Cumartesi 19.11.2011

Sualtında sekiz gün

Çay içti, dolma yedi, tavla oynadı, internetten alışveriş yaptı, uyudu. Dalgıç Cem Karabay, iki yıl önce kırdığı ve Guinness Rekorlar Kitabı'na girdiği 'Sualtında en uzun süre yaşama' rekorunu, 135 saatten 192 saate çıkartırken hepsini yaptı

Sualtında nefes almadan kaç dakika durabilirsiniz? Bir, iki, üç... Peki, sualtında neler yapabilirsiniz? Uyumak, yemek yemek, tavla ya da futbol oynamak, sakız çiğnemek... Aklınıza gelebilecek her şeyi sizden önce düşünüp, gerçekleştirmeyi başaran biri var: Cem Karabay. Çılgın değil, sualtında yaşama tutkunu profesyonel bir dalgıç o. Karabay, 2009'da kırdığı 135 saat, 2 dakika 19 saniyeyle 'sualtında en uzun süre yaşama' dünya rekorunu, bu kez 21-29 Ekim arasındaki dalışında 192 saat, 19 dakika, 19 saniyeyle yani tam sekiz günle yeniledi. 2009'daki rekoruyla 2011 Guinness Rekorlar Kitabı'na giren ilk ve tek Türk sualtı sporcusu olan Karabay, yeni rekoruyla da 2013'te kitaba girmeye aday. İki yıl önce eşi Samuray Karabay'la yine sualtında evlenerek bir ilke daha imza atan Karabay çifti, aklına koyduğunu gerçekleştirme konusunda engel tanımayanlardan...
- 192 saatlik bir rekor için suya girdiniz, belirlenen süreyi tamamladığınız halde neden 19 dakika uzattınız?
- 192 saati tamamlarken sürekli mesaj vermeye çalıştık. Her dakika yeni bir rekor da kırmak istedik. Sualtında ilk kez futbol, bizim verdiğimiz adıyla 'fusbol' oynadık, ilk defa alışveriş yaptık. Yenicarsi.com adresinden eşime yüzük aldım. Van'daki depremde mağdur olanların çocukları için çocuk bezi aldık. Yardım yapılması için Kızılay'ın numarasını gösterdik. 192 saati tamamladıktan sonra çıkacağımız saatin de bir anlamı olmalıydı. O dönemde Hakkari'de şehit olan askerlerimiz bizi çok etkiledi. Eskiden ülkeler kendi bayraklarını dalgalandırmak için harbe çıkar, cephelerde kan dökerdi. Şimdi böyle değil, 21. yüzyıldayız. Ülkeler bayraklarını sportif, ekonomik, kültürel başarılarla gösteriyor. Biz de süreyi 192 saat 19 dakika, 19 saniyeye çıkarttık. Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı 19 Mayıs 1919, Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı gün. Orada vermek istediğimiz mesaj da bu.
- Rekorlarınızın Guinness adına hakemi oluyor mu?
- Tabii. 2009'da İngiltere'den bir hakem geldi. Bir yıldır Guinness'in Ceyda Subaşı Gemici adlı bir Türk hakemi var. Bana da tanıklık etti.
- Suda yaşamanın en çekici yanı ne?
-
Sualtına indiğim anda 'waterman' (su adam) oluyorum, yeniden var oluyorum. Çok ağır hasta olduğum anlarda bile beni suyun altına indiriyorlar, iyileşip çıkıyorum. Vasiyetimdir; 'Ölüm döşeğindeyken beni indirin suyun altına, 10 yıl daha yaşarım,' diyorum. Çünkü hiç kimse altı yaşında suya düştüğünde benim gibi 'Ne muhteşem, balıklar konuşuyor,' dememiştir.
- Nerelerde dalıyorsunuz?
- Dünyanın her yerinde. Geçen hafta rekordan sonra Fethiye'de daldım. Maldivler'de dalmayı çok seviyorum. Çok fazla sayıda köpekbalığı var. Orada mitleri yıkıyorsunuz. Ne köpekbalıkları ne de balonbalığı saldırıyor. Fotoğraflarını çekmek için çabalıyoruz. Bir sualtı canlısı, insana zarar vermek için beklemez. Dünyanın sualtındaki en zararlı canlısı yine insandır.
- Yılda kaç kez dalıyorsunuz?
- Ortalama 200-250 arasında. Bunlar yarım saatlik dalışlar.
- Kaç gün dalmayınca kendinizi kötü hissediyorsunuz?
- Üç dört gün dalamazsam kötü hissederim, hemen Beylikdüzü sahiline iner, dalarım.
EN ZOR KISMI SUDA UYUMAK
- Suda uyumak rahat mı? Ya nefes almayı unutursanız?
- Sualtında uyumak, bu işin en zor kısmı. Ben 2007'de bir kaza geçirdim, çenemde kırık var. Fullface denilen maskeyi uzun süre takınca, çenemde ağrı oluyor. Uyumak için belli bir ortama ihtiyaç var. Sualtında geliştirdiğimiz en uygun pozisyon şöyle; şişme yatağın üstüne yatıyorum, sırtıma ve bacaklarıma ağırlık kemeri konuluyor. Fullface ağırlık yapınca çıkartıp, normal regülatör koyuyorum, uyurken ağzımdan düşünce arkadaşlardan biri tekrar ağzıma koyuyor.
- Su yuttunuz mu hiç?
- Uykuda ortalama 3 litre su yutmuşumdur.
