Naziler savaşı nasıl kaybetti?

Çizgi romanlar birçok ülkede olduğu gibi bizde de seviliyor. Bunların aslında okuma özürlü küçük-büyükler için bir kaçış alanı olduğu, kalın kitapları devirmekten aciz, eski ve yeni kuşakların başlıca oyalanma biçimi olduğu da söylendi. Öte yandan bu alanda birçok yapıt, macera ve kahraman, tutkunları tarafından 'kült' ilan edilip adeta dokunulmazlık zırhına büründürüldü. Gerçek, hep olduğu gibi, bu iki aşırı ucun ortasında. Yani, ne bu naif yazı türünü, daha doğrusu yazıyı en aza indirip çizgiyle destekleyen ürünleri tümüyle küçümsemek olanağı var... Ne de bunu gerçek bir sanat katına yükseltip, önümüze gelene kült damgası vurmak... Geçmiş yıllarda Superman'den Batman'e, Örümcek Adam'dan Demir Adam'a, Sin City'den Shrek'e oyunculu veya animasyon olarak perdeye gelmiş birçok filme yeterince sevgi ve saygı göstermiş bir sinema tutkunu olarak, bu yeni filme ancak orta karar diyebilirim.
ÇİZGİ ROMANA DAYANIYOR
Film ünlü Marvel Comics'in 1940'larda yayımlamaya başladığı bir çizgi romana dayanıyor ve tam o savaş günlerinin atmosferini yansıtıyor. Ne yapıp edip cepheye gitmek ve ülkesine hizmet etmek isteyen Steve Rogers, sürekli reddediliyor. Çünkü ufak tefektir, çelimsizdir, üstelik astımı vardır. Ama ondaki cevheri, yani akıl ve cesareti fark eden, Naziler'den kaçmış bir Yahudi profesör, başında olduğu bir devlet projesi için onu seçiyor. Ve proje uygulanınca, çelimsiz Steve güçlü ve adeleli bir 'üstün-adam'a dönüşüyor. Nazi cephesinde ise bilim adamından çok büyücüye benzeyen biri vardır: HYDRA adlı araştırma biriminin başındaki Dr. Johann Schmidt. Schmidt, Norveç mağaralarının derinliklerinden kurtarıp yaşama döndürdüğü, antik çağlardan kalma bir güç sayesinde, yalnızca Naziler'e zaferi getirmek değil, dünyayı ele geçirmek peşindedir. Film, karşımıza sinemanın bitmeyen tutkularından birini, yani 2. Dünya Savaşı'nı getiriyor. Son dönemde Bryan Singer'in Operation Valkyrie veya Tarantino'nun Inglorious Basterds filmleri gibi... Ve bir tür 1940'lar nostaljisine yaslanıyor. Özellikle başarılı New York bölümlerinde... Yaklaşımı tutucu: Açık bir Amerikan milliyetçiliği propagandası. Ama bunun alaycı bir tavır olduğu da seziliyor. Film, özellikle Tommy Lee Jones'un milliyetçi komutan, Hugo Weaving'in Kızıl Kurukafa ve Stanley Tucci'nin profesör tiplemeleriyle canlılık kazanıyor. Chris Evans'ın sinema hileleriyle önce çelimsiz bir genç, sonra bir üstün-adam olarak sunulması harika. Özel efektlerse müthiş... Ama türün önde gelen örneklerinden değil.
İlK YENİLMEZ: KAPTAN AMERİKA **
(Captain America: The First Avenger) / Yönetmen: Joe Johnston / Senaryo: Christopher Marcus, Stephen McFeely / Görüntü: Shelly Johnson / Müzik: Alan Silvestri / Oyuncular: Chris Evans, Hugo Weaving, Natalie Dormer, Tommy Lee Jones, Stanley Tucci, Dominic Cooper, Richard Armitage, Hayley Atwell / Paramount- Marvel (UİP) yapımı.