Yasak aşk mağduru köpekler

İstanbul'un hangi tarafına giderseniz gidin, mutlaka bir ya da birkaç sokak köpeği görebilirsiniz. Trafiğin en yoğun olduğu caddeler, en hareketli sokaklarda bile sakin sakin dolaşırlar. Bazen de kaldırımın orta yerine boylu boyunca uzanıp, derin bir uykuya dalmış köpekler görebilirsiniz İstanbul'da. Yıllardır sokaklarda görmeye alıştığımız Karabaşlar, Araplar, Sarılar, şehir yaşamına büyük bir ustalıkla uyum sağlamış durumdalar... Ancak son yıllarda sokakta yaşam konusunda onlar kadar başarılı olmayan acemi köpeklere de rastlanır oldu. Acemiler, çünkü onlar aslında ev hayvanı... Yavruluk dönemlerini evde el bebek gül bebek geçirdikleri için, sokağa terk edildiklerinde ne yapacaklarını bilemiyorlar. Golden Retriever'lar, Husky'ler, Alman kurtları, Boxer'lar, Rotweiler'lar... İstanbul'un sokak hayvanı popülasyonuna renk katmış durumdalar. Terk edilen cins hayvanlara İstanbul'un bazı semtlerinde daha sık rastlamak mümkün. Özellikle de İstanbul'un modern yüzü olarak nitelendirilen, lüks rezidansları ve devasa siteleriyle ünlü semtlerde daha çok cins hayvan sokağa terk ediliyor. Başakşehir de bu ilçelerin başında geliyor. Bunu anlamak için Başakşehir Hayvan Bakımevi'ne uğramanız yeterli. Barınağa gittiğinizde çok sayıda Golden ya da Alman kurduna rastlıyorsunuz. Bu hafta içinde oradaydık. Başakşehir'e gitmek nereden mi aklımıza geldi? Geçen hafta Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) yetkililerinden bir telefon aldım. Başakşehir Hayvan Bakımevi ve hemen yanındaki Küçükçekmece Barınağı'ndaki Golden'ların sayısının 15'i bulduğunu ve bunları acilen sahiplendirmek istediklerini söylüyorlardı. Sonra barınaktaki hayvanların fotoğraflarını gönderdiler. Gerçekten de hepsi birbirinden sevimli Golden'lar, Alman kurtları, Husky'ler vardı. Aralarında bir Jack Russel bile yer alıyordu. Sonra görüştüğüm hayvanseverler, burada bu kadar çok cins hayvan olmasının nedeniyle ilgili şaşırtıcı bir açıklama yaptı. Söylediklerine göre bu bölgedeki sitelerdeki lüks evler, genelde garsoniyer olarak kullanılıyormuş. Ve birçoğu evli olan erkekler, bu gözlerden uzaktaki evlerinde birlikte yaşadıkları sevgililerini mutlu etmek için petshop'tan aldıkları yavru köpekleri hediye ediyorlarmış. İlk başta bu sevimli hediye için sevinen ya da sevinmiş gibi görünen sevgililer ise bir süre sonra "Çok tüy döküyor, çok havlıyor, eve tuvaletini yapıyor," gibi nedenlerle veya sevgilisinden ayrılınca sokağa ya da barınağa bırakıyormuş köpekleri. Biz de "Bu terk edilen hayvanları yakından görelim ve onların sahiplenilmesine faydamız olsun," dedik ve Başakşehir'e gittik.
BEKÇİ KÖPEKLERİ DE BURADA
Bizi barınağın sorumlu veteriner hekimi Fethi Aköz karşıladı. Hep birlikte barınağı dolaştık ve gerçekten de sahiplenilmeyi bekleyen çok sayıda cins hayvan olduğunu gördük. Cins hayvanları sahiplendirmekte çok sıkıntı çekmediklerini söyleyen Aköz, sık sık geri getirilenler olduğunu belirtiyor: "Bir labradorumuz var, iki kere verildi, iki kere geri geldi, 'Apartmanda çok havlıyor, komşular rahatsız oluyor,' dediler. Bahçeli bir ev gerekiyor onun için. 20 gündür burada ve daha bir yaşında bile yok. Bir Golden, yakında Almanya'ya gidecek. İki aydır burada. Alman kurtları yeni geldi. Genelde bizim ekiplerimiz sokakta terk edilmiş vaziyette buluyor ve bakımevimize getiriyor. Bazen sahipleri de getiriyor 'Bakamıyoruz,' diye. Barınaktaki Golden sayısı 15'i buldu. Golden modası var galiba, ancak bu hayvanlar artık barınak köpeği oldu. Başakşehir bölgesinde sitelerde yaşayan elit bir kısım var, bunlar sevgililerine alıyorlar sonra 'Ben bakamam,' diyerek getiriyorlar. Bir de terk edilen bekçi köpeklerimiz var. Alman kurtları ve Kangallar... Burası aynı zamanda organize sanayi bölgesi ve birçok fabrika var. Fabrikalar kapanınca, bu zavallı hayvanlar da barınağa bırakılıyor."
