Hiç eskimeyen destan yine sahnede

KAYHAN YILDIZ OĞLU (İhy a Onaran)
Yaşadığımız sistemin bir karikatürü
"79 yaşımdayım. Gülriz Sururi'nin başrolde olduğu oyundan beri, tüm Keşanlı Ali Destanı oyunlarını izledim. Fakat her yönetmen bir kristal gibidir, döndükçe başka bir renk verir. Ben, bu son oynadığımızı hepsinden üstün görüyorum. Yönetmenimiz Ahmet'in (Mümtaz Taylan) orijinal, çok güzel buluşları oldu. Sahne mizansenine getirdiği büyük bir yorum değişikliği var. O yüzden benim çok zevk aldığım bir çalışma oldu bu. Benim karakterim, parasıyla iş gören, insanları elinde tutmak isteyen, kapitalist sistemin yarattığı bir kişilik. Oyun yaşadığımız sistemin bir karikatürünü çiziyor. Bu yönüyle çok önemli."
Mustafa Üstündağ (İzmarit Nuri)
Keşanlı Ali'nin fırlama arkadaşı İzmarit Nuri
Televizyon izleyicisinin Kurtlar Vadisi Pusu dizisiyle tanıdığı Mustafa Üstündağ, tiyatroda Vişne Bahçesi, Duvar, Antigone, Hakkari'de Bir Mevsim, Üşümek, Godot'yu İzlerken gibi oyunlarda, sinemada ise Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine, Zeynep'in Sekiz Günü, Abim, Emret Komutanım Şah Mat, Metropol Kabusu, Neredesin Firuze gibi filmlerde rol aldı. Keşanlı Ali Destanı'nda ise Ali'nin fırlama arkadaşı İzmarit Nuri 'yi oynuyor.
SONGÜL ÖDEN (Zilha)
Karton efeler her dönemde ve her sektörde var
"Epik tiyatro örneğinin Türkiye'deki en güzel oyunu bence Keşanlı Ali Destanı. Her dönem için yazılmış bir destan. Çünkü her dönemde kartondan efeler var. Ali de onlardan biri. Ali aslında yumuşak, iyi bir adam ama istemeden kendini bir efsanenin içinde buluyor. Böyle insanlar bizim sektörde de var, siyasette de var, edebiyat çevresinde de... Hak etmediği halde bir yerlerde olan insanlar... O yüzden her zamana hitap eden bir oyun bu. Bundan 30 sene sonra da Keşanlı Ali'yi birileri oynayacak, biz de gidip izleyeceğiz."
YAVUZ BİNGÖL (Keşanlı Ali )
Oyunun toplumsal mesajları önemli ve her devre uygun
"Oyunun toplumsal mesajları her döneme uygun. Her dönemde böyle adamlar var, haraç yiyen, haraç alan... Varlık Vergisi'ne de atıfta bulunuyor mesela oyun. Benim karakterim Ali, cezaevinde istemediği bir adama dönüşüyor. Çamur İhsan'ın öldürülmesi, üstüne kalıyor çünkü. Ve bir anda kendini büyük bir efsanenin içinde buluyor. Bir yandan da İhsan'ın yeğeni Zilha'ya çok âşık. Kartondan ama kalbi olan bir herif aslında. Güçle sınanıyor. Ve efsaneye kurban gidiyor Keşanlı."
TUBA ÜNSAL (Madam Olg a)
Kötü olan daha çok saygı görüyor maalesef
"Kendi rolüme çalışırken, daha önce o rolü oynayanlarla görüşmeyi düşünmedim. Çünkü yönetmenimiz, öncekilerden farklı bir şekilde sahneliyor oyunu. Madam Olga, çok asil bir karakter ama genel olarak ahali tarafından 'sarı kız' olarak görülen biri. Çok zor bir şarkım var. Çoğu diyalogum Fransızca. Dolayısıyla beni gerçekten zorlayan bir iş oldu bu. Ben, Keşanlı Ali karakteriyle kendimi çok özdeşleştiriyorum. Vurguladığı bir şey var: Kötü olan daha çok saygı görür maalesef. Ve ben hayatım boyunca hep bu ikilemi yaşadım."
KERE M ALIŞI K (Manyak Cafer, Profesör ve Sarho ş Rasih )
Üç kişiyi oynuyorum, oyunculuğun en güzel yanlarından biri bu
"Sadri Alışık Tiyatrosu olarak, Haldun Taner'in ölümünün 25. yılında, onun bu başyapıtını büyük bir prodüksiyonla sunmak istedik. Sahnede canlı orkestrayla birlikte 44 kişilik bir kadro olacak. Ben oyunda Manyak Cafer, Profesör ve Sarhoş Rasih tiplemelerini canlandırıyorum. Hayatım boyunca hiç içki içmedim. Tiyatroda sarhoşu oynamak, dengesini tutturmak zordur ama benimki sadece gözleme dayalı olduğu için daha da zor. Üçü de farklı karakterler ve böyle oynamak, oyunculuğun en güzel yanlarından biri. Aynı oyun içinde, değişik üç karaktere bürünmek çok hoş."