Cumartesi 30.07.2011

Sizin köpeğiniz kaç model?

Sizinki Rotweiler mı yoksa Jack Russel mı? Peki şeceresini biliyor musunuz? Aman dikkat, köpeğinizin modası geçmiş olmasın!.. Evcil hayvan sahipliğini böyle değerlendirenler de var, cins hayvan tutkusunu bir tür marka merakı olarak eleştirenler de

İstanbul'un en keyifli köşelerinden biri olan Bebek Parkı'na gittiğinizde, "Aman ne mutlu toplumumuzda hayvan sevgisi giderek artıyor," diye düşünmemek elde değil... Pırıl pırıl tüylü Golden Retriever'lar, heybetli Rotweiler'lar, uysal Beagle'lar, bütün sevimliliğiyle King Charles'lar ve hiperaktif Jack Russel'lar, parkın müdavimleri arasında dikkat çekiyor. Hepsi de bakımlı ve sahipleriyle çok mutlu. Aynı parkta 'safkan' sokak köpekleri ve kedileri de yaşıyor. Sokakta yatıp kalktıkları, çöplerden yemek yedikleri için kirli ve çirkin görünüyorlar. Daha doğrusu görünmüyorlar. Hep görmezden geliniyorlar. İşte burada hayvan sevgisiyle ilgili bir çelişki çıkıyor ortaya. Kendini hayvansever olarak tanımlayan birçok insan, sadece özel ırklardan gelen köpekleri ya da kedileri seviyor ve besliyor. Oysa ki barınaktan sahiplenilen bir köpek ve sokaktan alınan bir kediyle de aynı paylaşımları yaşamak mümkün. Üstelik de binlerce dolar para ödemeden...
MARKAYLA GURUR DUYMAK
Psikolog Prof. Dr. Üstün Dökmen hayvan sahiplenirken cins ayrımı yapılmasına karşı olduğunu ama 'asla cins hayvan almayın' fikrine de katılmadığını söylüyor: "İlla ki cins köpek isteyenlere kızmıyorum. Cins köpeklerle ilgili araştırma yaptığınızda birçok bilgiye ulaşabilirsiniz, bu bir avantaj. Sonra markalı köpekler konusunda veterinerler daha bilgili oluyor, bu da bir avantaj. Bazen de sırf hava atmak için köpek alıyorlar. İşte bu doğru değil. Bir köpekle kurulan ilişki, markayla gurur duymak şeklinde olmamalı. Aynen çocuğunuzu en popüler, en pahalı koleje yazdırmak gibi. Etrafa 'Bakın benim çocuğum bu kolejde okuyor,' diyebilmek adına yapılıyorsa yanlış. Yani çocuğunuzu ve köpeğinizi kendi varlığınızı tatmin için kullanmak doğru değil." Kendisinin hayvanlarda cins ayrımı yapmadığını belirten Dökmen, kendi kedi ve köpeklerinin de sokaktan geldiğini söylüyor: "Kedimiz zorla evimize girdi sonra bizim kedimiz oldu. Sokak kedisiydi yani, markası yok. Fakat biz onu çok sevdik, adını Kül koyduk. Ailenin bir parçası oldu. Çocuğumuz gibi. Köpeğimiz de sokaktan geldi. Minik bir yavruydu, büyüdü kocaman bir şey oldu. Adı Sucuk. Bulduğumuzda sucuk gibi ıslaktı. Bir köpeğimizi de sakatlanınca atmışlar, bize sığındı. Adını da Güçlü koyduk. Çünkü hayatta kalmak için çok uğraşmıştı. Hele terk edilen hayvanlara hiç aklım ermiyor. İşte bu ahlak dışı bir davranış. Çocuğunuzu kapı önüne koymaktan farkı yok." Veteriner Hekim Tarık Akan'a göre ısrarla cins hayvan sahibi olmak, psikolojik olarak ta açıklanması gereken, kompleksle ilgili bir durum: "Özentiyle de açıklayabiliriz bu durumu. Başkalarında gördükleri şeylere sahip olmak istiyor insanlar. Ama spor araba almaktan daha kolay zavallı bir siyam kedisini vitrinden almak. Aldığı evcil hayvan 'ne yer, ne içer, nasıl yaşar' diye düşünmeden, sırf hoşumuza gittiği için almak büyük haksızlık."
