Giriş Tarihi: 3.9.2011

İtalya'dan İstanbul'a

Bir Napoli pizza zinciri olan Rossopomodoro, Türkiye'deki ilk şubesini İstanbul Göztepe'de açtı. Mekanda pizzanın haricindeki İtalyan lezzetleri de başarılı

Türklerle İtalyanların birbirlerine benzer uluslar olduğu söylenir. Doğrusunu isterseniz, Napoli'ye gitmeden önce, İtalya'nın kuzeyine bakarak iki ulus arasında pek de fazla benzerlik bulduğumu söyleyemem. Gerçi her iki ülke de Akdeniz havzasında yer alıyor ve ortak bazı özelliklere sahip. Ama Kuzey İtalya daha İsviçreli, daha Alman ya da Avusturyalı. Ülkenin tümünde yiyebileceğiniz makarnalar bir yana bırakılırsa, kuzeyin mutfağı da bize pek benzemiyor. Napoli ise farklı. Her ne kadar çöp toplamada bizim bundan 20 yıl önceki acınacak halimizde olsalar da, insanları bize daha yakın. İtalya'da hiçbir şehir ülkenin güneyindeki Napoli kadar enerjik, yaşam sevinciyle dolu değil. Kente tepeden bakan Vezüv Yanardağı Napolililerin kaderini elinde tutar. Bu görkemli dağın yamaçlarında İtalya'nın en kaliteli üzümleri yetişir. Kent ise günün her saatinde canlı, hareketli. Dar sokaklarında karşıdan karşıya gerilmiş iplere asılı çamaşırlar kentin tipik görüntüsünü oluşturur.
YOKSUL HALKIN YEMEĞİ
Bütün İtalyanlar pizzaları ile pek övünürler ama pizzanın anavatanı Napoli'dir. Becerikli Napolili hanımlar bir gün öncesinden kalan yemekleri ellerinde açtıkları hamurun üzerine yerleştirip bizim tandırımıza benzer, kızgın taşlar üzerinde pişirerek pizza benzeri lezzetli bir hamur yemeği yaptı. Bugün 'focaccia' adıyla hâlâ varolan, zeytinyağı ve fesleğenle tatlandırılarak fırınlanmış hamur, yoksul halkın geliştirdiği doyurucu bir yemekti. Pizzayı bugünkü haline getiren ise günümüzde hâlâ aynı yerde hizmet veren Antica Port'd Alba pizzacısı. Raffaele Esposito, beş kuşak önce Bourbon Kraliçesi Margarita'ya adadığı ilk modern pizza ile bu yoksul yemeğine sınıf atlatan kişi oldu. İtalyan bayrağının renklerine benzesin diye de, bugün klasik pizzaların atası olarak bilinen pizza Margarita'yı domates, mozzarella peyniri ve fesleğen ile hazırlamıştı. Ortak yönlerimizden olsa gerek, Napoli pizzası son zamanlarda Türkiye'de giderek daha fazla ilgi görüyor. Napoli pizzasının kenarları biraz kalın, ama hamurunun özelliği ve fırının son derece sıcak olması sayesinde çok kısa sürede piştiğinden, bu kısımlar çıtır çıtır, gevrek ve çok lezzetli. Bu yaz yeni mekanlar konusunda İstanbul tam bir sessizlik yaşarken, Anadolu yakasında, Göztepe Parkı'nın karşısında, dünyada 120 civarında şubesi bulunan bir Napoli pizza zincirinin Türkiye'deki ilk restoranı açıldı. Adı Rossopomodoro; kırmızı domates anlamına geliyor. Bu isim, günümüz Napoli mutfağında domatesin önemini de vurguluyor. Geçen hafta Rossopomodoro'da yemekteydim. Burası yazın ferah bir restoran. İç kısım ise fazla geniş değil. Kışın sadece içeride oturulduğunda epey sıkışık bir ortam oluşacak. Zira restoranın büyük bir bölümünü Napoli'den özel olarak getirilmiş, Türkiye'de başka Napoli pizzacılarında da bulunan özel bir pizza fırını kaplıyor. Göztepe Parkı'na bakan sakin bir masaya buyur edilip yemek listesini inceledik. Arkadaşlarım yemeklere bakarken ben önce şarap listesine göz attım. Yerlilerde sadece Melen, Gülor, Paşaeli, Umurbey, Büyülübağ, Urla, Likya, Turasan, Vinis, Selendi gibi kaliteli butik şarap markaları bulunuyordu. Fiyatları da oldukça makuldü. Benzerine az rastladığım hoş bir şarap konsepti oluşturulmuştu. Mönü klasik İtalyan mönüsü düzenindeydi: Antipasti (başlangıçlar) ile başlayıp Dolci, Gelati e Frutta (Tatlı, dondurma ve meyve) ile biten bölüm başlıklarına ayrılmıştı. Başlangıçlarda üç çeşidin iki kişilik porsiyonlar halinde servis edilmesi, 'kızarmış pizza' diye bir kategorinin ilave edilmiş olması ve pizzaların domates soslu ve sossuz olarak iki gruba ayrılması farklılık yaratıyordu.
DENİZ ÜRÜNLERİ ÇORBASI DENENMELİ
Biz, oldukça değişik yemeklerden seçim yaptık. Birimiz Bolonya usulü dana kıyması, domates sos ve taze fesleğen ile lezzetlendirilmiş tagliatella makarna, Rossopomodoro'nun adını taşıyan karışık yeşillikler, roka, domates, ızgara patlıcan, Caciocavallo peyniri, haşlanmış yumurta ve siyah zeytinle yapılmış salata söyledi. Ben ahtapot, karides, kalamar, mürekkep balığı, midye ve kiraz domateslerle yapılmış geleneksel deniz mahsulleri çorbası, yanında patates püresi, sızma zeytinyağı ve fesleğen ile sunulan limon soslu dana bonfile ısmarladım. Diğer arkadaşım ise kızarmış dilim patlıcan üzerine mozzarella peyniri, domates sos, Parmesan peyniri ve taze fesleğenle servis edilen 'A Parmigiana' ve domates sos, manda mozzarella, ricotta, gran padano peynirleriyle yapılmış 'Padulese' pizzayı tercih etti. Sofraya gelen bütün yemekleri tattım. Hemen hepsi vasatın oldukça üzerindeydi. Özellikle benim siparişim olan bol, taptaze domateslerin renk ve lezzetini kattığı deniz ürünleri çorbasının tadı damağımda kaldı. Arkadaşlarım da yediklerinden hoşnut kaldı. Ancak ben pizzanın kenarlarını Napoli'deki iyi pizzaların gevrekliğinde bulmadım. Yemeğin üstüne vanilyalı dondurma eşliğinde taze çilek ve kahve söyledik. İçki içmediğimiz bu keyifli yemek için 160 lira hesap ödedik. Rossopomodoro halen Kadıköy yakısının en iyi pizzacısı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.