Motosiklete atlayıp doğuma gittim!

Bir yıl içinde hayatı tamamen değişti. Bodrum'a taşındı, Tahsin Berk ile evlendi ve çocuk sahibi oldu. 41 yaşındaki şarkıcı Zeynep Casalini'yle kızı Daphne, 41 günlükken buluştuk. Küçük kızı kucağında Bodrum'da yaptığımız bu röportajda Casalini yeni hayatını anlattı.
- Son bir yılınız çok hızlı geçti. Bodrum'a yerleşmek, evlilik, çocuk... Tüm bunlara nasıl karar verdiniz? - Geçen sene, mayısın sonunda Bodrum'a geldim. Bir mekanda sahne alıyordum. O sırada Tahsin'le bisiklet turlarına başladık ve o zaman beraber olmaya karar verdik. Birlikte olmaya başladıktan bir ay sonra evlendik. İstanbul'da yaşamaktan her zaman nefret etmiştim. Özellikle son 10 yıldır 'Burası beni öldürüyor,' diyordum. Sonunda tanrı beni duydu. İstanbul'u hiç özlemiyorum. Hiç de gitmiyoruz. Her gün dua ediyorum; iyi ki hayatımda böyle şeyler oldu diye. Çok sevdiğim bir yerde, çok sevdiğim bir adamlayım ve bir kez daha çocuk sahibi oldum.
- En başından beri çocuk sahibi olmak istiyor muydunuz? - Hiç öyle bir şey konuşmamıştık. Hatta Tahsin çok büyük konuşuyordu; evliliğe ve çocuk doğurmaya karşıydı. Zaten yeterince çocuk var, ne gerek var bir tane daha dünyaya getirmeye diye... Yıllarca 'Evlilik çok saçma bir kurumdur,' demiş demiş ama aşk işte...
- Tahsin Berk: 'Dağ taş çocuk dolu. Einstein mı doğuracaksın! Kimsesiz, zor durumda çocuklardan birini bak istiyorsan,' derdim.
- Gençken yaşanan aşkla, yaş ilerleyince yaşanan aşkın ne gibi farkları var? - Kendi adıma konuşursam, bu aşkla ben kendimi daha çok güvende hissediyorum. Hem ayaklarım yere basıyor hem de deli şeyler yapabiliyorum. Yüreğin ağzında olur, kaybetme korkusu vardır ya bazı ilişkilerde, bizde öyle bir şey yok. İlk defa gerçekten mutlu olmak, huzurlu olmak nedir anladım. Bütün lohusalığımı evde, Daphne'yle başbaşa geçirdim. Büyük kızım Ceren geldi gitti. Bu aşk beni o kadar besledi ki, fiziksel yorgunluk olsa da hiç yakınmadım. Normalde yalnızlıktan hiç hoşlanmam ama bu aşk beni olgunlaştırdı. - Belli bir yaştan sonra çocuk doğurmak büyük bir karar değil mi? - Aslında biz karar vermedik. Hamile olduğumu öğrendiğimde Tahsin'in ne tepki vereceğini kestiremiyordum. Ama öğrendiğinde 'Oh be, hiç hamile kalmayacaksın zannetmiştim!' dedi.
- Kendinden bir parça yaratma dürtüsü var mıydı sizde? - Bebek yapmak bencilce bir şey. Özellikle kadın için dürtüsel bir olay. Aslında çocuk sahibi olmayı planlayan kadındır. Ben bir kere daha doğurduğum için çok mutluyum. Genç olsam bir daha doğururum.
- Tahsin Berk: Doğurursun, doğurursun. Madem girdik bir yola...
OLMAYAN HASTALIĞIN AŞISINI YAPTIRMAM
- Doğumunuz nasıl geçti? - Normal doğum yaptım ve çok güzel geçti. Hiç unutamıyorum, o anı 15 bin kere daha yaşamak istiyorum. Bir yıldır burada spor yaptım. Önce dağ bisikleti, sonra pilates... Hamileliğimin dördüncü ayından itibaren de yoga yaptım. Son güne kadar hep yokuşlarda yürüdük Tahsin'le. Çok hareketliydim, doğuma bile motosikletle gittim. Böylece çok kilo almadım ve doğumum kolay oldu. Aslında doğum 14 saat sürdü. Benim acı eşiğim çok düşüktür ama ben kendi kendime meydan okudum. Doğumun önemli bir bölümünü havuzda geçirdim. Havuzda doğuracaktım ama bir süre sonra ilaç alınca çıkmak zorunda kaldım.
- 41 yaşında anne olmakla, 21 yaşında anne olmak arasında ne fark var? - Şimdi daha bilinçliyim. Ceren'de kör cahildim sanki. O yaşta evcilik gibi geliyor. Beraber büyüyorsun. Oyuncağından ayrılmak istemeyen çocuklar gibi, Ceren'i babasına bile vermezdim. Ağlar ağlamaz kucağıma alır, hatta oynamak için uyandırırdım. Şimdi daha çok tadını çıkarıyorum.
- Daphne'ye aşı yaptırmayacağınızı açıkladınız... - Evet, bazı aşıları yaptırmamaya karar verdik. Tabii ki çocuk felci, menenjit ve verem aşısını yaptıracağım. Ama mesela Hepatit B aşısını yaptırmayacağım. Hepatit B, kan yoluyla veya cinsel yolla bulaşıyor. Tedavisi olan bir hastalık. Vücuda gereksiz kimyasal sokmanın yersiz olduğunu düşünüyorum. Tabii aşı çok önemli, ama şu an bu memlekette olmayan hastalığın aşısını yaptırmaya gerek yok. Belirtisi ve tedavisi olan hastalıkların aşısını yaptırmayı istemedik. Tahsin hayatı boyunca hiç ilaç kullanmamış, ben de son bir buçuk yıldır kullanmıyorum ve kendimdeki farkı görüyorum. Tıp karşıtı değiliz ama bir sürü şey dejenere oluyor ve insanlar sömürülüyor. Homeopatik (bitkisel karışımlar) ilaçlar kullanıyoruz.
KONUŞULANLARI UMURSAMIYORUM
- Şarkıcılığı bıraktınız mı? Yeni albüm yapacak mısınız? - Badem'in solisti Mustafa buradaydı geçen gün. O geçen yıl benim için bir şarkı yapmıştı ama bir türlü çıkaramadım. Ekimde belki bir single olarak çıkarırız. Şarkı söylemeyi çok özledim; dolayısıyla söyleyeceğim. Ama bir plak şirketiyle çalışmayı düşünmüyorum. Bu saatten sonra olmaz zaten. İnternetten yayınlayabilirim.
- Geçen sene evliliğiniz çok konuşulmuştu... - Tahsin kısa boyluymuş falanmış filanmış... Size ne? Belki ben kısa adam seviyorum? Böyle şeyler umurumda bile değil. Hakkımda kötü şeyler de yazılabilir, iyi şeyler de... Çok önemsediğim biri, hakkımda hiç beklemediğim bir yorum yapsa üzülürüm ama böyle şeylere hayatta sinirlenmem.
ECE KOÇAL