Ekim gezginleri
Yaz bitti haberini ilk kez duymuyorsunuz, o kesin. Ama yaz bitip de sonbahar gelince neler yapacağını düşünen; kanepede yaşayana, evinden çıkmayana, sokakları arşınlayana, 'arkadaş candır'cılara... Listeler hazır
Annemi Öldürdüm
Başucu kitaplarım gibi, başucu filmlerim de var. Accross the Universe, High Fidelity, kız filmi diye dalga geçmeniz umrumda bile olmaz Sex & the City 1-2, Great Expectations (Büyük Umutlar), Control (Kontrol); The Boat That Rocked. Bunlar komidinin üzerinde, kitaplarım, telefon ve su şişesinin yanında ikamet etmekte. Kendimi iyi hissetmek istediğim zamanlarda telefonları açmam, maillere bakmam, 'Ezberlemedin mi artık' diyenlere itibar etmem. İzlerim. Ama bunun dışında kalan 'Hadi gel Miss Pizza'dan pepperonili isteyelim de kanepespor yapalım' anlarında bağımsız sinemada neler olup bitmekte bölümüne geçerim. Son keşiflerimden ve ne yaptığını merakla takip ettiğim adamlardan biri de Xavier Dolan. Kanadalı. İlk filmi J'ai Tué Ma Mer'i (Annemi Öldürdüm) 19 yaşında yapmış. Gerçek hayatını anlattığını söylediği sahnelerde bir yandan klasik buluğ çağı sendromlarıyla baş etmeye çalışıyor (kısaca her şeyden nefret ediyor), öteki taraftan eşcinsel olduğunu annesine itiraf etmek için fırsat kolluyor. İkinci filmi Les Amours Imaginaires'deyse (Hayalperest Aşklar) iki arkadaş arasına giren pek flörtöz bir oğlanı, Almodovarvari güzellikte anlatıyor. Onun da kendi hayatından esinlenme olduğuna kuşku yok. Oynuyor, yazıyor, yönetiyor, Cannes'da ödüller kazanıyor, nasıl yapıyor bilmiyorum ama çok iyi müzikler seçiyor. Bugün 23'ünde, üçüncü filmi Laurence Anyways'in bitmiş senaryosuna çekecek para aramakta.
Uğur Abi'ciyiz
Sardalyaları ortadan ayır, koy içine maydanozlarla limonları. Sonra fırına vereceksin. Buğulama. Biraz da önden lakerda gelsin, yanında kırmızı soğanıyla. Roka salatasının üzerine de ince kıyım domatesle beyaz peynir dökeceksin. Hatta dur! Daha güzeli, Erzincan tulum. Elinde kaldıysa. Sos da sarımsaklı olsun. Tereyağında pul biberli karides, kalamarın üzerine de tarator gezdir. Diye anlatıyordum telefonda. Çat geldi cevap: 'Vay Hain, bizsiz Uğur Abi'desin.' Doğrudur. Adres: Cankurtaran. Kime sorsan gösterir.
Ne? Tershanede parti
Pazar akşamı evlerinde sakin sükunet yaşamakta olan arkadaşlarımı topladım Kobe Bryant'ın maç yaptığı Camialtı Tershanesi'nin Haliç'e nazır manzarasına taşıdım. Önce beklenen 'Bu saatte, bu günde, yarın çalışmamız gerekirken hangi akla uyduk da geldik' protestoları belirdi. Kobe Bryant da kim bilmeyenden, yalnız ben Kobe etini tanırım diyene... liste geniş. Ama bütün bu sızlanmalar 'Bak maç bitti, şimdi Hangar olarak anılan kapıların ardına gireceğiz, müzik, içki, hamburger senin,' dediğimde bitti. Bekledik. Girdik.
Haftaya buluşalım haftaya
Deniz Cuylan'dan hatırlayacağınız Brooklyn'de doğma, Cem Mısırlıoğlu davulunda ve Brian Bender basında olma Manner, Side Launch albümüyle 4 Ekim'de Babylon'da.
EN SON HABERLER
- 1 Narsist, manipüle ede ede tüketir
- 2 Sinirli, saldırgan ve tikli tablet çocukları
- 3 Çok yemiyoruz ama sürekli yiyoruz
- 4 Beni, Türkçeye ilgisizlik harekete geçirdi
- 5 Desenleri karıştırma sanatı
- 6 Bisikletin formula ruhu İstanbul’da
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Çocuğun ergenlik dönemi anne babanın imtihanıdır
- 9 Bitki bazlı sütlerin sağlığımıza katkısı sıfır!
- 10 Çocuklarla açık havanın keyfini çıkarma vakti geldi