Cumartesi 24.09.2011
Son Güncelleme: Cuma 23.09.2011

Hayata iz bırakan gazeteci: Kazım Kanat

SABAH yazarı Kazım Kanat'sız geçen üç yılı oğlu Mesut Kanat anlattı: "Babamın doğrularını hayat felsefesi yapmış insanlar var. Oğlu olduğumu bilenler hâlâ yolda çevirip rahmet okuyor, bazen ağlıyor. o dünyanın en iyi babasıydı"

'Başımı alıp gittim de ne oldu!' başlığını attı son yazısına... Yazarımız, ağabeyimiz, meslekteki ustalarımızdan Kazım Kanat, 24 Eylül 2008'de; yani tam üç sene önce bugün aramızdan ayrıldı. Yakalandığı kanser hastalığı ile yıllarca mücadele etti, kader ortaklarına umut oldu fakat zatürreye yenik düştü. Hüzün dolu ayrılık şarkılarının eşlik ettiği bu zaman diliminde vefasızlıkların getirdiği kırgınlıklar da oldu, büyük mutluluklar da... Kanat'ın haberci oğlu Mesut Kanat ile aradan geçen üç yılı, Kazım Kanat'ın evinde; hâlâ bıraktığı haliyle duran eşyalarının bulunduğu odasında hatırladık. Kazım Kanat hiç aramızdan ayrılmamış gibiydi.
- Kazım Kanat'ın yokluğuna alışabildiniz mi? - Hayır. Babam meslek hayatında çok sık ve uzun seyahatlere gider, evden uzak olurdu.
Annem ve ben onsuz olmaya alışamadık, yine seyahatteymiş hissini yaşıyoruz. Sanki üç yıldır iş için göreve gitmiş, geri dönecekmiş gibi... Ölümü bir türlü yakıştıramadık. Mezarlığa gittiğimiz zaman şaşırıyoruz. - Odasına girdiğinizde neler hissediyorsunuz? - Çok sık giremiyorum. Ruhsal çöküntü yaşıyor, moral olarak dağılıyorum. Hatta eve bile ziyarete gelmiyorum. Annemle genelde dışarıda görüşüyoruz.
'DOST' DEDİKLERİ ANMA TÖRENİNDE YOK
- Babanızı anmak için neler yapıyorsunuz? - Ölüm tarihinden dört gün öncesi doğum günüdür. Pastasını alıyor, yokluğunda üç senedir kutlama yapıyoruz. Tabii yine seyahatteymiş düşüncesiyle... Geçen salı, 61. yaşını kutladık.
Numarası hâlâ telefonumda kayıtlı. Aklıma düştüğünde sesini duyabilecekmiş gibi arıyorum, 'Kullanılmamaktadır,' cevabına yüreğim burkuluyor. Annem de, ben de haftada birer defa mezarını ziyaret ederiz. Bazen arabalarını mezarlığa götürüyorum. Onları çok seviyordu, bu sebepten değerinin iki katını teklif edenlere bile satmıyorum.
- İlk zamanlarda vefasızlıktan şikayet ediyordunuz. Durum aynı mı? - Çok mutlu olduğum anlar yaşıyorum, fakat kırgınlıklarım olmuyor değil... Güzel örnekler verebilirim. Babamın doğrularını hayat felsefesi yapmış insanlar görüyorum. Onları görüp, sohbet edince çok seviniyorum. "Ben bile bu kadar örnek alamadım," dediğim insanlar var. Gözleri dolanlar, hatta ağlayanlar oluyor. Kendisini o kadar sevdirmiş ki; İstanbul'da bir seveni beni buldu. Yıllar sonra hayatında radikal değişiklikler yapmış, tekne almış ve tıpkı babam gibi hayatı yeniden yaşamayı seçmiş. Bana, "Babanı örnek aldım," dediğinde yaşadığım mutluluğu anlatamam. Yaptığı iyilikleri öğreniyorum. O, dünyanın en iyi babası. Her gün, hayata iz bırakmanın önemini anlatıyor bize...
- Peki ya kötü örnekler? - Çok üzülüyorum, aile olarak kimseden beklentimiz yok. Üç senedir bir defa bile aramayanlar, sağlığında işleri için her gün telefona sarılıyorlardı. Vefatından sonra nokta koydular. Özellikle de futbol camiası ve spor basınındakiler... Destek çıktığı arkadaşları, dost dediği insanlar anma törenlerine bile gelmedi. Ama olsun, bu hayatta vefalı insanlar da varmış. Yıllar sonra, askerdeki komutanı bile geldi ziyarete... Babamı yakından tanıyanların, arkadaşlarının vefa duygularını pek göremedik.
