Son Güncelleme: Cuma 08.04.2011
Organik yaşıyor, organik tasarlıyorum
Önce kendini sadeleştirdi sonra tasarımlarını. Roman mağazalarının tasarım direktörü Suzan Toplusoy'un 'Organic by Roman' koleksiyonu Türkiye'de ekolojik modaya dikkat çekiyor
Undan süte, yumurtadan tavuğa kadar her yiyeceğin organiğini alıyorum. Şampuanların dahi organik olmasına dikkat ediyorum. Çocukların odalarının, yerlerin duru suyla temizlenmesine özen gösteriyorum.
Deterjan kullanmıyorum.
Eşim Turgut ile yogaya başladık. Turgut yogayla birlikte daha sakin ve yumuşak bir yapıya kavuştu.
Hayatın keyfini daha iyi çıkarmaya başladık.
Organik tekstile girdikten ve tasarımına başladıktan sonra fark ettim ki, Türkiye organik pamuk üretiminde dünyanın en önemli ülkesi. Organik pamuğun yüzde 40'ı Türkiye'de üretiliyor ama haberimiz yok!
Organik yaşam felsefesini, 'Organic by Roman' tasarımı altında sunmak istedim. Giysilerimizi koton ve bambudan üretiyoruz. Doğallığı, lüksün yeni tanımı olarak kabul ediyorum. Ambalajlarımız bile geri dönüşümlü.
- Hayatınızda ciddi bir değişiklik yaptınız. Bir günden diğerine mi oldu? Yoksa yavaş yavaş mı? Ve neden böyle bir şey yaptınız?
- Çok sık seyahat ediyorum. Uzakdoğu'daki insanların yaşam tarzı beni etkiledi. Bir kere hayatı yavaşlatıyorlar. Dünyada organik yaşam felsefesi ilk beslenmeyle başladı. Daha sonra eşyalarda, tekstilde, deterjanlarda ve kozmetiklerde yaygınlaştı. Çocuklarım doğduktan sonra beslenme konusuna dikkat etmeye başladım. Zaten bahçemizde organik tarım yapıyoruz. Zaman içinde çocukların giysilerinden oyuncaklarına kadar bunların hep organik olmasına özen göstermeye başladım.
- Toplusoy ailesinin evine ne girmez?
- Gazlı içecekler, fast-food, üzeri boyalı oyuncaklar ve katkı maddesi olan pek çok şey giremez. Un, süt, yumurta, tahıl, tavuk; her yiyeceğin organiğini alıyorum. Şampuanların dahi organik olmasına dikkat ediyorum. Çocukların odalarının, yerlerin duru suyla temizlenmesine özen gösteriyorum. Deterjan kullanmıyorum. Uzakdoğu'da bir organik ürün keşfettim. Çok memnun kaldım, ondan sonra o markayı Türkiye'ye getirmeye karar verdim. 'Bu işin bir de kozmetik tarafı olsun,' dedim. Bir ay sonra satışa sunacağız.
- Bütün bu felsefe sizi ne kadar değiştirdi?
- Organik tekstile girdikten ve tasarımına başladıktan sonra bu işi biraz daha araştırmaya başladık. Aslında ne kadar çok bilmediğimiz şeyin olduğunu fark ettik. Daha çok koton giysiler kullanırız, daha sağlıklıdır diye. Halbuki en çok kimyasal, koton giysilerin üretiminde kullanılıyor; böcek barındırmasın diye... Ve bu kimyasallar yıkansa bile gitmiyor! O yüzden organik pamuk çok daha kıymetli ve değerli. Tamamen endüstriden uzak olan tarım bölgelerinde yetiştiriliyor; çevreden de etkilenmemesi lazım. Organik bir hayatı benimsemişken, tekstil işi yaparken 'Neden organik kumaşlardan faydalanıp bir marka yaratmayayım?' dedim. Türkiye organik pamuktaki dünyanın en önemli ülkesi. Yüzde 40'ı Türkiye'de üretiliyor ama buna rağmen kumaş haline geldikten sonra, konfeksiyonuyla maalesef ön sıralarda değiliz.
- Tüketici, pamuktan üretilen giysinin organik olup olmadığını nasıl anlayabilecek?
- Sertifikasına bakmalı öncelikle. Ege bölgesinde organik pamuk üretimi dünya standartlarına uygun yapılıyor. Sertifikalı kumaş firmaları da dünyadaki birçok ünlü markaya zaten kumaş satıyor. Ben de kumaşlarımda ağırlıklı olarak organik koton ve bambu kullanıyorum ama bambu Türkiye'de yetişmiyor. Özellikle alerjisi olan kişiler için kullanılması gereken bir malzeme. Hava geçirme özelliği de var, terletmiyor.
46 YAŞINDAYIM VE ORGANİK BENİ GENÇLEŞTİRDİ
- Şu an üzerinizdeki kıyafet organik mi?
- Evet, bambu. Selülozik olduğu için yumuşak ve hafif. İyi bir his yaratıyor dokunulduğunda. Organik pamuk da aynı hissi verir. Tabii ki normal pamukla aşağı yukarı yüzde 30-40 fiyat farkı var. Daha pahalı. Üretim temini de biraz daha uzun ve zahmetli. Aslında Türkiye'de pamuk üretilmesi bizim için çok büyük bir avantaj. Yüzde 40'lık bir üretim Türkiye'de gerçekleşiyor; önemli bir tedarikçiyiz. Senelerdir yurtdışında bir sürü firma Türkiye'den organik pamuk aldı, kumaş aldı. Ben de işin içine tasarım katarak biraz daha güzelleştirdim. Zamansız, demode olmayan, her an giyilebilir tasarımlar yaptık. Artık doğal ve nadir olan lüks sayılıyor.
- Organik tasarımlarınıza talep nasıl?
- Biz 'Organic by Roman'ı geçen mayıs ayında tanıttık. 2011 yazı olarak üçüncü sezonumuzu hazırladık, şu anda dördüncüsü hazırlanıyor. Kumaşlar hakkında bilgi verirken, süreci anlatırken, ekolojik denge açısından önemini vurgularken, basın işin felsefesiyle ilgilenmedi bile... Oysa ABD basını organik felsefemizi ve tasarımlarımızı ön sayfa haber yaptı.
- Organik tasarımlar yapan başka markalar var mı Türkiye'de?
- Bildiğim kadarıyla Mavi tişörtler üretiyor. Marks&Spencer çamaşır ve bluz yapıyor. Ama o da yabancı bir marka. Biz bu işe daha çok konfeksiyon kattık. Pantolonu, elbisesi, tişörtü var. Mesela, organik gece kıyafetleri yapmak isterim. Konfeksiyonla başladım, kozmetiğini de ekliyorum. Vücut kremleri, şampuanlar... Bir süre sonra çay da ekleyeceğim. Bana 'Cildinde çok büyük farklılık görüyorum, nedir bunun sırrı?' diye soranlar var. 46 yaşındayım. Kullandığım organik ürünlerin dinçliğime katkısı olduğunu düşünüyorum. Ürünlerin içinde suni boya, katkı maddesi yok. Hayvanlar üzerinde test edilmemiş.
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler