Cumartesi 21.05.2011

Tehlike sezdiğimde canavar kesiliyorum

atv'nin hafta sonu haberlerinin anchorwoman'ı Şebnem Sunar Küçük'ün 14 yaşında bir kızı var. Kızıyla yaş farkının az olmasına rağmen kuşak çatışması yaşadıklarını söyleyen 39 yaşındaki Küçük, "Bu kadar tehlike varken onu dışarı yalnız yollamam," diyor

Biz onu atv ekranından, haber spikeri olarak tanıyoruz. atv'nin hafta sonu haberleri ona emanet. Şebnem Sunar Küçük'ün bildiğimiz bir yüzü bu. Ancak Küçük'ün bir de çoğumuzun bilmediği yüzü var. 14 yaşındaki Senem'in annesi olan 39 yaşındaki Küçük, "Ben de çocuk çocuk gibiyim, hâlâ büyümedim. Kızımla ip atlıyoruz, komiklik yapıyoruz, dans ediyoruz," diyor ama kızı için bir tehlike sezdiğinde canavar kesildiğini de sözlerine eklemeyi unutmuyor. Şebnem Sunar Küçük ve kızı Senem ile anne-kız ilişkileri üzerine konuştuk...
- Kaç yaşındaydınız anne olduğunuzda?
- Şebnem Sunar Küçük:
25 yaşında anne oldum. İlk beş sene çocuk istemiyorduk aslında. Ama evlendikten üç yıl sonra Senem dünyaya geldi. Önce biraz paniğe kapıldım. Çünkü o dönem, her gün ve çok yoğun çalışıyordum. Sabahtan akşama kadar işteydim, biraz anneme güvendim. Annem de çok genç anne olmuş. Ben küçükken, 'Benim annem 28 yaşında,' diye övündüğümü hatırlıyorum.
Trend, Dedikoducu Kız dizisini hayata uygulamak
- Genç bir anne olmanıza rağmen kuşak çatışması yaşanıyor mu kızınızla aranızda?
- Senem Küçük:
Evet.
- Ş.S.K: Bazen (gülüyor). Çok hareketli bir aileyiz, eşim de öyle. Ben çocuk gibi biri olduğum için Senem rahat. Ama onun için tehlikeli bir şey olduğunu sezdiğimde canavar kesiliyorum. Koruma güdüsü bu. İnternette arkadaşlarının mesajlaşmalarını görüyorum, dehşete kapılıyorum. Çocuklar birbirlerine çok kötü hitap ediyor ve çok acımasızlar. Senem doğduğunda eşim 'Kızımız merhametli biri olsun,' demişti. Ama şimdiki çocuklar merhametli değil. Çocukların birbirlerine bu kadar acımasız olmalarına çok üzülüyorum. Birbirlerine kötülük yaparak mutlu olan çocuklar var. Şimdiki trend Gossip Girl/Dedikoducu Kız dizisini gerçek hayata uyarlamak.
İSTEDİĞİ KONSERE BİRLİKTE GİTTİK
- Yani oradaki kötülükleri mi uygulamaya çalışıyorlar?
- S.K:
Aslında Dedikoducu Kız'ı taklit etmeye çalıştıklarının farkında değiller ama çok benziyoruz.
- Ş.S.K: Hayat kolay değil. Kızımı benim nezaretimde her ortama sokmaya çalışıyorum, her tür arkadaşı olsun istiyorum. Bilmesi lazım. Ama ne yazık ki bizim çocukluğumuzdaki kadar güvenli değil artık hayat. Ben onun yaşındayken, otobüse, trene, vapura tek başıma binebiliyordum. Ama onu gönderemiyorum. Şehir merkezinde de yaşamadığımız için iyice zor. Bir de üstüne haberin içinden gelen biri olarak başına neler gelebileceğini düşündüğüm zaman biraz daha büyümesini beklemek daha doğru geliyor.
- Sosyalleşmek adına dışarı çıkamıyor yani Senem...
- Ş.S.K:
Çıkıyor ama yalnız çıkmıyor. Biz getirip götürüyoruz. Dışarıda bu kadar tehlike varken ben kızımı yaşıtlarına emanet edemem. Gece dışarı çıkmıyor tabii ki, bizimle birlikte birkaç kez gördü kimi mekanları.
- Gece çıkan arkadaşların var mı Senem?
- S.K:
Çok var.
- Ş.S.K: Geçenlerde tüm arkadaşlarının yalnız gittiği bir konser vardı. İzin istemedi ama yolunu yaptı. Böyle kalabalık bir ortama yalnız gönderemedim. Ben de onun arkadaşlarını topladım, birlikte gittik konsere. Neyse ki bir arada bir şeyler yapmayı seviyoruz. Ben de arkadaşlarımdan çok Senem'le vakit geçiriyorum. Liseye geçince her şey daha farklı olacak. Yavaş yavaş onu bırakmaya başlayacağım. Her şeyin çok küçük yaşa indiği bir dönemde benim için bu çok zor olacak. Kız annesi olduğum için çok mutluyum. Onunla bir kez daha büyüdüm.
Okulda annemi rockçı sanıyorlardı
- Televizyon ekranından tanınan birinin kızısın, okulda bunun sohbeti dönüyor mu?
- Senem Küçük: Annem biliniyor. Bir ara annemin saçları kısaydı ve dik dikti. O zamanlar okula geldiğinde onu rockçı sanıyorlardı. Annem gerçekten rock müziği çok sever. Ama okulda sürekli annemin sohbeti olmuyor. Artık alıştılar onlar da benim gibi.
- Kızınızın giydiğine karışır mısınız?
- S.K:
Etek giymeyi sevmiyorum ama tayt giymeyi çok seviyorum. Çok rahat bir şey. Koş, otur, kalk...
- Şebnem Sunar Küçük: Senem o konuda beni çok üzmüyor. Ama son bir senedir, büyük bir istekle topuklu ayakkabı giymek istiyor.
- Hiç giymedin mi?
- S.K:
Mezuniyette herkes giyecek, ben de giymek istiyorum. Mezuniyette topuklu giymeme izin vermezse üzülürüm.
- Ş.S.K: Belli koşullarda izin veriyorum. Ama Senem'in bir arkadaşının partisine gittik eşimle ve dehşete düştük. 12 -13 yaşındaki çocuklar benim bile çok nadir giydiğim yükseklikte topuklu ayakkabı giymişlerdi. Çok komik görünüyorlar. O kadar emanet duruyor ki.
- Biz de öyle değil miydik?
- Ş.S.K: Ben annemin topuklularını evde giyerdim ama dışarı çıkmazdım. Ortaokulda biz giymezdik.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.