Kendisini dünya üzerinde bir defa bile görmemiş insanların vefaları, arkadaşlarından katbekat fazlaymış. Onu çok güzel hatırlayan insanlar var.
- En önemli vefa örneği kim? - Galatasaray'ın eski başkanı Özhan Canaydın daima arar, hatırımızı sorar ve aileden birisi olduğunu söylerdi. Allah rahmet eylesin, onu da kaybedince, futbol camiasından arayan insan sayısını sıfırlamış olduk. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan mezar yerini bizzat kendi ayarladı.
- Kazım Kanat'ın oğlu olmanın artıları var mı hayatınızda? - Bana öyle bir miras bıraktı ki; para-pulla asla ölçülemez. Türkiye'nin neresinde olursa olsun hangi kapıyı çalsam sonuna kadar açılıyor. Bu, özgüveni artıran bir olay... Aynı zamanda acımı da hafifletiyor.
BEŞİKTAŞ KULÜBÜ AYIP ETTİ
- Vefa konusunda Beşiktaş Kulübü'ne kırgın mısınız? - İlk anma töreninde çok kırıldım. Başkan Yıldırım Demirören, ölümünde kulüp önünde 2008 yılında düzenlenen törende söz vermişti. "Şampiyonluğu Kazım Kanat'a hediye edeceğiz," demişti. O sezon Beşiktaş şampiyon oldu, ölümünün ilk yılında "Söz verdiniz, kupayı törene getirir misiniz?" dedik "Olmaz, kupayı müzeden çıkartamayız," cevabı verdiler. Başkanla da konuştum, yöneticilerle de... Ben 16 yıldır o kulübün kongre üyesiyim. Bence biraz ayıp oldu. - Kulübe bir mesajınız var mı? - Bugün babamın üçüncü ölüm yıldönümü ve Beşiktaş'ın yarın İnönü Stadı'nda maçı var. O, Beşiktaş'ın cesur kalbi ve simgesiydi. Tribünler onu hiç unutmadı ama seçilmiş olanlar kendilerine verilen destekleri hiçe sayarak uzak kalmayı tercih ettiler. Yarın en azından bir saygı duruşu beklerim.
- Kazım Kanat, Beşiktaş için önemliydi, yeri doldu mu? - O dönem Beşiktaş üç önemli ismini kaybetti: Kazım Kanat, Vedat Okyar ve İlker Ateş... Yerlerini dolduracak, Beşiktaş duruşunu yansıtacak yazar gelmedi. Bu boşluğu doldurabilen tek isim Cem Dizdar'dır.
BODRUM'A ÂŞIKTI
- Uzun yıllar kanserle savaştı. Bu mücadele hâlâ sürüyor mu? - Evet üç yıl sonra bile insanlara umut oluyor.
Kendisine karşı sevgi, sempati ve güvenleri var. Hâlâ bu mücadeleyi bizim aracılığımızla veriyor. Kanserli hastalar ve yakınları bize ulaşıp bilgi alıyor, tedavi sürecini ve doktorları soruyorlar.
Daha geçen gün liseden bir arkadaşım aradı ve 'Senin baban kanserden ölmedi değil mi?' diye sordu. Babası kansermiş, çok üzüldüm.
Zaten Sağlık Bakanlığı'nın 'Kanserle Savaş Dairesi'nde de aktif rollerim var.
- Anıları tazelemek için Bodrum'a gidiyor musunuz? Teknesi duruyor mu? - Bodrum'u çok seviyordu; âşıktı. Hatta oraya gömülmek istedi fakat biz bırakamadık. Belki biraz egoist davrandık ama yapamadık. Ben de Bodrum'u çok sever ve sürekli giderdim. Artık gitmiyoruz. Hiç içimizden gelmiyor. Teknesini de iyi bakabilecek bir dostumuza devrettik.
- Kazım Kanat ismini yaşatmak için projeleriniz var mı? - Aile olarak bir vakıf kurmak istiyoruz.
Büyük futbol kulüplerinden sadece malzeme desteği isteyeceğiz ve bu yardımları amatör kulüplere dağıtacağız. Para pul işine girmeyeceğiz. Babam, gençlere ve amatörlere yardım edilmesi, destek olunması görüşünü savunurdu. Vakfın ismi elbette Kazım Kanat olacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.