- Nasıl yemek yiyorsunuz?
- Hamur dışında, her şeyi yiyorum. Keçi peynirinden kaşara, yengeç çorbasından dolmaya kadar. Örneğin köfteyi ağzıma götürürken, yavaşça nefes veriyorum, hava çıktığı için su girmiyor, ittikten sonra yutuyorum. Ama bunu sakın eğitim almamış birisi denemesin, boğulma ihtimali var. Benim rekor kırmamı sağlayan şey bu; suyun altında sıvı beslenmiyorum.
- Çok su içmek gerekiyor mu?
- Çok. Bu rekorda günde 7 litre kadar içtim.
- Kilo verdiniz mi?
- Altı kilo verdim. Diyetisyenler için inanılmaz bir olay bu. Kilo vermek isteyenler aşağıya insin (gülüyor). Tabii bu da uzmanlar tarafından yapılacak bir şey.
- Eşinizi, annenizi düşünmüyor musunuz hiç? Sizi beklerken kalpleri duracak diye...
- Onlar benim suyun altında altı-yedi ay durabileceğimi biliyor. Çünkü artık bir şeyleri aştık, ekibimizin bildiklerini Türkiye'de bilen yoktur.
UZAYA GİTMEYE HAZIRIM
- Sualtında yaşam konusunda araştırmalar da yapıyormuşsunuz...
- Dünyada artık her yerde su ve insan ilişkisi araştırıyor. Çünkü gelecek su. Kutuplar eriyecek, insanlar bir şekilde suyun altında yaşamayı öğrenecek. Biz de elimizdeki doneleri araştırılsın diye yurtdışına göndereceğiz. NASA astronotlarını suyun altında, havuzda yetiştiriyor. Uzaya en kolay adaptasyon yeri orası.
- Türkiye'den de uzaya gönderecek birini arıyorlar, siz zaten gitmeye hazırsınız anlaşılan...
- Uzaya gitmeye talibim, beni hemen arayabilirler. Eğer dalgıç olmasaydım, astronot olurdum zaten. Çünkü aynı duyguları yaşıyorsunuz; yer çekimsiz bir ortam, farklı bir âlemdesiniz, soyutlanmış durumdasınız. Dalgıç kıyafetinin astronot kıyafetinden farkı yok.
- Sudan çıktıktan sonra sizi hemen hastaneye götürdüler. Herhangi bir sorun çıktı mı vücudunuzda?
- Tam tersi, kötü olan değerler, iyiye döndü. Karaciğer enzimlerim yüksekti, çıktıktan sonra düşmüştü. Kolesterolüm yüksekti, çıktıktan sonra mükemmel düzeye inmişti.
- Hiç tatlı yemediğiniz için olmuştur.
- Yedim, her gün baklava ya da tulumba tatlısı yedim. Denemediğim hiçbir şey kalmadı, kurabiye bile yedim.
- Çorbayı nasıl içtiniz? - Küçük su şişeleriyle...
- En çok neyi özlediniz sualtında?
- Eşimi. İnsan, sevdiği insanın kokusunu duymak ister, ama sualtında bundan mahrum kalıyorsunuz.
SAMURAY KARABAY
Cem Karabay'la dalış kursunda tanıştıktan sonra önce öğrencisi sonra eşi olan Samuray Karabay, onun günlerce sualtında kalmasına artık alışmış. Sekiz gün, 24 saat eşini takip eden Samuray Karabay, eşinin rekor denemesinin son 40 dakikasında da yanına inerek, suya daldı. Cem Karabay da sürpriz yaparak sualtında eşine bir yüzük taktı.
- Eşiniz suyun altındayken hiç korkmuyor musunuz? Uykularınız kaçmıyor mu?
- Hayır, hiç. Çünkü ilk rekor hepimiz için çok büyük bir tecrübe oldu. Cem, kendi bedenini çok iyi tanıyor. Bu rekorda kontrolü elden bırakmamak kaydıyla onu rahat bıraktık. Canı ne isterse onu yedi, istediğini yaptı.
- Derisi zarar görmesin diye kremler sürülmüş.
- Evet, ilkinde suyun içinde el ve ayakları çok zarar gördüğü için bu kez bebek kremleri sürüldü. Yani ona yeni doğan bebek bakımı uyguladık.
- Son dakikalarda size sürpriz yapıp, yüzük taktığında neler hissettiniz?
- Hiç beklemiyordum, çok şaşırdım.
2 BİN 500 KİŞİYLE DALACAK
- Bundan sonraki ilginç hedefiniz ne?
- Guinness'teki en uzun dalış rekorlarının tamamını almak. Önce denizle bağlantısı olan bir gölde, arkasından denizde ve son olarak da soğuk suda yaşamak var. Ben bu üçünü, önümüzdeki eylül ayında, bir hafta içinde yapacağım. Haziran ayında ise bunun uluslararası duyurusu niteliğinde, 2 bin 500 kişi aynı anda dalacağız. Dünyada bu kadar insanın bir araya gelerek daldığı başka bir organizasyon yok. Dünyanın en uzun su altı insan zincirini oluşturacağız. Yaklaşık 2,5 kilometrelik bir uzunlukta, 2 bin 500 kişi el ele tutuşarak suyun üstüne çıkacağız. Buradaki amacımız denizlere ve sualtına dikkati çekmek. Çünkü 2012, İstanbul Spor Başkenti. Kayıtlarımız başladı, isteyen başvurabilir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.