Cumartesi 29.10.2011

Van için rock

Yarın İstanbul'daki Küçükçiftlik Park'ta, Van'daki depremzedeler için yardım konseri düzenleniyor. Bu, müzik piyasasındaki son yılların en büyük dayanışma örneklerinden biri

Bazen söylemek istediğiniz o kadar çok şey olur ki, içlerinden birini seçip de dile getirmekte büyük güçlük çekersiniz. Bu, benim için öyle anlardan biri. Van'da yaşananlara dışarıdan değil de, içeriden bakabildiğim, acıları tane tane duyumsayabildiğim bir an bu. Derler ki, en büyük acı yüzleşme anında yaşanır. O duvara çarptığınız ilk anda hissedilir. Sonra yavaş yavaş azalır. Belki izi kalır ama geçer. Van, 23 Ekim 2011'de duvara çarptı. İlk değildi bu. Maalesef son da olmayacak. Ümitsizlik, çaresizlik, hayal bile edemeyeceğiniz o gerçeklik sizi hiç beklemediğiniz bir anda yakalayabiliyor. Beni 12 Kasım 1999'da, şimdilerde unutulan o depremde, Düzce'de yakalamıştı. Evimizi kaybettiğimizde. Belki bu yüzden, çok ama çok iyi anlıyorum, Van'da yaşayanların neler hissetiklerini. Ama korkunç felaketler bile bazılarını 'insanlaştırmaya' yetmiyor. Böyle acı günlerde, içlerinde kötülük barındıranlar daha da kolay ortaya çıkıyor. Düşene bir tekme de onlar vuruyor. Saramago'nun Körlük'ünü hatırlarım, düşenlerin yediği tekmeleri her gördüğümde. Romanda bir salgın herkesi kör etmiştir. Göremedikleri için aciz, yardıma muhtaç durumdadırlar ama hâlâ cinayetler, hırsızlıklar, tecavüzler, yüz kızartıcı suçlar da devam etmektedir. Can kayıpları bir yana, beni Van'da yaşananlarla ilgili en çok üzen şeylerden biri, bunca tecrübeye rağmen yardımları ulaştırmakta yaşanan güçlük değildi. Evet, yine başarısız olduk. Bunun bir bahanesi de olamaz. Marmara'daki muhtemel senaryoya oranla çok daha küçük çapta bir felaket yaşanmasına rağmen, Van'daki barınma sorununa bile doğru düzgün çözüm getirmeyi beceremedik. Yıllar önce aynı sorunu bizzat yaşadım. Değişen bir şey yok, hazırlıklı olmayı öğrenemedik. Ama iyi niyetle yardım etmeye çalışıp da beceriksizlik yapanlardan daha kötüsü, işleri zorlaştırmaya çalışanların kalpsizliğinde yatıyor. Nasıl bir vicdani körlüğe yakalanmışsa 'insancıklar', nasıl bir toplumsal bölünmeyse, nefretse, cahillikse bu, her şeyi anlamsız kılan, doğal bir felaketle gelen ölüm bile bunu durduramıyor. Van'daki insanlara, sırf Doğu'da oldukları için, sırf 'ötekileştirdiğimiz' Kürtler de orada yaşadığı için, en zayıf anlarında ırkçılık yapanlar beni insanlığımdan utandırıyor. "Size bu müstehak," diye yardım kolilerinin içine taş ve bayrak koyup, oraya göndermeyi akıl edebilecek kadar korkunç insanlarla yan yana yaşıyoruz. Bizimkisi böyle, yüze tükürülecek cinsten bir körlük işte. O gözler de bir gün açılır, yapılanın affı dilenir umarım.
GELEMESENİZ DE BİR BİLET ALIN
Çarpışma anı en acısıdır dedim ya, tüm bu acıya rağmen son yıllardaki en büyük dayanışma da Van için yapıldı. 'Başımızdakilerin' eksikliklerinden, yanlışlarından bahsetmeyeceğim. Güncel konumuz; kalıcılaştırılan deprem vergilerinin nereye gittiğinden de. Onların izi, bu sürecin sonrasında gelen ivmeyle takip edilir, tartışılır. Ama insanların ve sivil toplum kuruluşlarının devletten bağımsız olarak organize olabilme gücü ve hızı, bu sefer çok daha etkileyiciydi. Sosyal medyanın da yardımıyla, dev bir birlik oluşturuldu. Herkes elinden geldiğince yardımda bulunmaya çalıştı. Bulundu da. İşte tam burada bir şey çok önemli. Kameraların ışıkları sönüp, insanların ilgisi başka bir yere kaydığında da oradaki insanlar aynı yaraları sarmaya devam edecek. Onları karanlıkta yalnız bırakmamak, gerçekten şu ilk anda yaptığınız yardımlar kadar önemli. Çünkü siz unutsanız da, yolunuza devam etseniz de, onların hayatı sonsuza kadar değişti. Belki ben şanslıydım, hayatımı sürdürmekte büyük bir sıkıntı çekmedim. Ama bir şeylere sıfırdan başlayınca, bir hafta süren yardımla iyileşmiyorsunuz. Kırık döküklüğü hayallere dönüştürmek zaman istiyor. Lütfen bunu unutmayın. Farkındalık uyandıracak, insanları daha da birleştirecek 'kısa vadeli' çözümlerden birini de müzisyenler sunuyor. Bir anma. Gelirinin tamamı Van'a bağışlanacak olan Van İçin Rock. 30 Ekim Pazar günü, yani yarın, Küçükçiftlik Park'ta. Şebnem Ferah'tan Hayko Cepkin'e mor ve ötesi'nden Duman'a, 40'ın üzerinde isim sahnede olacak. Gelemeseniz de biletinizi mutlaka alın (20 TL). Eminim ki o müzisyenlerin yardımı da sadece bu konserle sınırlı kalmayacaktır. Belki işler yoluna girince, moralleri yerine getirmek için teker teker Van'a da giderler. Orada da şarkılar söyleyeceklerdir. İnsanları yalnız bırakmayacaklardır. Kameralar gidince, birazcık da onların ışığı aydınlatır belki orayı. Neden olmasın?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.