Son Güncelleme: Cuma 30.09.2011
İstanbul Bienali çok cesur
12. İstanbul Bienali, hem Türkiye'de hem dünyada çok konuşuluyor. Biz de, sanat çevrelerinde tanınmış dört yabancı isimden bienali değerlendirmelerini istedik. Özet: Bienalin tek mekanda gerçekleştirilmesi iyi fikir. İş seçimleri genel olarak başarılı ama içerik ve sanatçılar arka planda kalmış
Küratör CRISTIANA PERRELLA :
Bienalle birlikte İstanbul da gelişiyor
Başta İtalya'daki Maxxi olmak üzere, dünyanın en büyük modern sanat müzeleri için sergiler düzenleyen, ayrıca sanatı halka anlatmak için İtalya'nın devlet kanalında bir sanat programı hazırlayan İtalyan kürator Cristiana Perrella, İstanbul Bieanli kadar şehrin kendisinden de etkilenmiş.
Türkiye'deki müzelerin ziyaretçi sayılarını öğrenince gözleri büyüyen Perrella "Avrupa'nın çok önündesiniz. Modern sanatın herkes için ilginç olduğunu gösteriyorsunuz. Gezmeye devam edin," diyor.
- İstanbul Bienali'ne ilk gelişiniz değil bu. Nasıl tanıştınız İstanbul'la? - İstanbul'a ilk defa Rosa Martinez Bienali için 1997'de geldim. Ondan sonra biri hariç, tüm İstanbul bienallerine katıldım ve sanatın gelişmesi kadar İstanbul'un değişimine de tanık oldum. Bir bienalde tarihi mekanlarda sergilenen işler, bir sonraki bienalde Beyoğlu ve çevresindeki binalara taşındı, İstanbul'da hep değişim var.
Bienalle birlikte şehrin transformasyonuna da tanık olmak, bu etkinliği diğerlerinden ayıran en önemli özellik.
- Bienal bu sene sadece Antrepo'da gerçekleşiyor, bu durum sizde hayal kırıklığı yarattı mı? - Yaratmadı. Bence geçmiş bienallerde şehre odaklı yapılabilecek her şey yapıldı. Artık İstanbul'da çağdaş sanatın coğrafyası oturdu.
Şehirde bienalle eşzamanlı gerçekleşen pek çok etkinlik var. Sanatsever, bienali tek bir mekanda geziyor, bir de bunlara ek olarak farklı sanatçıların işlerini galerilerden takip edebiliyor. Bu bir bakıma takipçiler için de ucuza geliyor.
- Nasıl buldunuz 12. İstanbul Bienali'ni? - Fazlasıyla güçlü ama yorucu değil. Beş bölüm birbiriyle uyum içinde. Bu uyumun içinde, eserleri seçilen sanatçıların kombinasyonu beni çok şaşırttı. Güney Amerikalı ve Ortadoğulu sanatçıların, Batılı tabir edeceğimiz sanatçılarla birleşmesini ve ortaya böyle güçlü bir yapının çıkmasını çok etkileyici buldum.
- Bienalde ilk defa bir mimardan yardım alındı ve Antrepo'nun içindeki alanlar odalara bölündü. Oda oda gezmek daha mı kolay? - Japon mimar Nishizawa harika bir iş çıkartmış; işler odalara ayrılmış ama izlenmesi gereken tek bir yol yok. İzleyicinin bienali gezerken bir zorunluluk olmadan, kendi yolunu yaratması çok yaratıcı. Bienalin içindeki beş bölüm gibi, bağımsız sergilenen sanatçıların pavyonları da rahatlıkla gezilebiliyor. Bienal her bir sanatçının işine fazlasıyla saygı göstermiş, her bir işi kendi dünyasında izlemeye olanak tanımış. Eserler birbirine bağlı ama bir anlamda da özerk, bu durumu çok kullanışlı buldum.
- En beğendiğiniz bölüm hangisiydi? - Soyutlama bölümü beni çok etkiledi.
Kırılgan veya pis modernizm, şimdiye dek yapılmamış bir işti, çok yenilikçi buldum. Bir de Letizia Battaglia'nın mafya tarafından öldürülenleri gösteren fotoğraflarını çok beğendim. Belki de İtalyan olduğum için bu iş bana çok yakın geldi.
EN SON HABERLER
- 1 Sanal dünya çocuklara okuldan tatlı geliyor
- 2 Öğrendiğinizde şaşıracağınız 4 önemli beslenme bilgisi
- 3 Oysa her şey çok iyi gidiyordu
- 4 Sokaklar tenis kortuna döndü
- 5 Her şey bu ülkenin çocukları için
- 6 Bir rüyanın peşinde
- 7 7/24 şehirde yaşam
- 8 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 9 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 10 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler