Haftanın DVD filmleri
Film: *** Ekstralar: ** IMDB notu: 5.6
Bazi filmler sadece ders gibi oyunculuk potansiyeli yüzünden izlenir. Bu da biraz öyle. Edward Norton ve Robert De Niro. Yoksa hikaye, eh, şöyle böyle: Jack Mabry emekliliğe hazırlanan bir 'af yetkilisi'. İki üç ay kala, son ele aldığı mahkumlardan biri, Geral "Stone" Creeson adlı kurnaz bir kundakçı. Bu arkadaş ceazevinden çıkış izni almak için sevgilisini cinsel yoldan kullanmaya başlıyor. Entrika ve şantaj. Film bol 'çene' üzerine kurulu ama gerilimi sağlam tutma başarısını bu iki usta sayesinde sağlayabiliyor
All Good Things (D Home)
Film: **** Ekstralar: Yok IMDB notu: 5.6
Geçen yılın en iyi beş filminden biri, diyebiliriz. Yönetmen Andrew Jarecki 1980'lerden bu yana dedektifleri meşgul eden, faili açığa çıkmamış iki cinayet öyküsünü eşine az rastlanır bir derinlikle anlatıyor. Manhattan'ın 'mülk kralı' Durst ailesinin gerçek öyküsü bu. Ailenin bastırılmış oğlu David'in despot babayla çekişmeleri, kaçışı, istenmeyen evliliği, uyuşturucuya sığınması ve önce karısını, sonra kaçtığı Teksas'ta bir adamı öldürmesi. Karanlık gölgeli renkler, muazzam bir 'soundtrack', ağır ağır içe işleyen bir anlatım ve müthiş oyuncu: Ryan Gosling, Frank Langella ve Kirsten Dunst.
Diana: Prenses'in Son Günleri (Tiglon)
Film: *** Ekstralar: ** IMDB notu: 4.9
Prenses yeni bir belgeselle bugünlerde Cannes Film Festivali'nde yeniden tartışma konusu. Richard Dale imzalı bu belgesel-dram ise dört yıllık. Yani, prensesin ölümünün onuncu yıldönümüne denk gelmişti. Dale, iki saatlik süreyi sadece Diana ve Dodi'nin son 24 saatine ayırmış. Bol araştırma ve veri derlemiş ve ölüme adım adım giden saatleri fazla dramatize etme gayretine girmeden, iyi bir oyunculuk desteğiyle gözler önüne sermeyi tercih etmiş. Sansasyonel bir şey söyleme derdi olmayan bir çalışma; sakin, ama yeterince hüzünlendirici.
The Fighter / Dövüşçü (Assanat)
Film: **** Ekstralar: Yok IMDB notu: 8
Boks, günümüz dünyasının baş metaforlarından biri. Tabii Amerikan sinema geleneğinin baş köşesinde. Oscar'ı bir tarafa bıraksak da, türde önemli bir yer hak eden bu en son çalışmada, yine sınıfsal bir manzara ve insana dair pek çok öğe öne çıkıyor. İki kardeşin boks üzerinden hesaplaşması, parçalanmış aileyi toplama kavgası ve iradenin zaferi. Mark Wahlberg'in özgeçmişi ile örtüşen ve mükemmele yakın oyunculuklarla da taçlanan bir film. Neredeyse, türün başyapıtı Fat City'yi (John Huston) çağrıştıracak kadar.
EN SON HABERLER
- 1 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 2 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 3 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler
- 4 Yelkovan kuşlarının peşi sıra
- 5 Üstümüz başımız leopar
- 6 Bu oyunun seyircileri, cesaretli insanlar
- 7 Zamanın ötesinde bir albüm
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Sınırları koruyalım
- 10 Dümdüz bir karın, incecik beden için bahar diyeti kılavuzu