Artık bu hayvan katillerini cezalandırın!

Önce sosyal medyaya, sonra reyting kanallarının haber bültenlerine yansıdı dehşet. Samsun'da bir köyde bir cep telefonuyla çekilmişti bu korkunç görüntüler. Orta yaşlı bir kadın, bir çoban köpeğini boynundaki ipten tutarak bir direğin yanına getiriyor ve bağlıyor. Birkaç saniye sonra kadraja bir adam giriyor ve elindeki sopayla olanca gücüyle köpeğe vurmaya başlıyor. Manzara o kadar korkunç ki, televizyonlar bunu çıplak bir şekilde yayınlayamadı. Sansürlenen görüntüler yalnızca katledilen köpeğin inlemeleri olarak izleyiciye ulaştı. Bu insanın kanını donduran görüntüleri izleyen, hayvan seven veya sevmeyen herkes, acıyla ve nefretle ekranın karşısında kitlenip kaldı. Köpeğin acısını hissettik hep birlikte ve diğer yandan da "Bu toplum nereye gidiyor? Bu şiddetin sonu nereye varacak?" diye bir kez daha sorguladık kendimizi ve çevremizi. Sopa darbeleriyle katledilen aciz köpeğin feryatları uzun süre kulaklarımızdan silinmeyecek. Silinmemesi de gerekiyor zaten. Daha fazla seyirci kalmamak gerekiyor.
TAKSİM'DE YÜRÜYÜŞ
Hayvana şiddet hep vardı. Ama cep telefonlarının ve internetin hayatımıza girmesiyle, son 10 yıldır işkence gören, yakılan, dövülerek öldürülen yüzlerce canlının son nefesini verişine şahit olduk. Artık yeter, artık birileri buna dur demeli. Bütün bunların önüne geçmek için gerekli yasal düzenlemelerin acilen yapılması gerekiyor. Hayvan aktivistleri yollara dökülmüş durumda. Hayvan Hakları Federasyonu'ndan (HAYTAP) yüzlerce gönüllü Samsun Vezirköprü'ye akın etti. Yarın, İstanbul-Taksim'de büyük bir yürüyüş yapılacak. Artık hayvana şiddete son demek istiyorsanız, siz de bu yürüyüşe katılabilirsiniz. Saat 14:00'te AKM'nin önünde buluşulacak.
MECLİS GÜNDEMİNE GİRMELİ
Yine kamerayla çekildiği için haberdar olduğumuz bir olay da, geçen yıl İzmir'de bir kedinin tekmelenerek öldürülmesiydi. Geçtiğimiz günlerde duruşması vardı. Zanlı duruşmaya bile gelmedi, mahkeme haziran ayına ertelendi. Şimdi bütün gözler yeni dönemde çıkacak yasada. Aktivist grupların hazırlattığı yasa teklifleri meclis gündeminde değerlendirilmeyi bekliyor. Yapılacak şey çok basit aslında: Hayvana şiddetin acilen Kabahatler Kanunu'ndan çıkarılıp Ceza Hukuku kapsamına alınması. Hayvan hakları için mücadele eden HAYTAP Başkanı, avukat Ahmet Kemal Şenpolat, yıllardan beri meclisten yeni bir düzenleme talep ettiklerini söylüyor: "Bunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığımız görüşmede, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile de açıkça dile getirdik. MHP'li milletvekilerine de söyledik. Aslında kimse itiraz etmiyor ama bir türlü de hayvanlara sıra gelmiyor. Eğer toplumdaki en zayıf halkayı savunamazsak, giderek artan şiddettin önüne nasıl geçeceğiz? Yasa değişikliğinin acilen gündeme alınması gerekiyor. Siyasilerin dikkatini çekmek için afişler de hazırladık. Hayvan haklarını yok sayan siyasilere bizden oy yok." Şenpolat, Türk hukuk sisteminde hayvanlara ilişkin yasaların incelendiğinde, sahipli hayvan ile sahipsiz hayvan arasında bile ayrım yapıldığını ve bunlara uygulanacak cezaların da farklı olduğunu söylüyor: "Yani sahipsiz hayvan maddi değeri olmayan bir eşya olarak kabul edilirken, sahipli hayvan ise mali değeri ölçüsünde, 'kıymeti ne kadar ise o oranda tazminat' şeklinde değerlendiriyor. Sahipli hayvana eziyet eden, Ceza Kanunu kapsamında mahkemelerde fatura değeri olan bir mal olması nedeniyle yargılanabilirken, sahipsiz hayvana eziyet Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilip mahkemeye bile çıkamıyor."
