Cumartesi 18.06.2011
Son Güncelleme: Cuma 17.06.2011

Güneydoğulu kadınlar dikecek dünya kadınları giyecek

Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kadınlara istihdam sağlamak amacıyla oluşturulan ve şehirli kadınlara hitap eden Argande markası, şimdi Türkiye'de yaşayan bir İspanyol kadının kurduğu sanal fuar sayesinde dünyaya açılma yolunda...

Bu haberde, tasarımcısından sivil toplum kuruluşu çalışanına kadar pek çok kadının bir araya gelip Güneydoğulu hemcinsleri için bir 'kapı' açmaya çalışmalarının hikayesini okuyacaksınız... Argande, Birleşmiş Milletler (BM), GAP İdaresi, İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı ve Türk tasarımcıların işbirliğiyle 2009 yılında yaratılan, bugüne dek 22 tasarımcının tasarımlarıyla dört koleksiyonu hazırlanan ve temel amacı Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kadınlara istihdam yaratmak olan bir marka. Apparelia ise moda ve tekstil sektöründe, tamamen imalatçılar, tasarımcılar, markalar, mümessillikler ve satın almacılar için hazırlanan, uluslararası bir sanal fuar. Şimdi bu iki orijinal proje sayesinde, Anadolulu kadınların yaptığı kıyafetler, Güney Amerika'dan Kuzey Avrupa'ya kadar dünyanın pek çok yerinde giyilebilecek. Apparelia'nın kurucusu Anna Quintana, kendisi gibi tekstilci bir Türk ile evli ve Türkiye'de yaşıyor. Onunla ve Argande'nin marka sözcüsü, tasarımcı Hatice Gökçe ile bir araya geldik, hem kendi projelerini hem de yaptıkları işbirliğini konuştuk...
- Hatice Hanım öncelikle size sorayım, Argande markası nasıl ortaya çıktı?
- Hatice Gökçe:
BM'den proje sorumlusu Gönül Sulargil, 2008'de hazırladı bu projeyi. Temmuz 2009'da ilk koleksiyonun lansmanını yaptık. Şu an beşinci sezon koleksiyonu hazırlanıyor. Proje hazırlandıktan hemen sonra ben marka koordinatörlüğünü üstlendim. Çünkü bir moda markası olarak algılanması gerekiyordu Argande'nin. Bölgede buna benzer çalışmalar yapılmış daha önce ama hep tek atımlık olmuş. Biz dedik ki, 'Bir marka ortaya çıkaralım, bir kurumsal kimliği olsun ve o kimlik üzerinden yürüsün'. İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı, BM ve GAP İdaresi'nin desteklediği bir proje bu. Finansal destek bittikten sonra da kendi ayakları üzerinde durabilen bir marka olsun bölgede ve devamı sağlansın istedik. Projenin ismi ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki Kadınlara Yönelik Yenilikler. Ama biz, bu markayı şehirli kadın için tasarlamak üzere girdik işin içine.
DÖRDÜNCÜ SEZONU DÖRT TASARIMCI HAZIRLADI
- Son koleksiyon ne zaman çıktı satışa?
- H.G:
Bir buçuk ay önce. Dört tasarımcı arkadaşımız çalıştı bu koleksiyonda. Bihter Aida Pekin, Rojin Aslı Polat, Alex Akimoğlu ve Günseli Türkay. Tabii biz her sezon öncesi, yani koleksiyona başlamadan önce bir araya geliyoruz.
- Koleksiyonları şehirli kadına yönelik tasarlıyorsunuz. Peki Güneydoğu bölgesine özgü bir şeyler kullanmaya da önem veriyor musunuz?
- H.G:
Tabii. Bölgede kutnu ve şelşepik adında iki kumaş var. İkisi de unutulmaya yüz tutmuş ve atölyeleri kapanmak üzereydi. Talep yoktu çünkü. Biz bu projeyle bu iki kumaşa da sahip çıkmak istedik. O yüzden tasarımcılar mutlaka bu iki kumaşı bir şekilde tasarımlarında kullanıyor. Ve artık bu iki kumaşın atölyeleri kendi ayakları üzerinde durmaya başladı. Ayrıca bütün moda çekimlerimizi Güneydoğu bölgesinde yapıyoruz.
- Şu an sadece Mudo mağazalarında satılıyor sanırım...
- H.G:
Evet. Biz Mudo'yla ilk görüştüğümüzde çok sıcak baktılar. Hiçbir karşılık beklemeden bize beş ildeki 15 mağazalarında corner açtılar. 6 bin adetlik bir sipariş aldık daha ilk grupta.
- Bu projeyi yurtdışından destekleyen İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı ile BM nasıl bakıyor?
- Yakın zamanda BM temsilcisi Helen Clark'ın İstanbul ziyaretinde Argande'yi anlattık kendisine. Çok etkilendi ve yurtdışı ayağında neler yapabiliriz diye konuştuk. Washington'da bir defile yapma ihtimalimiz olabilir. Sonra da İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı yetkilileri geçen hafta İstanbul'a geldi. Argande'yle ilgili onlara da detaylı bilgi verdik. Her iki taraf da çok etkilendi ve bu projenin bu kadar güçlenmesinin altındaki sebebi arıyorlar. Uzun soluklu bir proje olmasından ve ajitasyondan uzak bir marka oluşturulmuş olmasından çok etkilendiler. Türk tasarımcıların bu projeye verdiği destek, yurtdışında ilgi görüyor. Brüksel'deki bir konferansta örnek konu olarak anlatıldı mesela. Ve şöyle bir soruyla karşılaşıldı orada: Bu markanın tasarımları, bir Türk tasarım kimliğini temsil edebilir mi? Biz orada durduk çünkü bunun için tam anlamıyla şartlar oluşmadı henüz. Ama eğer her şey yolunda giderse, Argande yakın zamanda bir Türk tasarım kimliğinden bahsetmek için doğru marka olabilir. Dünyanın hiçbir yerinde ben bu kadar tasarımcının bir araya gelip de bir marka yarattığını görmedim. Mesele şu; dünyada, trend olarak baktığınız zaman da artık insanlar her şeyde ikinci, üçüncü faydayı aramaya başladı. Yediği şeyin de giydiği şeyin de...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.