YURTDIŞINDAN GİRİŞ DURDURULSUN
Haytap yetkililerinden İlknur Özkan da, son yıllarda sokağa terk edilen cins hayvan sayısındaki artışa dikkat çekiyor ve insanların karşılaştıkları ilk problemde evcil hayvanını terk ettiklerini belirtiyor: "İşte bu yüzden barınaklar ağzına kadar cins hayvan dolu. İnsanların satın alma gücünün artması ve adım başı bir petshop dükkanının açılması da buna bir etken. Petshopların sayısı gün geçtikçe artıyor. Eğer hayvan nüfusu kontrol altına alınmak isteniyorsa (ki kısırlaştırmalar bunun için yapılıyor) o zaman musluk, vanadan kapatılmalı. Yani yurtdışından girişlerin durdurulması, bu konuda satım yapan internet sitelerinin kapatılması, üretim çiftliklerinin denetlenmesi gerekiyor." Diğer yandan yeni yıl yaklaşıyor ve sevdiklerine hediye almak isteyenlerin bir kısmı, hediye tercihini bir kedi ya da köpekten yana kullanıyor. İlknur Özkan, federasyonun bu konudaki yaklaşımlarını şöyle açıklıyor: "Biz diyoruz ki, 'yılbaşında günah işlemeyin. Petshop'lardan hayvan alışverişi yapmayın.' Bunun yerine yeni yılda ya da yılın bir başka zamanında, bir evcil hayvanın sorumluluğunu alabilecek düzeyde olan herkes, bir hayvan bakımevine gidip oradan bakabileceği bir evcil hayvan sahiplensin. Bunun için evrak olarak nüfus cüzdanı fotokopisi ve ikametgah gösteren bir belge yeterli olacaktır. İlk bakışta gözünüze güzel gelmeyecek bir köpek, bir banyo ve taramadan sonra bambaşka bir güzelliğe bürünebiliyor. Zaten bakımevlerindeki birçok hayvan terk edilmiş olduğu için daha öncesinde bir ev hayatına alışkınlar. Hatta birçoğu temel itaat eğitimli."
BAŞAK ŞEHİR 'DE HAFTA SONU DA SAHİPLENDİRME YAPILACAK
Başakşehir Hayvan Bakımevi veterineri Fethi Aköz, bakımevine gelen cins köpeklerin aşılanıp kısırlaştırıldığını, sonra sahiplendirilmek için bekletildiğini söylüyor: "Bazen ufak terrier'ler bile geliyor. Onları buraya sokmuyoruz. Gönüllü annelerimiz sağ olsun, evlerine götürüp oradan sahiplendiriyorlar. Aksi taktirde depresyona giriyorlar. Yemek yemiyorlar, hastalanıyorlar. Bir buçuk ay önce altı tane Husky'miz vardı ve bunları altı ay kadar veremedik. Şu anda hepsi sahiplenilmiş durumda. Hemen yanımızdaki Küçükçekmece Barınağı'nda da çok sayıda cins hayvan var. Bizde normalde hafta sonları sahiplendirme yapılmıyor, hafta içi saat10.30- 15.30 arası yapıyoruz. Ama elimizdeki cinslerin gitmesi açısından bugün, yarın ve 24-25 Aralık'ta saat 10.00 ile 14.00 arasında sahiplendirme yapılacak."
ÖNEMLİ UYARI :
İlknur Özkan: Dost satın alınmaz "
Eğer bir evcil hayvan edinmeyi istiyorsanız, çok düşünmeniz hatta evcil hayvan sahibi bir arkadaşınızla birkaç hafta içli dışlı olmanız lazım. 'Ben ona yaklaşık 15 sene bakacağım, imkan ve şartlarım buna müsait mi?' diye kendinize sormalısınız. Evet onlar bebekken çok ufak ve çok sevimliler. Ama büyüyecekler, masrafları olacak, bu arada tatile gideceksiniz, çocuklarınız olacak. Bunların hepsini planlamalısınız. Sonra yaşlanacaklar, sağlık sorunları olacak. Bir evcil hayvan bakmaya karar verdiyseniz, gitmeniz gereken yer mutlaka bir bakımevi olmalı. Neden mi? Çünkü insan dostunu satın almaz. Dostluk ve sevgiyi parayla satın alamazsınız. Edineceğiniz evcil hayvan sizin dostunuz olacaktır. Evcil hayvan, büyük bir sorumluluktur. 'Can'dan hediye olmaz."
Artık petsh op açmak daha zorlaştı
Haytap yetkilisi İlknur Özkan, yeni yönetmelik ile petshop açmanın zorlaştığını söylüyor: "Ancak bu kadar sokak hayvanının olduğu bir yerde neden insanlar petshop'tan tarantula ya da maymun almaya teşvik ediliyor? Bunların tümden yasaklanması gerekir. Yasaları uygulayacak Tarım Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı'nın artık harekete geçmesi lazım. Uygulama makamları yetkilerini kullanmak istemiyorlar, şikayetleri göz ardı edip sanki bıyık altından bizlere gülümsüyorlar. Oysa biz yurtdışından hayvan girmesin diye gümrük kapılarına bile Rusça, Romence afişler yapıştırdık. Gümrük müsteşarlığıyla ciddi yazışmalar yapıyoruz. Her ay Kapıkule'den sürüyle hayvan giriyor. İngiltere, Hollanda ve Almanya'ya bu kadar rahat düzinelerce hayvan sokulması mümkün değil. Bizde bu cesareti nereden alıyorlar? Bunun sorgulanması gerekir. Bunları satan petshop'lar ve internet siteleri denetlenmiyor. Ve yargılamalarda kaçakçılık yasası, maalesef olayı münferit suç olarak yorumluyor. Halbuki bu iş çok büyük bir pazar ve organize kaçakçılıktan bu kişiler yargılanmaları gerekir