SAHİPLİ HAYVANIN FATURA DEĞERİ VAR
İzmir'deki kediyi uykusundayken tekmelerle öldüren ve tesadüfen kameralara yakalanan kişi için, hayvanın sahipli olması nedeniyle dava açıldığını belirtiyor Şenpolat: "Hayvanın, hayvan olmasından ve eziyet görmesinden değil maalesef, 'malın' fatura değerinde meydana gelen zarar nedeniyle savcılık iddianame düzenledi. Hayvan sahipsiz olmuş olsaydı bu dava dahi açılamayacaktı. Kabahatler Kanunu kapsamı gereği idari para cezası ile geçiştirilecekti." Ahmet Kemal Şenpolat, kedi katilinin üç yıl hapis cezası alması için sonuna kadar mücadele edeceklerini söylüyor: "İşte o zaman Türkiye açısından hayvan haklarında bir devrim olur. Çoğu kişi açısından da caydırıcı olur. Ben hatta eğer bu yönde kararlar çıkarsa, Kayseri'de yaşadığımız çocukların öldürülmesi gibi yüzlerce olayın bile hızının kesileceğini tahmin ediyorum. Ceza sistemini çalıştırmayarak aslında içimizde potansiyel suçluları barındırmaya mahkum oluyoruz. Gerek İzmir'deki gerek Samsun'daki olayların unutulmaması için tekrar gündeme gelmesi gerekiyor. Biz de federasyon olarak alevi harlı tutmaya devam ediyoruz."
Samsun için 15 bin imza
Samsun'da sahibi tarafından dövülen köpekle ilgili olarak, Yaşam Hakkına Saygı Derneği (YHS) tarafından başlatılan imza kampanyasına, birkaç gün içinde 15 bin165 kişi destek verdi. YHS Başkanı Özgün Öztürk, vahşet olarak nitelendirdiği bu olayın unutulmaması için her şeyi yapacaklarını söylüyor: "Köpeği döven kişiye 400 TL para cezası verildi. Bu bir kereliğe mahsus bir şiddet değilmiş, düzenli olarak devam ediyormuş. Buna göz yummak şiddete ve cinayete göz yummaktır."
Bu bir insan hakkı sorunudur
Hayvan haklarıyla ilgili çalışmalar da yapan adli tıp uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, hayvana şiddetin bir suç önleme stratejisi olarak ele alınması gerektiğini söylüyor: "Temel hedef bir halk sağlığı meselesidir. Hayvana yönelik şiddet gösteren, günün birinde mutlaka insana da şiddet gösteriyor. Şiddeti durdurmak istiyorsak bu konunun üstüne ciddi anlamda eğilmek gerekiyor. Bu insanlar daha ilkokul öncesinde hayvana şiddet uyguluyor. İlkokullarda öğretmenlerin böyle şiddet eğilimi olan çocukları saptaması, bu çocuklara mutlaka özel bir destek verilmesi lazım. Bu bir suç denemesidir. Hayvana şiddetin durdurulması için cezaların acilen ağırlaştırılması gerekiyor. Hükümet nasıl töre cinayetleri, yeni doğan bebek ölümleri gibi konularla mücadele ediyorsa, bunlarla ilgili cezaları artırıyorsa, hayvana yönelik şiddeti durdurmak için de gerekli düzenlemeleri yapmalı."

KISA... KISA... KISA...
Bezelye taneleri
Bu sevimli ufaklığın kendi gibi güzel kardeşleri de var. İç parazit tedavileri yapıldı. Şu an bir buçuk aylıklar. Hepsi biribirinden sağlıklı, oyuncu yavrular. Onlara sevgi dolu yuvalar aranıyor. Bilgi için tel: (0555) 986 97 30
Pofuduk kedicik
Resimdeki pofuduk kediciği bir şantiyeye bırakmışlar. Ya evden atılmış ya da kaybolmuş. Sekiz veya dokuz aylık bir prenses. Kendini sevdirmeye ve kucakta olmaya bayılıyor. Acilen yuva aranıyor. Bilgi için tel: (0533) 529 16 51
Barınaktaki Pointer
Yeniçiftlik Barınağı'ndan alınan, Pointer kızın tedavisi bitti, kısırlaştırıldı. Şimdi ömürlük ailesini bulma vakti geldi. Bir buçuk yaş civarında, çok uysal ve tuvalet eğitimi var. Bilgi için tel: (0532) 234 78 14