İnteraktif dergiler

Elinizde tutabildiğiniz, sayfalarını çevirebildiğiniz, üzerine kaleminizle notlar alabildiğiniz, kesip biçebildiğiniz dergiler... Evime şu çağda bile ayda en az 10-15 tanesinin girdiği, hâlâ bana en büyük keyfi veren bilgi kaynaklarından biri olan o dergiler... Onların devrinin kapanmak üzere olduğunun hepimiz farkındayız. Artık çok az kişinin basılı yayınları takip ettiği bir gerçek. Tabletlerin fiyatları daha da düştüğü anda, bilindik anlamıyla basılı dergilerin sonu tamamen gelecek. Niş, fetiş bir obje olarak varlıklarını sürdürebilirler ama ötesinde çok da bir şey olmayacak. Artık 'basılı' yayınların, 'online' yayınları hayli geriden takip ettiği bir dönemdeyiz. Çoğunlukla da edemediği. Öyle ki Wikipedia'daki hata oranı, Britannica'nın basılı versiyonundan dahi daha az hale gelmiş durumda. Siz düşünün.
Ama dergiler 'elle tutulur' olmak konusunda hâlâ ciddi bir dirence sahip. Bunun için de pek tabii - en başında genç okuyuculara hitap edebilmek adına - kendilerini teknolojik yeniliklerle bütünleştirmek zorundalar. Tirajından bağımsız olarak, birçok dergi online ya da aplikasyon versiyonunu çoktan yayınladı. Ama ben bunlardan değil, elinizde hâlâ kağıdını hissettiğiniz dergilerden bahsediyorum. Okuyucuya daha fazla içerik sunmak için CD, DVD vermek artık hayli demode bir yöntem. Görünen o ki, artık basılı dergiler yeni bir şekilde karşımıza çıkacaklar; interaktif olarak.
İnteraktif basılı dergi girişimleri birkaç ay öncesine kadar pek yaygın değildi. Basılı dergilerin bu son dönemindeyse iş değişiyor. Q, dünyanın en büyük müzik dergilerinden biri.
Bizi interaktif dergicilikle tanıştıran ilk müzik dergisi de o oldu. İnteraktif derken 'online' bir dergiden bahsetmiyorum. Q, yine elinizde tuttuğunuz, kağıda basılı bir dergi. Ama özel bir aplikasyon aracılığıyla o sayfalar görüntüyle, sesle canlanıyor.
Derginin birçok sayfasının üzerinde cep telefonunuzun kamerasını gezdirdiğinizde, sayfadaki içeriğe paralel olarak özel şarkılara, videolara ulaşabiliyorsunuz. Bunları cep telefonunuz üzerinden dinliyor, izliyorsunuz. Yaşadığınız deneyimse hiç de hafife alınacak cinsten değil. Üstelik web'dekinin aksine, dikkatiniz dağılmadan, bu işi sırası geldiğinde, cep telefonunuzu doğrultup yapıyor oluşunuz da bence hayli değerli.
Zira birçok üniversitenin yaptığı araştırmalar gösteriyor ki, basılı olarak okuduğunuz şeyler, internettekilerden çok daha uzun süre aklınızda kalıyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri de, internetteyken dikkatinizin daha düşük olması.
TEKNOLOJİ FİRMALARI YATIRIM YAPIYOR
Dergilere de yansıyan bu mobil deneyim, şu sıralar teknoloji firmalarının büyük yatırım yaptığı bir konu. Önceleri ağırlıklı olarak reklamların içinde kullanılıyordu ama artık popüler kültürün nesneleri de bunun nimetlerinden faydalanıyor. Bunu kullanan çok dergi olmadığı için bir fırsat alanı da söz konusu.
Türkiye'de bu teknolojiyi sayfalarında yaygın bir biçimde kullanan tek dergi aslında Log. O da bir teknoloji dergisi olduğu için buna şaşırmamak gerek. Ama birçok kültür ya da moda dergisi de çok ufak bir maliyetle bu teknolojiyi kullanabilir. Okuyucu için de bu hayli renkli olur.
Benden söylemesi.