Cumartesi 22.10.2011
Son Güncelleme: Cuma 21.10.2011

Önce dünyayı fethetti, sıra Türkiye'de

Dünya genelinde 100 mağazaya ulaşan Gizia markası, gözünü Türkiye pazarına çevirdi. Dikkat çekmek isteyen, gösterişli kadına seslenen Gizia'nın yaratıcısı İsmail Kutlu ile Gizia'nın şaşırtıcı pazarlama tekniklerini konuştuk

Yıllardır havalimanı girişlerine konulmuş dev billboard reklamlarından tanıyoruz Gizia markasını. İlla uçuşan elbiseler içinde, bazen Tuğçe Kazaz, bazen de halis mulis Rus mankenler oluyordu reklam kampanyalarının yüzleri. Kulaktan dolma bilgilerle, markanın Rus pazarında büyüdüğü, lüks segmente hitap ettiği ama Aksaray'dan çıkma bir geçmişi olduğunu biliyordum. Markanın, sektörde hayli saygın Rus Vogue dergisindekin ilanlarını görüp, bir de Türkiye'de açtıkları 15 mağazayı öğrenince, Gizia'ya yakın markaj şart oldu. Ne de olsa durum artık bizi de ilgilendirmeye başladı. Gizia'nın kurucusu İsmail Kutlu ile markanın üretimlerini de gerçekleştirdiği Çağlayan'daki ana mağazasında buluşmak için sözleştik. Mağazanın yanındaki yönetim binasında, resepsiyon masasının altından akmaya başlayan ve cansız mankenlerin giydiği kıyafetlerin eteklerini ıslatarak hol boyunca devam eden yapay nehri görünce, Gizia'nın büyük oynadığını anlamamak mümkün olmadı haliyle. Her zaman bolca renk ve desen görmeye alıştığımız Gizia'nın karartılmış resepsiyonunda bir de İsmail Acar'ın, üzerinde dev bir pırlanta olan yağlı boya tablosu vardı. Yani bir taraftan minimalizm, bir taraftan da bağıran, şımarıklık sınırlarını zorlayan lüks. Bunlar daha hiçbir şeymiş, haberim yok.

'FASON YAPMADIM, YAPMAM'
İsmail Kutlu 40'larında bir iş adamı. Çok çalışıyor, vizyonu ve yeteneğinin arkasında duruyor, belli. Dünya markalarıyla hali hazırda bir rekabet içinde olduklarını, lüks markalardan fazlaları olduğunu, eksikleri olmadığını yineliyor hep. Her sezon için 500'den fazla parçadan oluşan geniş koleksiyonları, lüks segmentin bile kullanmaya cesaret edemediği en pahalı materyalleri kıyafetlerin üzerine bolca serpmeleri, 40 kişilik tasarım ekipleri ve kumaş tasarlama da dahil, üretimin her noktasının kendileri tarafından gerçekleştirilmesi. Eksikleri ise, dedim ya 'Yokmuş'. Kutlu her ne kadar "Biz kimseye benzemek istemiyoruz. Birine benzediğin gün, bittiğin gündür," dese de, markasının kıyaslamasını yaparken Roberto Cavalli ve Dolce&Gabbana'nın isimlerinin geçiyor olması bir tesadüf olamaz. Gizia'daki baskılar, kesimler, seksapele vurgu kaderin cilvesi değil.


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.