Cumartesi 14.05.2011

Türkan Şoray'la evlenebilirdik

Herkes onu 1960'lı yıllarda söylediği kalipso şarkılarıyla tanıdı. Dansı ve giyim tarzıyla sahnelerde büyük dikkat çeken 77 yaşındaki Metin Ersoy özel gecelerde hâlâ sahneye çıkıyor, performansı ise eskisi gibi

- Kalipso müziğiyle nasıl tanıştınız?
- Yedek subaylığımı Kore'de ve Japonya'da yaptım. Orada kalipso ve caz müziği yapanlarla tanıştım. Kalipso şarkılar, sosyal içerikli olduğu için çok hoşuma gitmişti. İdealist birisiyim, inandığım müziği yaparım. Türkiye'ye döndüğümde kalipso müziğini lanse etmeye aklıma koydum ve bir ekol sahibi oldum.
- Öncesinde müzikle ilgileniyor muydunuz?
- Konservatuar öğrencisiydim. Klasik müziğin hâkim olduğu, caz müziğin yasak olduğu devirde, konservatuvara Dean Martin'in You Belong To Me şarkısını söyleyerek girdim. Konservatuvarda akşamları dans dersleri veriyordum.
- Dansı seviyorsunuz...
- Dansı zaten çok seviyordum. Dansla, müziğimi birleştirdim. Sahnede estetik olmak gerek; hem şarkıya uygun dans edeceksiniz hem de şarkıyı söyleyeceksiniz. Bu benim çok hoşuma gider.
- Şarkılarınızın tutup tutmayacağı konusunda bir endişeniz oldu mu?
- O zamanlar zaten yabancı hafif müzikler dinleniyordu. Arkadaşlarım Erol Büyükburç, Erkut Taçkın, Tanju Okan hepsi yabancı şarkı söylüyordu, sonradan Türkçe okumaya başladılar. Müzik evrenseldir. Mesela Besame Mucho şarkısı; 40'lı senelerde Latin Amerika'nın bir köyünde bestelenmiş, bugün hâlâ dinleniyor. Şarkıyı sorsanız; Eskimolar da bilirler, Güney Afrikalılar da.
- Sizi müzisyen Harry Belafonte'ye benzetirlermiş...
- Subaylık yaptığım dönem gemide, siyahi personel hep birbirine beni gösterirdi. Meğer beni Harry Belafonte'ye benzettikleri için bakıyorlarmış. Ben de hakikaten yandığım zaman siyahi gibi olurdum. Sonra Belafonte'yi dinledim ve çok sevdim. 1976 yılında Hamburg'da tanıştık kendisiyle.
- Sahneye ne zaman çıkmaya başladınız?
- Kore'den döndükten sonra bir arkadaşımın tanıştırdığı İlham Gencer beni sahneye çıkarttı. Kalipsolardan söyleyince, benimle hemen kontrat yapmak istedi. Gecede 50 TL alacaktım. 1960 senesi için çok büyük bir paraydı. Fakat ertesi günü ihtilal oldu. Bütün gece kulüpleri, gazinolar kapatıldı.
- Sonra ne yaptınız?
- Üç ay bekledik. Bir süre kurduğum orkestra ile Turizm Bankası'nda çalıştık. Eylül ayı geldiğinde İlham Gencer benimle sekiz aylık kontrat yaptı. Çalıştığım sezonun sonuna doğru da ilk plağı yaptım.
TÜRKAN ŞORAY'LA FLÖRT EDİYORDUM
- 1978 yılında çıkardığınız plağınızda yer alan Mahzun Kraliçeler şarkısını, Türkan Şoray, Fatma Girik ve Kraliçe Süreyya için yazmışsınız...
- Evet, onları anlatıyorum. Şarkı, paranın ve şöhretin mutluluk getirmediği üzerine. Sağlam bir yuva kuramamışlardı, o zaman Türkan'ın çocuğu da olmamıştı. Şarkıyı 1975'te yazmıştım. 60'larda az kalsın Türkan Şoray ile de evleniyordum.
- Türkan Şoray ile sevgili miydiniz?
- 1962 yılında annesi, Türkan'ı konserlerime getirirdi. O zamanlar flört ediyorduk. 'Ben ciddi aşk arıyorum, sen benimle dalga geçiyorsun,' diye arabanın kapılarına vurdu. Araba da, başka sevgilimin arabasıydı.
HİKAYEYİ BEN ANLATTIM, KLİBİNİ MICHAEL JACKSON ÇEKTİ
- En büyük çıkışınızı Vakit Yok Gemi Kalkıyor şarkısı ile yaptınız değil mi?
- O şarkıya çok emek verdim. Ali Öke'nin Zaman Uçuyor adlı şiirini çok beğenmiştim. Üzerinde bazı değişiklikler yaptım ve nakaratını ben yazdım. Çok popüler oldu. 1971'de Ajda Pekkan ile turneye çıktığımız şehirlerde hangi eve davet edilsek, plağım vardı. Titanic dahil bütün gemiler battı, sene 2011 benim gemim hâlâ duruyor.
- Geçtiğimiz haftalarda 50. sanat yılını kutlayan Turgay Noyan'ın gecesinde söylediğiniz Hasta Siempre şarkısı çok dikkat çekiciydi. Che Guevara ile ilgili şarkıya, Türkçe söz yazma fikri nasıl çıktı? - Türkçe ile Küba müziğini birleştirmeye çalıştım. Şarkı sözlerinin bir kısmını Türkiye'ye uyarladım. Orta kısmı o kadar güzel ki, dokunamadım.
- O gece sahnedeki enerjinizle herkesi büyülediniz. Katılan sanatçılar içinde 'en yaşlı benim' dediniz, ama en genç siz duruyordunuz...
- Tabii. Ruhum 18 yaşında. Sahneye çıkınca 1000 volt taşırım, indiğim vakit sıfır. Sağlığım el verdiği kadar sahneye çıkacağım, hayatım sahnede son bulsun istiyorum.
- Genç kalmanızı spora mı borçlusunuz?
- Her gün uzun yürüyüşler yapıyorum. Yazları ise her sabah kalkar kalmaz, 500 metre yüzerim. O yüzden evimi de deniz kenarında aldım. Denize Caddebostan'da giriyorum, çok temiz.
- Sahneye çıkmaya devam ediyorsunuz. Albüm yapmayı neden bıraktınız?
- Şimdi sahte seslerle müzik yapılıyor. Bir klavyede trompet sesi de var, saksofon sesi de. Hiç gerçek bacakla, protez bacak bir olur mu? Biz canlıya alışkınız, ama müziği hiç bırakmadım. Daha keyfi çalışıyorum, her yerde çıkmıyorum. Oğlum Emir Ersoy çok iyi bir piyanist ve orkestra şefi. Onunla beraber de konserler veriyoruz. Daha çok oğlumla çıkıyorum. Kızım Tuğçe de oyunculuğu seçti, o da Hanımın Çiftliği dizisinde oynuyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.