MODASI GEÇENİ SOKAĞA ATIYORLAR
Tarık Akan'ın anlattıklarına bakılırsa bu binlerce dolar verilerek petshop'tan alınan süslü köpeklerin de kaderi yine sokaklarda sürüyor. Evcil hayvan türleri arasında da moda akımları olduğunu düşünüyor Akan: "101 Dalmaçyalı gösterime girdikten sonra ve kitapları satıldıktan sonra, herkes Dalmaçyalı sahibi olmak istiyordu. Men in Black filminden sonra tüm dünyada Pug köpek ırkında patlama oldu, haliyle ülkemizde de. Bir Mastiff, bebekken dünyanın en tatlı arkadaşı gibi gözükebilir, fakat büyüyüp 70 kiloya ulaşınca içinden çıkılmaz bir problem halini alacaktır. Alacağınız Bulldog ırkı köpeğiniz aynı odada uyuyamayacağınız tonda horlayabilir. Bir Beagle aldığınızda sizi ağlatacak kadar hareketli olabileceğini bilmelisiniz mesela. Bir Rotweiler sinirlendiğinde neler yapabilir buna hayal gücünüz bile yetmeyebilir. Bunun gibi örnekleri çoğaltabilirim. Diğer tarafta da sokaklarda ve barınaklarda dünya tatlısı, hayatını kurtaracak bir dost bekleyen iyi huylu köpekler var. Kediler bu bakımdan daha şanslılar. Sokak kedileri ev bulabiliyor, marka bağımlılığı kediler için pek geçerli değil."
BUNLARIN DA CANLI OLDUĞUNU UNUTUYORLAR
Fatih Belediyesi Yedikule Hayvan Barınağı'nın Gönüllü Sorumlusu Meral Olcay da tonla para verip, şeceresini didik didik inceleyip, safkan bir köpeğe sahip olmak için yanıp tutuşanlara şunlara söylüyor: "Ben bunların düpedüz marka tutkunu olduklarını düşünüyorum. Bir canlı aldıklarını unutup, onlara bir eşya gibi bakıyorlar ve 'en iyi, en güzel, en gösterişli benim köpeğim,' diye ilgi odağı olmak istiyorlar. Arkadaş çevresi edinmek için bile hayvanları kullanan insanlar var. Hep daha fazla ilgiyi çekmek, hava atmak için takip ediyorlar köpek cinslerini de. Hangi ünlünün hangi cins köpeği varsa veya hangi köpek daha çok reklamlara çıkmışsa o dikkat çekiyor ve insanlar o köpek cinsini tercih ediyor. Cins köpeklerin üstün özellikleri olduğunu sanmıyorum. Her şey eğitimle alakalı. Her köpek, özellikle melez köpekler çok daha zeki. Çünkü iki farklı ırkın özelliklerini taşıyor, eğitime daha açık. Bunun en güzel örneği, arama kurtarma köpeklerinde artık melez köpekleri tercih edilmesi." Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu (KIF) Asbaşkanı Ümit Özkanal ise insanlardaki cins hayvan merakıyla ilgili şu bilgileri veriyor: "FCI'da yani Uluslararası Köpek Federasyonu'nda safkan köpekler 10 ayrı gruba ayrılmış. Bu gruplama, köpeklerin tipine, yaptıkları işe ve kullanım alanlarına göre belirlenmiş. Saf kan köpek beslemenin esprisi ise o köpeğin üretilme amacının ne olduğunda yatıyor. Kimileri koruma köpekleri beslerken kimileri av köpeği, kimileri süs köpeği besliyor. Biyolojide ırk şöyle tanımlanır: Ebeveynlere benzeyen yavrular veren canlı grubu. Her safkan köpek belli amaçlar için yetiştirildiğinden ve insanlar aynı özelliklere sahip köpekler elde etmek istedikleri için safkan köpeklere yöneliyor. Çünkü safkan köpekler o ırka ait ne özellik varsa o şekilde yavru veriyor ve köpeğin ilgilisi de ona göre yavru almayı tercih ediyor."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.