Giriş Tarihi: 22.10.2011

Trabzon'un ve futbolun hikayesi

Genç bir akademisyen olan Sevecen Tunç, gönül verdiği bordomavi renklerin tarihi üzerinden Trabzon şehrinin modernleşme hikayesini yazdı. Mektepliler, Münevverliler, Meraklılar bir Trabzonspor kitabı

Sevecen Tunç, 1984 doğumlu genç bir akademisyen. Tanışma vesilemiz ise spor tarihine duyduğu merak ve Trabzonspor sevgisiyle yazdığı Mektepliler, Münevver, Meraklılar adlı kitap. Çocukluğu Sinop'ta geçmiş ve liseden sonra 'Boğaziçi düşü'nü gerçekleştirmek için İstanbul'a gelmiş. İktisat Fakültesi mezunu ama bölümüyle pek barışık olmamış. İletişim Yayınları'nın futbol kitaplarıyla tanışmasıyla farklı bir spor literatürü olduğunu keşfetmiş. Ardından sadece futbol tarihi ve futbol sosyolojisi üzerine çalışmak için Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü'nde mastır yapmaya başlamış. Ve Trabzon'un 1967'den önceki amatör dönemini kaleme aldığı tezini geliştirerek ve üzerinde çalışarak, ilk futbol kitabına imza atmış. Sevecen Tunç, Cumhuriyet'in ilk yıllarından 1960'ların sonlarına uzanan kesitte Trabzon şehrinde futbolun oynadığı rolü anlatıyor: Münevverlerleri (aydınları), mekteplileri ve meraklıları mıknatıs gibi çeken bir modernleşme ve medenileşme vasıtası olarak futbolun kenti nasıl etkilediğini. Tunç çalışmasını değerlendirirken, "O dönemlerde futbol münevverlerleri, mekteplileri ve meraklıları mıknatıs gibi çeken bir modernleşme ve medenileşme vasıtası olarak görülüyor. Ayrıca İstanbul'a karşı hüviyetini kabul ettirme iddiasının ve kentin kendisini 'Şark'ın merkezi' olarak konumlandırmasının da bayrağı oluyor." Futbolu ve şiiri sevmeyi babasından öğrenmiş Sevecen Tunç. Hem şair hem futbolcu olan babası İlyas Tunç'un da etkisiyle erkek çocuklarıyla futbol oynayan kız çocuğundan, futbol literatürü yazınına geçen serüvenini şöyle anlatıyor: "Uzun zamandır içimde bu kentin futbol tarihini kelimeler yoluyla canlandırabileceğime dair bir heves vardı. Bazen rüyalarımda Kavak Meydanı'na maça gidiyordum. Eski fotoğraflara bakıyordum; tüm futbolcular ahbabım, hepsini tanıyordum. Trabzon futboluna dair küçücük bir resim, bir kağıt parçası bile bulsam, 'milyon dolarlık' seviniyorum! Çünkü kimselerin umurunda olmayan bir belge, o büyük resmin içinde benim için çok anlamlı bir parçaya dönüşebiliyordu." Trabzon futbolunu okudukça, inceledikçe daha çok sevmeye başladığını söyleyen Tunç kendisini 'çok bilinçli bir Trabzonspor taraftarı' olarak niteliyor.
KİTAPTA NELER VAR?
19. yüzyılda görkemli bir liman şehriydi Trabzon. Tüccar ve seyyahların uğrak yeri, İran transit ticaretinin düğüm noktası, Osmanlı Devleti'nin belli başlı kozmopolit kültür merkezlerinden biri. Ancak 1. Dünya Savaşı'nın sarsıntılarıyla 'liman kenti' imgesinin seyri de zaman içinde değişecekti. Tunç kitabının 'Bir Kentin Makûs Tarihi' başlıklı bölümünde Trabzon'da işlerin ters gitmeye başladığı çok önemli bir dönemi ele alıyor. Bir sonraki bölüm 'Kükreyen Yirmiler' ise savaş ve işgal sonrasında kentin ileri gelenlerinin Trabzon'u eski müreffeh günlerine döndürme çabalarına tanıklık sağlıyor. Kentin ilk kulüplerinin kurulmaya başlandığı, kurumsallaşma futbolun erken çağı, bu kentsel çabanın içinde anlam kazanıyor. 'İyimserliğin Yitirilişi' adlı bölümde ise 1930'ların Trabzonu'ndan kent ve futbol manzaraları var. 'Nostaljinin Dirilişi' adlı dördüncü bölüm, geçmişin görkemi üzerine yükselen bir kent ve futbol anlatısının doğduğu bir ara dönem olarak savaş yıllarını konu alıyor. Bir sonraki bölüm ise 1950'lerde Trabzon'un hali pür melalini soranlara. 'Kükreyen Elliler', amatörlükten profesyonelliğe geçişin ilk yıllarında, futbolun mahallelerle alışverişinden gündelik hayatta var oluşuna dek Trabzon futbolunun farklılaşan resmini çizmeye çalışıyor. Profesyonel Trabzonspor'un kuruluşuna giden macera ve gerilim dolu süreç 'İddianın Dirilişi' bölümünde yer alırken, son bölüm 'Trabzonspor'un yetmişli yıllarına kısa bir bakış sunuyor.
POPÜLER KÜLTÜRÜMÜZÜ BİLE DEĞİŞTİRDİ
Resmen 1967'de kurulan Trabzonspor ancak yedi yıllık bir İkinci Lig serüveninin sonunda Birinci Lig'e çıktı. 1974-1975 sezonunu dokuzuncu sırada tamamlayan Trabzonspor, bir sonraki sezon lig şampiyonu olarak Türkiye futbol tarihinde devrim olarak nitelendirilen bir başarıya imza attı. Bordo-mavililerin bu başarısıyla ilk defa bir Anadolu takımı Birinci Lig Şampiyonu olmuş ve futbolumuzdaki İstanbul tekeli kırılmıştı. 1920'lerin başından itibaren Trabzon futboluna biçilen önderlik vasfı, kendini Trabzonspor ile gerçekleştirebilmiş; futbolda Anadolu ihtilalini gerçekleştiren Trabzon, böylece daha geniş bir coğrafyanın temsilciliğini üstlenebilmişti. Bu başarı, makus tarihine rağmen iddiasını hiçbir zaman kaybetmemiş bir şehir için büyük bir öneme sahipti. Trabzonspor'un 1977 yılında İstanbul'da oynadığı bir maçta açılan pankartta yunus balıklarının yol verdiği bir balıkçı teknesi resmi yer alıyor ve altında 'Geç geldik güç geldik, 17 senelik saltanata son verdik' yazıyordu. Tezahüratlar çoğu zaman 'Trabzon, Trabzon' diye bağırmaktan öteye geçmiyordu, fakat bir grup taraftarın kapalı tribünün üstüne çıkarak horon tepmesi ve diğer tribünlerinde tempo tutarak onlara eşlik etmesi İstanbul maçlarında bir gelenek halini almıştı. Karadeniz şivesi, manileri, hamsi, horon ve hatta Temel bile popüler kültürümüze büyük ölçüde bu yıllarda Trabzonspor üzerinden girecekti. Artık Trabzonspor bu folklorik öğe ve sembollerin hem taşıyıcısı, hem de ulusal alanda sergilendiği zemindi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.