Son Güncelleme: Cuma 28.10.2011
Hayatın son 'Buse'si
Depremin yol açtığı bütün acıları bünyesinde yaşayan bir apartman: Bayram Apartmanı. Öğretmenlerin enkaz altında kaldığı Buse Kafe de oradaydı. Apartman sakinlerinin ve öğretmenlerin öyküleri
Şurdan bir yol açın yavruma gidim Yandım yavrum, yandım yavrum Getirin onun bir oğlu var Bir yavru kuşu var yavrumun Vay başıma yavruuum yavrum Yavruuum yavrum yavrum Bana Azrail'i getirin n'olur Tabuta onu değil beni koyun n'olur Onu değil beni götürün n'olur Yavruum yavrum yavrum.
BUSE KAFEDE BULUŞAN HAYATLAR
Erciş Vanyolu Caddesi'ndeki Buse Kafe ilçenin en gözde mekanlarından biriydi. Kafe, Erciş'e şehir dışından gelen öğretmen, doktor, hemşire, ebe gibi memurların uğrak yeriydi. Ercişlilerin tabiriyle ilçedeki 'yabancılar' burada birbirleriyle tanışıp kaynaşıyordu. Aralarında bu kafede tanışıp nişanlananlar hatta evlenenler vardı. Abdüssamet Kanter de bu kafenin müdavimlerinden biri idi. NBA'de oynayan genç basketbolcumuz Enes Kanter'in çiçeği burnunda öğretmen amcası... Fakülteyi bitirip Van'a öğretmen olarak atanalı henüz bir yıl bile olmamıştı. En büyük zevklerinden biri Buse Kafe'de bir cam kenarına oturup dizüstü bilgisayarında çalışmaktı. Okullar yeni açıldığı için öğretmenlerin meslek içi eğitimleri sürüyordu. Abdüssamed Kanter, günlerden pazar olmasına rağmen 23 Ekim 2011 günü öğretmen arkadaşlarıyla birlikte bir seminere katıldı. Seminerin sabahki bölümü bitince yine öğretmen arkadaşlarıyla birlikte Buse Kafe'ye gittiler. Bazıları yemek yiyip ayrıldı. Bazıları sohbete devam etmek üzere orada kaldı. Kalanlar saat 13.41'de depreme yakalandı. Kafeden sağ olarak çıkarılanların ifadelerine göre molozların altında en az 60 kişi vardı. Buse Kafe'nin de içinde bulunduğu Bayram Apartmanı, depremde çöken binalar arasında en çok can kaybı beklenenlerin arasındaydı. Enkaz altında bulunanların büyük kısmı Erçiş'in yerlisi değildi. Altı katlı bina tam olarak çökmemiş, üstteki üç kat bir kalıp halinde toprağın üzerinde kalmıştı. Bu da kurtarma çalışmalarını riskli ve zor hale getiriyordu. Bundan da öte Bayram apartmanı depremin yol açtığı hemen bütün trajedileri bünyesinde sergiliyordu. 24 Ekim 2011 Pazartesi akşamı saat 10.00'dan başlayarak 26 Ekim 2011 Çarşamba akşamına kadar binada yürütülen çalışmaları izledik ve karşımıza şöyle bir manzara çıktı.
KOLONLAR KESİLDİ Mİ?
Çöken binalara bakıldığında çoğunun 10 yıldan yaşlı (99 depreminden önce yapılan binalar) olduğu görülüyor. Bayram Apartmanı da yaşlı binalar arasında. Ama bütünüyle yıkılmayıp da alttaki üç katın çökmesinin özel bir nedeni olduğu iddia ediliyor. Buna göre ikinci kattaki Buse Kafe'nin kullanım alanını genişletmek için kafenin olduğu kattaki 'kolonlar kesilmiş'. Bu da binanın o katlarını mukavemetsiz hale getirmiş. Fotoğrafta da görülebileceği gibi kolonların kesildiği katlar birbirine bütünüyle yapışmış bir enkaz halinde. Benzer bir iddia 54 saat sonra canlı kurtarılan fakat birkaç saat sonra hayatını kaybeden 11 yaşındaki Serhat Gür'ün bulunduğu bina için de gündeme getirildi. Binayı bilenlerin ifadesine göre en alt katın kolonları araba galerisi olarak kullanılmak üzere kesilmişti.
EN SON HABERLER
- 1 Hiçbir doğruluğu olmayan beslenme önerileri
- 2 İnsana güvenmekten vazgeçmeyin
- 3 Küçük sanatçılar için büyük deneyimler
- 4 Yelkovan kuşlarının peşi sıra
- 5 Üstümüz başımız leopar
- 6 Bu oyunun seyircileri, cesaretli insanlar
- 7 Zamanın ötesinde bir albüm
- 8 7/24 şehirde yaşam
- 9 Sınırları koruyalım
- 10 Dümdüz bir karın, incecik beden için bahar diyeti kılavuzu