'Fren katili' pistten kim galip çıkacak?

Formula 1 heyecanı bir hafta aradan sonra yeniden tüm dünyayı saracak. F1 sezonunun yedinci yarışı bu hafta sonu Kanada'nın ünlü Montreal şehrinin Gilles Villeneuve Pisti'nde koşulacak. Pist oldukça ilginç özelliklere sahip. Tıpkı Monaco'da olduğu gibi araçlar caddelerde yarışacak. 4 bin 361 metrelik pist, yerel kahraman, altı yarış galibi, 1997 şampiyonu Jacques Villeneuve'ün babası Gilles Villeneuve'ün adını taşıyor. Kanadalı pilot, Zolder'deki 1982 Belçika Grand Prix'sinin sıralama seansında hayatını kaybetmişti. Pist, Saint Lawrence Nehri'nde Ile Notre-Dame suni adasında yer alıyor. 1967 Montreal Fuarı öncesinde inşa edilen ada, iki sene öncesinde şehrin metro hattına yol hazırlamak için kazılan alandan çıkan yaklaşık 15 milyon tonluk kaya kullanılarak sadece 10 ayda tamamlandı. Genellikle hareketli gece hayatını ile övünen şehir merkezi, 1978'deki yarışı her zaman hatırlar. O yıl halk, Ferrari'si ile Gilles Villeneuve'ü damalı bayrağa ilk ulaşan isim olarak görmüştü. 90'ların sonu ise heyecan uyandıran olaylara sahne oldu. Jacques Villeneuve'ün Williams aracı, 1997 senesinde kontrolünü kaybetti ve duvara çarptı. Daha sonra Olivier Panis, Prost aracı beşinci virajda tam gaz lastik bariyerlere girdi, ayaklarını kırdı. Bir yıl sonrası ise Alex Wurz'un Benetton'u, ilk virajda takla attı.
ŞAMPİYONLAR DUVARI
1999 yılında da da bir çok sürpriz yaşandı. Dört şampiyondan üçü, 13. virajın dışındaki duvara çarptı. O zamandan bu yana orası, 'Şampiyonlar Duvarı' olarak isimlendirildi. Notre Dame Adası üzerinde bulunan pist, düzlükleri ve yavaş virajları bir arada barındırdığından geçiş imkanını artıran özelliği sayesinde pilotların gazlamayı sevdiği pistler arasında. Tabii uzun düzlüklerde çıkılan maksimum süratlerden sonra gelen yavaş virajlar, sert frenaj gerektiriyor. Bu yüzden hafta sonu frenlere oldukça yük bineceğini tahmin etmek çok da zor değil. Bu özelliğinden dolayı Kanada yarışına 'fren katili' deniyor. Yine yavaş virajlar için gereken yüksek downforce'un (otomobilin yere basma gücü), düzlüklerde yüksek hıza çıkmak için gereken düşük downforce (otomobilin yere basma gücü) ile birleştiği bu pistte, ekipler için Formula 1 otomobilini ayarlamak biraz daha uğraştırıcı olacak. F1'in rekabetçi pilotları bu pistte start almayı dört gözle bekliyor. Monaco Grand Prix'sinde Redbull pilotu Sebastian Vettel'i dar ve virajlı sokaklar durduramamıştı. Bakalım 'fren katili' pistin galibi kim olacak?
McLaren Montreal'in favorisi
McLaren pilotları Kanada Grand Prix'sinde mağlup edilmeye çalışılacak takım olacaklarına inanıyor. Lewis Hamilton, şu görüşleri aktardı: "Montreal benim için çok özel bir yer. İlk pol pozisyonumu orada almıştım. O pistte her zaman iyi işler çıkardım; düzeni, sürüş stilime uygun görünüyor ve geçen sene polden kalkıp yarışı kazanmıştım. Aracımızın bu piste uygun olması gerekiyor. Harika bir motorumuz, spordaki en iyi KERS (Kinetik Enerji Geri Dönüşüm Sistemi) sistemimiz ve yavaş virajlardan çıkışta mükemmel çekişimiz var. Her şeyi hesaba katınca bizim için bir başka iyi hafta sonu olacaktır. Pazar günü güçlü bir sonuç almanın peşinde olacağım."
Adadaki yolları birleştirip pist yarattılar
1960'lı yıllarda Kanada, Fransızca konuşanlar ve İngilizce konuşanlar olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Bu nedenle ülkenin iki farklı Grand Prix'si vardı. Yarışlar bir yıl Mosport Park'ta, bir yıl Mont- Tremblant'ta yapılıyordu. Fakat 1970 sezonunda Mont- Tremblant'ın çok tehlikeli olduğuna karar verildi ve yarışlar her yıl Mosport Park'ta yapılmaya başlandı.
1977 yılında, Gilles Villeneuve'ün başarısıyla motive olan Fransız Kanadalılar, yeni bir pist inşa etmeye karar verdi. Elbette bu kolay bir iş değildi, çünkü ellerinde yeterli para ve zaman yoktu. Buna kolay bir çözüm buldular: Şehir içi yolları birleştirerek bir pist ortaya çıkardılar.
2 milyon dolarlık bir yatırımın ardından pist Formula 1'e hazır hale geldi ve 1978'in ekim ayında ilk Grand Prix'ye ev sahipliği yaptı. Villeneuve burada yapılan ilk yarışı Ferrari ile kazanarak tarihe geçti ve halkını gururlandırdı. 1982'de talihsiz bir şekilde hayata gözlerini yummasının ardından Villeneuve'ün ismi bu piste verildi.
Oğlu Jaques bu pistte bir kez bile kazanamadı, ancak pist diğer muhteşem pilotların zaferlerine ev sahipliği yaptı. Michael Schumacher, Kanada'da tam yedi kez kazandı. Ayrıca Jean Alesi kariyerindeki tek galibiyeti 1995'te burada aldı.