röportajı, sabah.com.tr'de izleyebilirsiniz.)
SERAY SEVER
Saf bir ailemiz var. Ben 'Melek aile' diyorum. Birbirimize bağlıyız. Doğru adamı bulduğumda, kendi ailem gibi bir aile istiyorum. Ama asla babasız çocuk doğurmam.
Astrolojiye çok inanıyorum. Hakan Kırkoğlu'ndan danışmanlık alıyorum. Şirketimin adı bile Zodyak! Yaptığım dizinin oyuncularını seçerken burçlarını tabii ki sordum.
Yalnız bir kadınım, hayatımda kimse olmadığı için birisiyle bir şey yapmaya kalktığım zaman 'Sevgili mi acaba?' diye bakılıyor.
Artık bebeğim olsun istiyorum, ama önce hayatımda gerçekten âşık olacağım, her şeyi paylaşacağım biri olsun istiyorum. Nokta atışı artık. Beni kendinden daha çok sevecek, benim de onu kendimden daha çok seveceğim biri olmalı.
SONER SEVER
Ablam evden ayrılalı çok oldu, ama ben, annem ve babamla yaşıyorum. Ablam müdahalecidir, yanlışlarımı herkesin önünde bile söyleyebilir. Ablamın ilişkilerine hep saygı duydum, hep onun yanında oldum. Ama karşı tarafta ona layık birisi olsaydı, şimdiye kadar evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştu. Kendi kanatlarımın üstünde de uçarım, ablamla da devam ederim. Hayat ne gösterirse, o şekilde devam edecek. Oyunculukta kariyer yapmak istiyorum. Medya acımasız. Ablamla bir yerde eğlenirken onun erkek arkadaşıymışım gibi yazdılar. Ablamı babamla bile yazdılar!
- Nasıl bir abladır Seray Sever?
- Soner S: İyi bir abladır, müdahalecidir biraz. Yanlışlarımı doğrudan söyler. Herkesin önünde bile söyleyebilir. Kırmak için söylemez, ama kırdığı da olmuştur. Mesela, birlikte bir dizi çekiyoruz şu an. Yapımcısı ablam. 'Bu sahneyi hiç güzel oynayamadın,' diye herkesin ortasında söyleyebilir bana.
- Seray S: Sette insanları ayırmıyorum, herkese eşit davranıyorum. Düşündüğünü direkt söyleyen, açık bir tipim. Bazı insanlar buna kırılabiliyor. Amacım kötü niyet değil, doğru bir noktaya parmak basıp uyarmak. Herkesin iyiliği için müdahaleci bir tavrım var.
- Küçükken de çok müdahale eder miydi size?
- Soner S: Ablam benim kırılmam için değil, daha doğrusu kırılmamam için yapıyor. Her zaman beni esirgemiştir.
- Seray S: İlk çocuk olduğum için ailem çok korumacıydı. 18 yaşına kadar arkadaşlarımın doğum gününe gidemedim. Ben haklarımı alarak ilerledim, Soner arkamdan daha rahat yetişti.
- Soner S: Ablam önümü açtı (kahkahalar).
- Seray S: Annem hâlâ her saat telefonla arar, 'Yemeğini yedin mi? Neredesin?' gibi sorular sorar. Biraz savaşçı bir karakterim. Hayatta bütün haklarımı kendim savaşarak aldım. Soner daha rahat o anlamda. Küçükken Soner çok yaramazdı, ben usluydum. Sonra o büyüdü, uslandı, ben çılgın oldum (gülüyor). Yaşıtlarına göre bilge, efendi bir çocuk. Bu zamanda etrafta onun kadar ahlaklı bir erkek görmedim. Acayip ince düşünür, düzgün bir adamdır kardeşim.
- Kız arkadaşlarına karışıyor musunuz?
- Seray S: Bilgim dahilindeyse karışıyorum (kahkahayla gülüyor).
- Soner S: Genelde bilmemesini sağlamaya çalışıyoruz tabii...
- Kız arkadaşlarını ablandan saklıyor musun?
- Seray S: Çok düzgün bir kız arkadaşı yoktu şu zamana kadar.
- Soner S: Bir ilişkiyi yaşadığım zaman özel olmalı. Çok ilişki yaşamayı seven bir insan değilim. Özel biri olduğunda ailemle tanıştırıyorum.
- Seray S: Bizim saklımız gizlimiz yoktur. Saf bir ailemiz vardır yani. Ben 'Melek aile' diyorum.
- İkiniz de çok iyi üniversitelerde okuyup daha sonra oyunculuğu, şov hayatını seçmişsiniz. Neden? - Soner S: Ben Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. Ablam Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi. İkimiz de sunuculuk eğitimi aldık. Ben Batı Müziği Şan eğitimi de aldım. Oyunculuğu seviyorum, bu yolda ilerlemek istiyorum. Konservatuvarda okumayı tercih ederdim, ama babam 'İktisat oku, bir mesleğin olsun. Onları nasıl olsa yaparsın,' dedi, aynısını uyguladım.
- Seray S: Sınav öncesi bir aile dostumuzun oğluyla Boğaziçi Üniversitesi'ni gezmiştim. 'Burada okuyacağım, başka bir yerde okuyamam,' dedim. Çok çalıştım, Boğaziçi'ni kazandım. Hayatta her işi bu tutkuyla yaptım.
ABLAMA LAYIK BİRİ OLSAYDI EVLENMİŞTİ
- Birbirinize sırlarınızı verir misiniz?
- Seray S: Ben çok açığım. Her şeyimi bilir Soner. Kırılmamam için mi, yoksa müdahale etmemek için mi bilmiyorum, çok fazla karışmaz bana. Hatalarımı söyler ve geçer. - Soner S: Ablamın ilişkilerine hep saygı duydum, hep yanında oldum o ilişkileri yaşarken... Ama karşı taraf da ona layık birisi olsaydı, şimdiye kadar evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştu.
- Seray S: Bu yıl çocuğum olsun istiyorum.
- Babasız doğurabilir misiniz?
- Seray S: Ailem istediği kadar bana baskı yapsın, doğru adam çıkmazsa babasız olmaz. Artık bebeğim olsun istiyorum, ama önce hayatımda gerçekten âşık olacağım, her şeyi paylaşacağım, erkek olarak seçeceğim birisi olsun istiyorum. Bugün 'Vücudumun güzelliği gitmiş,' ya da 'Hamile kaldım, kilo aldım,' gibi şeyler, benim için hiç önemli değil. Bugün hamile kalır, yarın doğururum.