Boşnak soykırımından hemen önce

Savaştan hemen önce Bosna. Orta yaşlı Lujica, genç oğluyla birlikte günügününe yaşamaktadır. Bu küçük kentte sayısız sorun vardır. Ama herkes, Balkanlar'ın kendine özgü neşeli, gamsız ve her anı değerlendirmeye dönük havası içinde, görece olarak mutludur. 20 yıl önce onları geride bırakıp Almanya'ya giden aile babası Divko, geri döner. Vatanını özlemiştir, yanında yeni eşi olacak hoppa bir kadın, cebinde ise bol Alman markı vardır. Komünizmin çöküşü ve eski Yugoslavya'nın parçalanma eşiğine gelmesinden hemen sonra, ülkenin hızla değiştiği, kimileri eski günleri özlemle anarken, kimilerinin cahili oldukları kapitalizmi kıyısındanköşesinden öğrenmeyi denediği bu ortamda, eski siyasetçilerin, askerlerin ve emekçilerin durumları karmakarışıktır. Herkes yeni dengeler peşindedir. Divko, yeni karısıyla oturmak üzere Lujica ve oğlunu evlerinden attırır. Aile ve çevre için tam anlamıyla 'Almanya'daki Amcamız' olan Divko, aslında iyi bir insandır. Ve ufukta 'Avrupa'nın son soykırımı'na yol açacak olaylar başlarken, bu dramın küçük insanları kendi kaderlerini çizmeye başlar.. Oscarlı No Man's Land-Tarafsız Bölge filminin yaratıcısı Boşnak yönetmen Danis Tanovic, yıllar sonra yine ilgi çekici bir filmle karşımıza geliyor. Onca Amerikan filminden sonra, yanı başımızda yaşanmış bu gerçek dramın son derece sahici duran kahramanları, ilgimizi çekmeye ve unutulmamaya adaylar. Fonda elbette siyaset ve ekonomi var. Ancak başkişilerimiz, tarihin yazıldığı bu hengamede yine de kendi kişisel hikayelerini yaşıyorlar. Finale doğru nefretler unutuluyor, yıllanmış kinler yumuşuyor. Ve insanca ilişkiler yavaş yavaş ön plana çıkıyor. Duyarlı, incelikli, Balkanlara Emir Kusturica abartısından uzak, daha sakin biçimde bakan ve daha gerçekçi bir yansıma veren hoş bir film.
GÜZEL BİR HAYAT DÜŞLERKEN ***
(Circus Columbia) Yönetim ve senaryo: Danis Tanovic Görüntü: Walther van den Ende Oyuncular: Miki Manojlovic, Boris Ler, Mira Furlan, Jelena Stupljanin, Mario Knezovic, Milan Strljic Bosna- Fransız ortak-yapımı.